Meslek odaları davanın peşini bırakmıyor
AK Parti’nin 35 Projesi arasında yer alan ve kentte büyük tartışmalara yol açan Konak Tünelleri ile ilgili dün çıkan yargı kararının ardından meslek odalarından ilk açıklama geldi. Tünel projesini yargıya taşıyan Şehir Plancıları Odası’nın açtığı iki ayrı davadan da ret kararı çıkarken, meslek odası temyiz yoluna gideceklerini duyurdu.
- Ege Postası
- 23.01.2015 - 11:39
ŞEHİR PLANCILARI TEMYİZE GİDECEK
Gelişmeler üzerine yazılı bir açıklama yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, yargıdan çıkan soncu kente yönelik saldırıların hukuk nezdinde meşrulaştığını gösteren bir örnek olduğunu niteleyerek, “Yargının, ‘Konak Tüneli Projesi’ olarak bilinen 21.01.2013 tarih ve 1125 sayılı Bakanlık Olur'u ile onaylanan İzmir ili Konak-Yeşildere Bağlantı Yoluna ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği'ne karşı TMMOB Şehir Plancıları Odamızın açmış olduğu davanın ne yazık ki ret ile sonuçlandırmış olduğunu kamuya açıklıyoruz. Geçtiğimiz yılın başından bu yana hem hukuksal hem de kamuoyunu bilgilendirmek üzere yaklaşık bir yıldır çeşitli platformlarda ‘Konak Tüneli Projesi’ ile ilgili mücadelelerimizi sürdürmekteyiz. Mücadelemiz sadece kent merkezine yapılmakta olan bir tünel ve ona bağlanan dört şeritli karayolunu değil, plansız planlama ve kentsel sorunlara yönelik olarak üretilen günü birlik çözümler ile ortaya çıkan ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracak politikalara yöneliktir” şeklinde açıklamada bulundu.
KONAK TÜNELİ MAHKEME İTİRAZLARI DEGERLENDİRDİ VE TÜMÜNE..HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...
TÜNEL DAVALARINDA YARGIDAN ÜÇÜNCÜ RET KARARI
Yaz aylarında SİT alanı sınırları içerisinde kalan bölgede yapılaşmanın önünü açan Koruma Kurulu kararına dair itirazlarından da ret cevabı aldıklarını hatırlatan meslek odası, temyize taşınan diğer davanın ardından gelen kararı hukuksuzluk örneği olarak niteledi ve “Bu alanda yine TMMOB Şehir Plancıları Odamızın yürüttüğü üç dava sonucunun aleyhimize sonuçlanmasıyla ne yazık ki kültürel, doğal değerlerimiz, yaya güvenliğimiz yok sayılmış, Damlacık halkının yaşam alanının zorla zapt edilmiş, heyelan bölgesinden geçen hattın hiçbir bilimsel temele oturmadan, jeolojik etüdleri dahi sağlıklı biçimde yapılmadan, İzmir’in tarihi kent merkezine, yoğun taşıt trafiğinin sokulması uygun görülmüş ve kaçak başlayan, hukuksuz bir inşaatın yasal hale getirilmesi hukuk nezdinde de kabul görmüştür” dedi.
BİLİRKİŞİ HEYETİNE TEPKİ
Ayrıca dava sürecinde bilirkişi incelemeleri yapılmış ve bilirkişilerce bilimsel raporlar oluşturulmuştur. Ancak süreçte davaya konu olan planların incelenmesi sonucu oluşturulan bilirkişi raporu alanın hem arkeolojik sit alanı, hem kentsel sit alanı hem de yerleşim alanı olduğu gerçeğini dikkate almaksızın doğrudan ulaşım taleplerini dikkate alarak hazırlanmış ve bunu takiben rapora yaptığımız itiraza karşın dava aleyhimize sonuçlanmıştır. İzmir Kent Merkezine yapılan bu uygulama ile bundan sonraki süreçte tüm İzmir halkını neler bekliyor'
- Trafik ve Araç Yoğunluğunda Artış: İzmir tarihi kent merkezini de içine alan bölgenin yoğun taşıt trafiğine maruz kalmasına,
- Yaya Sürekliliği İhlali: Konak Meydanı ile Bahribaba Parkı’nın sürekliliğinin yok olmasına ve bu alanlar arasında sadece üst geçit ile yaya erişimin sağlanabilmesine,
- Herkes İçin Planlama- Engelsiz Planlama: Engellilerin kentin merkezini kullanmasının imkansız hale gelmesine,
- Doğa ve Tarih Katliamı: Tünel’in Konak merkezine çıkan ağzındaki yol üzerinde bulunan ve İzmir’in tarihsel belleğinde birçok fotoğrafta da yer alan asırlık ağaçların kesilmesine,
- Mutenalaştırma ve Yerinden Edilme: Tünel kazısı esnasında tünel hattının geçtiği Damlacık gibi birçok konut bölgesinde yaşayan insanların Kamu Yararı gerekçesiyle evlerinden çıkartılacak olması ve “hızlı kamulaştırmaların” devam etmesine,
- Plansız Planlama ile Kentsel Afet Riski Üretmek: İnşaatın tamamlanması ve tünelin hizmete girmesi sonucu bu alanlarda yaşayan insanların evlerinin yıkılma tehlikesinin ortaya çıkmasına ve can güvenliği olmayan bir tünel inşasına,
- Tarih Katliamı: Tünelin geçtiği Arkeolojik sit alanlarında tünel kazısı esnasında “iş makinaları ile yapılan vahşi kazı sonucu” ile çıkan eserlerin yok olmasına,
- Araç Trafiği Öncelikli Planlama: Günümüz modern kentleşmesinde aksi görülen ve kabul edilen kent merkezlerinin araç trafiğinden arındırılmasına aykırı bir uygulamayla kent merkezine dört şeritlik bir karayolunu sokmuş olmakla Dünya nezdinde şehircilik adına kötü uygulamalarda ün sahibi olmasına yol açılmış olunacak.
ODADAN “MÜCADELEYE DEVAM” MESAJI
“Kaçak başlayan Konak-Yeşildere Bağlantı Yolu Projesi'ni yasallaştıran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan imar planlarına ilişkin dava süreçleri olumsuz sonuçlansa da, açıkladığımız gerekçeler ışığında tüm kamu idarelerinin kent kimliğinin korunması için üzerine düşen görevleri yerine getirmesini bekliyoruz. Ayrıca, kentlerimize, yaşam alanlarımıza yönelik bu saldırılara karşı, TMMOB'a bağlı meslek odaları olarak her platformda karşı duracağımızı belirterek, İzmir’in merkezine kara bir delik açmış olan Konak Tüneli Projesine yönelik yargıda sürdürdüğümüz mücadelemizi, kentsel muhalefetin yanında da devam ettireceğimizi ve konunun takipçisi olduğumuzu basın ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
Yorum Yazın