Müziksev dünyanın en iyi müzik dergisinde

İtalyan Caz Tarihçisi, eğitimci, gazeteci Francesco Martinelli, MÜZİKSEV’i dünyanın en tanınan müzik dergilerinden biri olan Songlines Magazin’de anlattı.

Ege Postası
16.10.2014 - 09:15

Bütün dünyada; gelenekselden popülere, çağdaştan füzyona, ülkelerinde ve dışarıda iz bırakan ünlülerden sahneye yeni adım atan sanatçılara kadar her şeyi izleyen Songlines Magazin, Kasım ayı sayısında MÜZİKSEV’e yer verdi. Derginin yazarlarından, İtalyan caz tarihçisi, eğitimci ve gazeteci Francesco Martinelli, “Postcard from Turkey” başlıklı yazısına; “Francesco Martinelli, ağır ekonomik krize rağmen İzmir müzik enstrümanları müzesinde sergilenen eşsiz koleksiyon karşısında hayrete düşüyor. Geniş Salonlar, Ses Üreten Aletlerden oluşan bir Hazineyi içerisinde barındırıyor.” Sözleriyle başlıyor.

    Yazısının girişinde İzmir’i tanıtan Martinelli; “…. Türkiye’nin Ege kıyısında yer alan İzmir, modernliği, hoşgörüsü ve geleceği düşünen vizyonuyla Türkiye’deki diğer şehirlere öncülük etmektedir. Şehir, İslamlaşmanın himayesindeki vahşi kapitalizmin ideolojik dalgasına kapılmaktan oldukça uzaktır. Konumuyla Akdeniz’e açılan bir kapı durumundaki İzmir, Ege Bölgesi’nde yaşamış birçok kültürün varisi olarak Avrupa ile Anadolu arasındaki yeriyle gurur duymaktadır. İzmir, Osmanlı İmparatorluğu döneminde müzikal rolüyle ön plana çıkmıştır…..” diyor ve şöyle devam ediyor: .

“……. Bu binalardan bir tanesi de Fransız Demiryolunun Gar Şefi için inşa edilen ve şuan İzmir Şehrinin mülkiyetinde olan MÜZİKSEV evidir. Bu ev, Efes Antik Tiyatrosu ve Celcus Kütüphanesi gibi büyüleyici tarihi mekânlarda düzenlenen bir yaz müzik festivaline ek olarak çeşitli sanatsal faaliyetlere imza atan ve sivil toplum örgütü olarak faaliyet gösteren İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafından bir müzik enstrümanları müzesi olarak işletilmektedir……

… Koleksiyoncu Güner Özkan onlarca yıl Türkiye’nin farklı kültürel organizasyonlarında görev yaptığı sırada Anadolu’nun oldukça çeşitli müzikal geleneğini temsil eden üç yüzden fazla enstrümanı tahrip edilmekten ve unutulmaktan kurtardı. Bunların arasında eşsiz örnekler de mevcuttur: kartalın kanat kemiğinden yapılmış flütler, şamanların ruhlarla bağlantı kurduğu çalgılar, yolda geçen bir hayatın izlerini taşıyan ve ünlü âşıklar tarafından çalınan bağlamalar, Yunan ve Ermeni lutiyeler in İstanbul’da ürettikleri sofistike udlar. Geniş ve iyi aydınlatılmış birkaç salonda, çocuklar için müzikal oyuncaklardan- düdük ve boğa kükretenler- Merkez Asya Cumhuriyetleri’nin (Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve diğer doğu noktaları) yaylı çalgılarına, Çerkezlerden alınan Rusya Garmon’undan (tuşlu akordeon), İtalyan mandolinlerine kadar ses üreten aletlerden oluşan geniş bir hazine yer almaktadır.”

         Martinelli Songlines Magazinde yer alan yazısını, “Deniz kıyısında yer alan bir noktayı veya antik Yunan tiyatrosunu ziyaret ediyorsanız, rotanızdan saparak bu müzeyi de mutlaka ziyaret edin. Kesinlikle buna değecektir.” Diyerek bitiriyor.