Millet İttifakı liderleri deprem bölgesi Malatya'da!

Millet İttifakı siyasi partilerinin liderleri; Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte, Malatya’da… Liderler, depremzedelerle bir araya geldi. Genel başkanlara; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da eşlik etti. Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi Malatya’da, şu açıklamayı yaptı:

“KENTLERİN YENİDEN AYAĞA KALDIRILMASI LAZIM: Ramazan’ın ilk cumasında, Millet İttifakı liderleri olarak Malatya’dayız. Yaşanan acıları defalarca geldik, gördük. Bütün Malatyalılara tekrar baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bu saatten sonra depremi yaşayan kentlerin yeniden ayağa kaldırılması lazım. Ekonomilerinin güçlendirilmesi lazım. Kenti terk edenlerin tekrar eski yuvalarına dönmeleri gerekiyor. En büyük arzumuz bu.

BU BÖLGE İÇİN ÖZEL BİR YASANIN ÇIKARILMASI GEREKİYOR: Millet İttifakı olarak Malatya’dan başlayıp Hatay’a kadar süren deprem kuşağında yeni bir anlayışın hâkim olması gerekiyor. Bu bölge için özel bir yasanın çıkarılması gerekiyor. Deprem bölgesini terk edenlerin geri dönmeleri için bazı özel avantajların sağlanması gerekiyor. Bunun için özel bir yasaya ihtiyaç var. Konutların yeniden yapılması ama konutlar yeniden yapılırken kentin ruhuna tarihine özelliklerine dikkat etmek gerekiyor. Bina yapmak yetmiyor. Kentin ruhuna, dokusuna uygun binaların yapılması lazım. Özel teşviklerin yapılması gerekiyor. Bu bölgede yeni binalar yapılırken depremde güçlendirilirken elbette ki kapısı penceresi, demiri, çimentosu bütün bunların dikkate alınması ve bu bölgede özel olarak imalatın yapılmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Böylece hem istihdamı arttıracak hem maliyetleri düşürecek hem yeni konutların, iş yerlerinin yapılmasın imkân sağlanacak. Özellikle esnafın kısa sürede ayağa kaldırılması gerekiyor. Ekonomik altyapının süratle oluşturulması gerekiyor. Bunun ilk ayağı da esnafın ayağa kaldırılmasıdır. Borçlarının, faizlerinin silinmesidir. Esnafın rahat nefes almasının sağlanmasıdır. Biz Millet İttifakı olarak bu konuda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Neyi, nasıl yapacağımız konusunda da önümüzdeki günlerde kamuoyunu bilgilendireceğiz. Burada bulunmaktan, Malatyalı kardeşlerimizle kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek isterim.”

“DEPREMZEDELER SİYASET KURUMUNDAN ‘GELECEKTE BİZİM İÇİN NE YAPACAKSINIZ’ ONU SORUYORLAR”

Kılıçdaroğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’ın, seçimlere Cumhur İttifakı çatısı altında girme kararı alması ile ilgili soruya, Kılıçdaroğlu; şöyle yanıt verdi:

“Siyaset elbette devam ediyor. Ama biz bugünü değil geçmişi değil, geleceği konuşmak istiyoruz. Burada Malatyalı kardeşlerimizin bulunduğu bir ortamdayız deprem bölgesindeyiz. Depremzedeler siyaset kurumundan ‘gelecekte bizim için ne yapacaksınız’ onu soruyorlar. Ankara’da insanlar Cumhur İttifakı’nın içinde yer alabilirler kendi tercihleridir. Biz Millet İttifakı olarak her tercihe saygı duyarız. Ayrıca burada Millet İttifakı’nın liderleri olarak buradayız ama aynı zamanda Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımız da burada. Onlar da buraya gelip yaşananları defalarca gördüler. Özellikle kayısı üreticilerinin ellerinde stoklar vardı. Bu stokların eritilmesiyle ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızla Ticaret ve Sanayi Odası başkanı arasında bir protokol de imzalandı. Biz Millet İttifakı olarak vatandaşın sorunlarına kilitlenen bir ittifakız. Yaşanan deprem sonrası yaraların sarılması ve kentlerin yeniden ayağa kaldırılmasıyla ilgili düşünen üreten bir ittifakız. Temel hedefimiz bu.  

Ankara’da şu bu olur önemli değil. Ama Malatyalı bizden, ‘Bizim geleceğimiz ne olacak?’ diye bekliyor. Maraşlı, Hataylı, Adıyamanlı, Gaziantepli ‘Bizim gelecekteki tablomuz ne olacak’ diye düşünüyor. Biz güzel bir geleceği en kısa sürede yeniden inşa etmek zorundayız. Depremzedelere konutlarını, iş yerlerini yaparken hiç kimseden bir kuruş para talep etmeyeceğiz. Öyle 20 yıl vatandaşı borçlandır, böyle bir şey yok. Millet İttifakı’nda böyle bir şey yok. Zaten; evi, dükkânı yıkılmış, perişan vaziyette. Torunlarını mı borçlandıracaksınız? Böyle bir şey de yok. Biz gerçekten de her türlü kaynağı bu bölgeye aktaracağız. Bu bölgeyi ayağa kaldıracağız. Hiç kimse depremden gördüğü maddi zarar karşılığında bir yükümlülük beklemeyecek. Tam tersine sosyal devlet vatandaşına katkıda bulunacaktır.”

DEPREMZEDE VATANDAŞ: “KONTEYNER YOK DEDİLER”

Kılıçdaroğlu’nun basına açıklamalarının ardından, bir depremzede; kendilerine çadır verilmediğinden yakındı. Depremzede, “Ben ailemi deprem nedeniyle Van’a götürdüm. Çünkü kalacak yerimiz yoktu. Bir çadırı 4 gün boyunca veremediler. Üç gün boyunca gözlerinin önünde çol çocuk beklerken bir çadır bile alamadık. Van’a gittik Van halkı bize kucak açtığı halde Malatya’daki AK Parti Belediyesi, milletvekilleri hiçbiri bize sahip çıkmadılar. Hepimiz sahipsiz kaldık. Bana üç kere telefon ediliyor, ‘Buyurun gelin konteyneriniz hazır.’ Dün saat 7’de Van’dan geldim. İnönü Üniversitesi’nin orada konteyner olduğunu söylediler oraya gittim. Kaydım olmasına rağmen ‘konteyner yok’ dediler. ‘Bana bir hafta sonra gel’ diyorlar. Vatandaş mağdur olmuştur. Sizden ricamız bu iktidarın başına gelin ve bu ülkeyi ayağa kaldırın” dedi.

“SORUNLARINA KİLİTLENDİK”

Kılıçdaroğlu depremzedeye, şu yanıtı verdi:

“Bizi iktidara taşıyacak olan sizlersiniz. Biz, sizin sorunlarınıza kilitlendik. Binalarınızı, iş yerlerinizi, ahırları yapacağız. Bunları yaparken de borçlandırmayacağız. Tam tersine sosyal devlet olarak sizin karşılaştığınız bütün zararları karşılayacağız bundan emin olmanızı isterim. Dediğim gibi bizi iktidara taşıyacak olan sizlersiniz. İktidara taşıdığınızda, göreceksiniz biz kendimizi bu millete adamış olan liderlerimiz. Gönlümüz ister ki Türkiye’de herkes huzur içinde yaşayabilsin, deprem yaraları da en kısa sürede sarılabilsin. Kaynakları buraya aktaracağız. Yeni yatırımların yapılması, inşaat sektörü ile ilgili ihtiyaç duyulan bütün ürünlerin burada üretilmesi, pazarlanması, inşaatlar bittikten sonra bu bölgelerin tekrar ihracat seferberliği yapması… Bütün bunların hepsini düşündük. Bunlarla ilgili özel bir kanunun çıkması lazım. Özel bir kanun. Bunanla ilgili de altı partinin kurmayları çalışıyorlar. Kimse endişe etmesin.”