Mersin'de farklı kültürlerin temsilcileri Cemevi'nden hoşgörü mesajı verdi
Mersin Kültürlerarası Diyalog ve Hoşgörü Merkezi Derneği (MEKADİM) ile Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi’nin Kültürlerası Diyalog ve Barış Günü sebebiyle Cemevinde düzenlediği program farklı kültürlerin temsilcileri bir araya...
- Ege Postası
- 27.09.2013 - 01:31
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi’ne ait Cemevi'nde gerçekleşen programa AK Parti Mersin millvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in yanı sıra Yenişehir Kaymakamı Mustafa Özarslan, Latin İtalyan Katolik Kilisesi Ruhani Reisi Roberto Ferrari, Akdeniz Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Emin Rıdvan Oğuz, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Akkurt, Akdeniz Belediye Başkan Yardımcısı Bedrettin Gündeş ile çok sayıda farklı kültürlerin temsilcileri katıldı.
Yemek öncesi Alevi dedesi Hasan Kılavuz’un yaptığı duaya hep birlikte eşlik edildi. Yemeğin ardında ise semah gerçekleştirildi. Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Hüseyin Ali Baysal burada yaptığı konuşmada kültürlerarası diyaloğun önyargıların giderilmesi için bir adım olacağı inancında olduklarını belirtti. Alevi - Bektaşi düşüncesinin yüzyıllardan beri barıştan yana, sevgi ve hoşgörü hamuruyla bütünleştiğini ifade eden Baysal, bu kimliği yüzyıllardır ülke içine ve dışına yaydıklarını kaydetti.
MEKADİM Başkanı Sebahattin Batmaz ise derneklerinin ülkede ve Mersin’de çeşitli inanç, mezhep, etnisite ve kültürleri bir zenginlik bildiğini söyledi. Batmaz bu nedenle ayrışma yerine birleşmeyi, kin ve nefret yerine sevgiyi, önyargı yerine diyaloğu toplumda geliştirmek amacıyla 18 ayda 20 etkinlik yaptıklarını dile getirdi.
Gazetecileri ve Yazarlar Vakfı Genel Başkanı Yardımcısı İlahiyatçı – Yazar Cemal Uşak ise Ortadoğu’da son günlerde mezhep çatışmasının körüklendiğine dikkat çekti. “Eğer Allah isteseydi, sizin hepinizi bir millet yapardı. Hepinizi Alevi yapardı hepinizi Sünni yapardı. Hepinizi Hıristiyan yapardı. Onun iradesini onun kudretine uzak değil ki” diyen Uşak, “O ki dünyada yaygın olan çok dillilik, çok kültürlülük, çok dinlilik, çoğulculuk rabbin tercihi biz ne yapalım. Daha doğrusu ne yapabiliriz ki. O zaman bu çoğulculuğa göre yaşamayı ve buna göre davranmayı içimize sindirmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı.
Mersin’in bir Türkiye ebrusu olduğuna dikkat çeken Uşak, şöyle devam etti: “Aslında biz burada, sizler burada bunu ete kemiğe büründürürseniz, bakın burada milletvekillerimiz, kaymakamlarımız, değerli mülki yöneticilerimiz, Aleviler ve Sünniler, inanın bu buluşma herhangi bir kültür merkezinde olabilirdi. Yine anlamlı olurdu, ama bu buluşma bir Cemevinde oluyorsa Cemevinde cem oluyorsak, bir araya geliyorsak, bunun anlamı çok daha derindir. Ben şu beraberliğimizin bile Yaradan’a yönelmiş bir dua hükmünde olduğunu düşünüyorum. Bu beraberliğin ve bu fiili duanın da kabul görmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”
Mersin Ortodoks Kilisesi Ruhani Reisi Coşkun Teymur da korku seslerinin yükselmekte olduğu bu günlerde ortaklaşa düzenlenen Diyalog ve Barış Günü buluşmasının daha bir önem arzettiğini vurguladı. Hangi dinden olursa olsun hiçbir insanın kendine has özel bir tanrıdan bahsetmediğini anlatan Teymur, “Bu buluşma çeşitli renkleri ile bu gerçeği dile getirmektedir” dedi.
Avrupa Konseyi Türkiye Romanlar Temsilcisi ve Roman Açılımı Başkanlık Danışmanı Özcan Purçu, bu dünyanın savaşmaya değmeyeceğini ifade ederek şunları söyledi: “Bu dünya düşmanca davranışlara değmez. Ömrümüz çok kısa. Onun için hepinizi barışa hoşgörüye davet ediyorum. Hoşgörüsüz toplumlar savaşa meyilli toplumlardır. Gerçekten birbirimize karşı hoşgörüyle davranalım. Dünya ancak o şekilde yaşanılabilir.”
Mersin Katolik Kilisesi Pederi Powel, barış ve diyaloğun önemine dikkat çekti. Bu konular üzerinde her zaman konuşabileceklerini anlatan Powel, “Bu yüzden her zaman farklı kültürler, farklı insanlar, farklı ırktan ve farklı dinden konuşmak için buraya geliyoruz” diye konuştu.
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Dedesi Hasan Kılavuz ise, kağıt üzerinden insanların birbirimizin ruhunu okşar mesajlar vermesinin yetmeyeceğini, pratikte bunun örneklerinin gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Bunun uygulama alanlarında hayat bulması gerektiğini ifade eden Kılavuz, şunları söyledi: “Verilen mesajların anlatılanların bir araya gelişimizin sebepleri buna vesile olmalı. Son günlerde cami ve cemevi projesi tüm ülkemizin gündeminde. Doğudan batıya, kuzeyden güneye. Bir bahçenin içinde duvarlarla sınırlanmış 3-5 dönümün içinde cami, Cemevi ve aşevi yan yana olsun nidaları haykırılmaktadır veya da bunun projeleri yapılmaktadır. Devlet eliyle çok uzaktan Sayın Fethullah Gülen Hocamızın da bu işin içinde olduğu hepimizce malum. İşte bu böyle olursa, cami cemevi projesi, aşevi de ortada olur, yan yana gelirlerse beraberlik ve birliktelik sağlanır" şeklinde konuştu Konuşmaların ardından çekilen hoşgörü fotoğrafının ardından program sona erdi.
Yorum Yazın