Mimarlar Odası'ndan tartışmalı gökdelen projesi için iptal çağrısı
Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından Konak'taki Zorlu Gökdelen Projesi'ni konu alan bir basın açıklaması yapıldı. Oda adına konuşan Şube Başkanı İlker Kahraman, projeye verilen tadilat ruhsatının iptal edilmesi yönünde bir çağrı yaptı. Öte yandan TMMOB'a bağlı odalar yarın saat 16.00'da bir araya gelerek proje için belediyeye itiraz dilekçelerini iletecek.
- Ege Postası
- 25.10.2021 - 14:30
ARDA AKDENİZ/EGEPOSTASI – TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Zorlu Holding tarafından Konak’ta yapılmak istenen ve kentte uzun süre tartışmalara neden olan gökdelen projesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman tarafından okunan açıklamada yüksekliği 134 metre olarak belirlenerek projeye yeniden tadilat ruhsatının verilmesine tepki gösterildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kentin geleceğini, kültürünü, yaşamını ve bilimin gerekliliklerini hiçe sayarak alınan ve İzmir’de geri dönüşü imkânsız zararlara sebep olacak kararları alanları uyarıyoruz, hatalarınızdan vazgeçin!
Konak İlçesi, Akdeniz Mahallesi, 7491 Ada 1 Parselde yer alan taşınmazda yapılmak istenen ve kamuoyunda Zorlu Konak Projesi olarak bilinen projeye verilen tadilat ruhsatının ivedilikle iptal edilmesini, sorumlu idarenin şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı bu kararından vazgeçmesini kamuoyu nezdinde dile getiriyoruz.
Planlar arasında uyumsuzluk olmasına rağmen mevzuata aykırı şekilde 2018 yılında ruhsatlandırılan, kamuya ait yolların proje alanına dahil edildiği, yüksekliğinin Büyükşehir Belediyesi tarafından 84 metre ile sınırlandırılmasına karşın ruhsatı iptal edilmeyerek, Konak Belediyesi tarafından 146 metreden 134 metre olarak yeniden verilen ruhsat, kamuoyu ve meslek odalarının karşı çıkışlarına rağmen yapımı diretilen, kamu yararını gözetmek yerine sermayenin çıkarlarının korunduğunu düşündüğümüz bu yapı yapılmamalıdır.
Net bir şekilde soruyoruz, yapılan hatalardan dönülecek midir?
Söz konusu alana, 2008 yılında onaylanan 1/1000 Uygulama İmar Planı değişikliği ile ''Ticaret Seçenekli Konut Alanı (TM)'' kararı getirilerek ayrıcalıklı imar sağlanmıştır. Alana ait 1/5000 Nazım İmar Planı, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından 2009 yılında açılan dava sonucu İzmir İkinci İdare Mahkemesinin 02.10.2009 tarihli kararı ile iptal edilmiş, yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır. 2010 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi Konak 1. Etap 1/5000 Nazım İmar Planını onaylamış olmakla birlikte 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı ile uyumsuzluklar devam etmiştir. Mevzuat gereği üst ve alt ölçek planlar arasında uyuşmazlık olması durumunda alt ölçekli planlar en geç bir yıl içerisinde ilgili ilçe belediyesince, yapılmaması durumunda 6 ay içerisinde bağlı olduğu Büyükşehir Belediyesince üst ölçekli planlara uyumlu hale getirilmelidirler. Bu uyumsuzluk giderilmemiş, 2013,2015 ve 2018 yılında yeniden onaylanan 1/5000 Nazım İmar Planında da devam etmiştir.
Mevzuatta bu süreçte alana ilişkin imar faaliyetlerinin yapılamayacağı açıkça belirtilmektedir ancak bu duruma rağmen, kamuoyunda Zorlu Konak Projesi olarak bilinen yapıya ait ruhsat 06.12.2018 tarihinde Konak Belediyesi tarafından düzenlenmiştir. Bununla birlikte 2018 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin onayladığı 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planında bulunan ''Bu plana uygun olmayan 1/1000 uygulama İmar Planlarının revize edilmesi zorunludur. 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planları bu plana uygun olarak revize edilmeden, bu plana aykırı olan bölümlerde imar uygulaması ve yapı yapılamaz.'' şeklindeki plan notu, mülk sahibinin itiraz ve talepleri doğrultusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırılmıştır. 2008 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı notlarında ''Plan onama sınırları içinde uygulaması bir bütün olarak yapılacak ve bu sınır içinde, kamu kullanımına ayrılmış yerler kamunun eline geçmeden ve plan değişikliği başvuru sahibine ait olan parsellerden kamuya terk edilen alan üstündeki zemin üstü yapılar kaldırılmadan inşaat izni verilemez" hükmü yer almaktadır ancak buna karşın ilgili parsellerde yer alan Tütün depolarının yıkımı 2019'un Kasım ayında gerçekleştirilmiştir. Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde verilen ruhsat mevzuat hükümlerine aykırıdır. Yasallığı sorgulanan, alınması üzerinden 2 yılı aşkın süre geçen ve bu süre içerisinde fiziki inşai faaliyete başlanmayan, bu sebeple de mevzuat gereği kadük duruma düşen inşaat ruhsatı iptal edilmemiş aksine 22.02.2021 tarihinde esaslı değişiklikler içeren tadilat ruhsatı Konak Belediyesi tarafından düzenlenerek yüksekliği 131 metre olacak şekilde onaylanmıştır.
20.02.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile imar planlarında yüksekliği serbest belirlenen alanlarda yüksekliklerin belirlenmesi gerekliliği ve yapı ruhsatının ancak bu işlem sonrası verilebileceği belirtilmiştir. Bu karara istinaden uygulamaların yapılabilmesi adına Konak Belediyesi tarafından yüksekliklerin belirlendiği 1/1000 ölçekli uygulama imar planları 27.09.2021 tarihinde askıya çıkartılmış, söz konusu alanda maksimum yükseklik 135 metre olacak şekilde düzenlenmiştir. Çevre verileri ve altyapı çalışmaları değerlendirilmeden yapılan bu düzenlemelerin kente olumsuz ve geri döndürülemez etkilerinin olacağı yadsınamaz gerçeklerdir. Akademik Meslek Odaları ve Kamuoyu tepkisi ile geri adım atılan projenin tekrar gündeme getirilmesi ve kente dayatılması kabul edilebilir değildir.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesinin kent ve kentli adına yürüttüğü hukuk mücadeleleri sayesinde daha önce defalarca iptal edilen, kentin; altyapısı, dokusu, yaşam alışkanlıkları ve fiziki durumlarının gözetilmediği; şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu vurgulanan planlara rağmen, tadilat ruhsatı vererek hukuka aykırı bir uygulama yapan ve sermaye lehine yetki kullananların ısrarı anlaşılmaz ve kabul edilemezdir.
Dünya genelinde yaşanan kaynak sorunları, iklim krizleri, pandemi ve doğru yürütülemeyen politikalar sonucu ortaya çıkan nüfus ve göç sorunları bizlere göstermektedir ki; yaşadığımız çevreye ve doğaya yapacağımız müdahaleleri belirlerken, geleceğe dönük etkilerini düşünmek zorundayız. Yaşadığımız kentleri ve doğal çevreyi şekillerken 21. Yüzyılın kapitalist anlayışını benimsemenin aksine, sürdürülebilir politikalar üretmek, kentlerimizi ve doğamızı korumak, bu anlayışla karar almak ve uygulamak artık tercih değil zorunluluktur. Öte yandan bu kent suçunun hayata geçmesi durumunda, yakın çevresinde bulunan Unesco Dünya Mirası Alanı geçici liste ve başvuru aşamasında olan Tarihi Kemeraltı Alanı üzerinde geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağı unutulmamalıdır.
Sonuç olarak çok açıktır ki parsel bazında ayrıcalıklı imar planı yapanlar, sermaye lehine plan notları düzenleyenler ve bu hukuksuzluğa göz yumanlar kent suçu işlemektedirler. Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak bu yanlış uygulamanın karşısında olduğumuzu dile getirerek sorumluluğu bulunan herkesi geç olmadan yasalara uymaya davet ediyoruz!”
Yorum Yazın