Müsavat Dervişoğlu'ndan Erdoğan'a tepki
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın muhalefete yönelik "Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz" ifadelerini eleştirerek, "Milletin oylarıyla yüce meclise girmiş partileri tehdit etmek, demokratik bir ülkede yaşanacak bir olay değildir. Milli irade lafını dilinden düşürmeyen Sayın Erdoğan’ı, milli vicdanda karşılık bulmayan sözlerinden dolayı, bizzat milletten özür dilemeye davet ediyorum" dedi.
- Ege Postası
- 08.10.2021 - 18:08
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu Meclis’te yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“MİLLİ İRADEYE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın muhalefete yönelik ‘Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz.’ ifadelerini eleştiren Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:
* Milletin oylarıyla yüce meclise girmiş partileri tehdit etmek, demokratik bir ülkede yaşanacak bir olay değildir. Muhalefete parmak sallayıp, ‘Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz’ demek, demokrasiye, hukuka, ve en önemlisi de milli iradeye yapılabilecek en büyük saygısızlıktır.
“BİZZAT MİLLETTEN ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM”
* ‘Korkudan Cumhurbaşkanı adaylarını bile açıklayamıyorlar’ ifadesi de, inşa ettikleri korku imparatorluğunun bilinçaltında oluşturduğu hezeyanın dile dökülmüş halidir. Cumhurbaşkanının kullandığı bu kutuplaştırıcı zehirli dil, maalesef parti sözcülerine de sirayet etmiş ve meclis konuşmalarına yansımaya başlamıştır. Milli irade lafını dilinden düşürmeyen Sayın Erdoğan'ı, milli vicdanda karşılık bulmayan sözlerinden dolayı, bizzat milletten özür dilemeye davet ediyorum”
“CUMHUR İTTİFAKI TARİHTE ZAM İTTİFAKI OLARAK ANILACAKTIR”
Art arda gelen zamları da eleştiren Dervişoğlu, “Cumhur İttifakı, tarihte Zam İttifakı olarak anılacaktır” dedi. Dervişoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
* Bilindiği üzere, doğalgazda Ekim tarifesinde sanayi ve elektrik üretim santralleri için yüzde 15’lik zam yapılmıştı. Benzine dün gece yarısından geçerli olmak üzere 26 kuruş zam, Motorine ise 35 kuruşluk zam yapıldı.
* Tarımsal girdi maliyetleri de zam üzerine zam ile yükselmeye devam etmektedir…Son yapılan zamlarla gübrede yıllık fiyat artışı yüzde 150'lileri bulmuştur.
* Tarım ilaçları yüzde 60, besi yemi yüzde 53, süt yemi yüzde 55, zirai ilaç fiyatları ise yüzde 80 oranında artmıştır. Tüm bu zam furyasının etkisiyle birlikte girdi maliyetleri artacak, üretim darbe yiyecek, enflasyon daha da yükselecektir.
“İKTİDARA SORUYORUZ UÇAKLAR NEREDE?”
Türkiye’nin F-35 savaş uçağı için ABD’ye ödediği 1,4 milyar doların akıbetini de soran Dervişoğlu, şunları belirtti:
* Bildiğiniz üzere, Türkiye F-35 savaş uçağı alabilmek için ABD'ye 1,4 milyar dolar ödeme yapmıştı. ABD, Türkiye'nin parasını ödeyerek satın aldığı uçakları teslim etmedi ve kendi hava kuvvetlerinin envanterine kaydetti.
* İktidara soruyoruz uçaklar nerede? Yok! Peki F-35 uçakları için ödediğimiz para nerede? Yok! 27 Haziran 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan bir açıklama yapmıştı, demişti ki; “F-35 projesi için gerekli parayı ödedik.
* Eğer yanlış bir hamlede bulunurlarsa meseleyi uluslararası tahkim mahkemesine götürürüz. Şimdiye kadar yaptığımız ödemeleri geri isteriz”. O yanlış hamle ardından 2 yıldan fazla zaman geçti Sayın Erdoğan. Türk Milletinin hakkını ve hukukunu savunmak için daha neyi bekliyorsunuz?
“YAZIK DEĞİL Mİ BU ÜLKENİN KAYNAKLARINA?”
Türkiye’nin F-35 savaş uçakları ve Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemleriyle 3,9 milyar dolar zarara uğratıldığını vurgulayan Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Türkiye, bir yandan 1,4 milyar dolar ödediği F-35 programından uzaklaştırılırken öte yandan 2,5 milyar dolar ödeyerek satın aldığı S-400 hava savunma sistemini aktive etmemiş, dolayısıyla 3,9 milyar dolar zarara uğratılmıştır.
* Şimdi de ABD'den 40 adet F16 alma talebinde bulunmuşsunuz. ABD ile kriz yaşandığında F16 yada F35, Rusya ile kriz yaşandığında aktive edilemeyeceğini bile bile S400 almak zorunda mıyız? Yazık değil mi bu ülkenin kaynaklarına? İşte bu savrulmanın ve bu kafa karışıklığının Türkiye'ye şu ana kadar olan bilinen bedeli 4 milyar dolar.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Türkiye, ne istediğini bilmeyen, ne hedeflediğini bilmeyen, nereye gittiğini bilmeyen daha doğrusu yönetilemeyen bir ülke konumuna düşürülmüştür. Bu ucube sistemin bedelini Türk milleti ödemektedir.
Yorum Yazın