Nebati'den iş dünyasına; Dövizle işlem yapmaktan vazgeçin...
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, iş dünyasına çağrı yaparak, "Yatırımlara devam, çok ucuz kredi veriyoruz. TL'ye güvenin, TL ile işlem yapın. Bundan sonra döviz kredisi, dövizle işlem yapmaktan vazgeçin, ülkemize güvenin, paramıza güvenin" diye konuştu. Özgüveni olmayan bazı mahfillerin felaket tellallığı yaptıklarını söyleyen Bakan Nebati, “İnsanımızı korkuya ve paniğe sevk etmek için adeta yarışan bu dar çevrenin artık bir şeyi çok iyi idrak etmesi gerekiyor. Hangi algı operasyonlarını, hangi spekülatif cambazlıkları yaparsanız yapın gözümüzdeki ışığı söndürebilecek nefese asla sahip olamayacaksınız” dedi.
- Ege Postası
- 15.04.2022 - 18:07
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Samsun İş Dünyası Buluşması programında, Türkiye’de ve dünyada ekonomik anlamda ciddi sorunlar olduğunu belirterek "Bizim özgüvenimiz yüksek, ne yaptığımızı biliyoruz. Bu işin üstesinden de geleceğiz" diye konuştu.
Nebati’nin konuşmasından satır başları şöyle:
“BAZI MAHFİLLER FELAKET TELLALLIĞI YAPIYORLAR VE BUNU YAPMAKTA DA ISRAR EDİYORLAR: Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki milli mücadelemizin başlangıcına şahitlik ettik etmiş olan bu kadim şehrin torunları olarak sizler vatanperver duyguyla eminim ideallerinde ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Bugün özünden kopuk olduğu için ne yazık ki özgüvenlerinden de yoksun bazı mahfiller, felaket tellallığı yapıyorlar ve bunu yapmakta da ısrar ediyorlar. İnsanımızı korkuya ve paniğe sevk etmek için adeta yarışan bu dar çevrenin artık bir şeyi çok iyi idrak etmesi gerekiyor. Hangi algı operasyonlarını hangi spekülatif cambazlıklarınızı yaparsanız yapın ne yüreğimizdeki memleket aşkını ne de gözümüzdeki ışığı söndürebilecek nefese asla sahip olamayacaksınız. Hiçbir zaman da bunu başaramayacaksınız.
ÜLKESİNE GÜVEN DUYANLAR KULAKLARINI TIKAYIP İŞE KOYULDU: İki yıl önceyi lütfen hatırlayın. İki yıl önce gene başta sosyal medyada, önlerinde akademik titrleri olanlar, kendilerini finansın dâhileri hissedenler ve sunanlar, ulusal ve uluslararası ortaklarıyla küresel krizin bütün dünyayı sardığı bir ortamda Türkiye'nin en çok zarar göreceğini iddia ettiler. İki yıl önce mart ayında ülkemiz ve dünya kapanmaya başladığında karamsar tabloyu öyle bir yaydılar ki 2020 yılı adeta Türkiye'nin bir yıkılış yılı olacaktı. Ama ülkesine, topraklarına, vatanına, bayrağına kendi ürettiklerini fabrikalarına, iş insanlar ve çalışanlara topraklarına güven duyanlar kulaklarını tıkadılar ve işe koyuldular.
TÜRKİYE BÜYÜMEYİ BAŞARAN ÜLKE OLDU: Ne oldu 2020 yılında Türkiye Çin'den sonra büyüyen 1,8’lik başarıyı ortaya koyan bir ülke oldu. Neye rağmen? Bunlara rağmen. Peki dünya ne oldu? Küçüldü. 2021 yılına girdiğimizde başladılar yine tahminlerde bulunmaya. Dünya Bankası'ndan uluslararası bütün kuruluşlar Türkiye baz etkisiyle 3 büyüyecek, 4 büyüyecek diye açık arttırmaya girdiler. Bizim içerimizdeki çok bilmişler. Çok akıllılar ya. ‘Ülke pandemi sürecinden çıktığında büyük bir işsizlikle karşı karşıya kalacak. Fabrikalar kapanacak’ diye karamsar bir tabloyu ortaya koydular. Ne oldu? Dünya tek haneli büyürken Türkiye yüzde 11’lik bir büyüme sağladı. 'Sıkı durun, işsizlik oranı patlayacak. 15’lere 20’lere gidecek' dediler. Son açıklanan veriyi hepiniz biliyorsunuz. 10,7'ye düştü.
DÜNYADA SON 30-40 YILIN, 70 YILIN ENFLASYONUYLA KARŞI KARŞIYA KALAN ÜLKELER VAR: Şimdi aynı karamsarlar Başladılar. Dünya problemlerle karşı karşıya kalıyor. Karadeniz'in kuzeyinde savaş var. Emtia fiyatları almış başını gidiyor. Petrol fiyatları almış başını gidiyor. Enerji fiyatları almış başını gidiyor. Gıda fiyatları almış başını gidiyor. Sonuç? Dünyada, Avrupa'da, ABD'de son 30-40 yılın, 70 yılın enflasyon oranıyla karşı karşıya kalan ülkeler var. Ortada ciddi bir problem var. Türkiye ve dünya açısından. Ne diyorlar? ‘Yandık, gittik, öldük’. Kim diyor? Önünde önemli akademik titri olanlar. Muhalefetin önde gidenleri, ülkenin akıllıları. Nerede konuşuyorlar? Televizyonlarda.
İŞ DÜNYASINA SESLENİYORUM. KAZANMIYOR MUSUNUZ?: İş dünyasına sesleniyorum. Kapasite kullanım oranı kaç? Yüzde 80’lerde. İş dünyasına sesleniyorum, işsizlik oranı 10,7. İş dünyasına sesleniyorum. İhracatımız 235/236 milyar dolarlarda. İş dünyasına sesleniyorum. İşinizi büyütmüyor musunuz? İş dünyasına sesleniyorum. İşleriniz iyi değil mi? İş dünyasına sesleniyorum. İhracat yarışına girmemiş misiniz? İş dünyasına sesleniyorum. Kazanmıyor musunuz? Çalışanlarınızla paylaşmıyor musunuz? Bütün bunlar varken ‘Yandık, bittik.’ Bu ülke yanmaz bitmez.
PEKİ SORUN NE? SORUN ENFLASYON: Biz iyimseriz. Ama gözlerimizi kapatıp problemlerimizi görmezlikten gelip sorunları halı altına süpürenlerden değiliz ki. Her türlü sorun alanlarını paylaşmak, her türlü sorunun alanların üzerinden paydaşlarımıza nasıl üstesinden geleceğiz diye kafa yoruyoruz, emek sarf ediyoruz. Hep beraber sizlerle. Bu işler böyle çözülür. Sorunumuz ne? 20 Aralık öncesinde gene aynı akıllılar çıkmıştı. Hatırlayın. Şimdi kur stabil bir hale geldi. Kontrolümüz altı. Tam bu ülkenin beklediği, öngörülebilir bir durumda mıyız? Durumdayız elhamdülillah. Çözüldü mü bu iş çözüldü. Peki sorun ne? Sorun enflasyon. Bir tarafta dünyadan kaynaklanıyor. İkincisi, siz iş dünyasısınız bilirsiniz. 2018’den beri dolar kurunun, döviz kurunun oynak olması, yükselmesi bütün bunlar enflasyonla birleşince bu dönemde yurt dışındaki fiyatlarla birleşince enflasyonun yükselmesine sebep oldu. Bizi üzüyor mu? Üzüyor. Biz bunu bir sorun alanı olarak görüyor muyuz? Görüyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var. Samsun'daki özgüven ruhu bizim ruhumuzdur. Bizim özgüvenimiz yüksek. Ne yaptığımızı biliyoruz.
İŞSİZLİĞİ İNŞALLAH TEK HANELİ SEVİYEYE DE GETİRMİŞ OLACAĞIZ: Biz yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Güvenimiz tam. Yolumuz tamam. Borsa İstanbul rekor kırıyor. Rekorlarını da her gün egale ediyor. Bursa'da da işleler iyi. Büyüme öncü göstergeler birinci çeyrekte de aynı performansla yoluna devam ettiğini gösteriyor. Siz zaten kendiniz şirketlerinize, işletmelerinizde bu işin nasıl olduğunu çok daha iyi hissediyorsunuz. İşsizliği inşallah tek haneli seviyeye de getirmiş olacağız. Bakın geçen yıl 30 milyon turist geldi. 24,5 milyar dolarlık bir gelirimiz oldu. Bu yıl inşallah hem turist sayısı hem gelirimiz artarak devam edecek. Rusya kaynaklı turizmle ilgili sıkıntımız var. Ama hemen alternatif pazarlara Turizm Bakanlığımızın önceliğinde yöneldik. Alternatif pazarlardan inşallah oradaki eksiliği telafi edecek önemli bir turizm gelirini bekliyoruz.
BİZ HER TOPLANTIYA TÜM TOPLUMA FAYDA SAĞLAYACAK MÜJDELERLE GİDİYORUZ: Sayın Cumhurbaşkanımız dün akşam esnafla yaptığı toplantıda çok önemli bir müjde açıkladı iş dünyasına. Reform paketi sunmaya değil. Biz her gittiğimiz toplantıda mutlak surette tüm topluma fayda sağlayacak müjdelerle gidiyoruz. Samsun'daki müjdemiz dünkü sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği 150 milyar liralık ve yüzde 9’a kadar faiz oranıyla siz ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde ekonomisinin modeline uygun bir şekilde üretim, ihracat, turizm, teknolojik alanlarda yatırım yapacak tarım da dahil olmak üzere kim varsa önlerine bunları sunuyoruz.
BEN BİLİYORUM YATIRIM İÇİN YARIŞIYORSUNUZ: Kredilerin 150 milyar liralık kısmının 100 milyar lirası ihracat ve ithal ikamesine yönelik verilecek. Lütfen yatırım yapın. Ben biliyorum şu anda yatırım için adeta kendi aranızda ciddi bir yarış ortaya koyuyorsunuz. Yatırımlara devam. Ucuz kredi veriyoruz. Çok ucuz. Niye? Çünkü biliyoruz. Eski yok. Yeni uygulamalara bakın. Enflasyonun altında bir kere. Çok çok altında Yüzde 9 ya! Yüzde dokuza varan kalkınma bankamız ve kamu bankalarımızın da iş birliğiyle bu imkanları kullandıracağız. 50 milyar lirası turizm sektörü ve döviz kazandırıcı hizmet veren firmalara yönelik olarak kullandırılacak. Bu kredilerde amacımız belli. Türk lirasına güvenin. Türk lirası ile işlem yapın. Yüksek oranlı bir enflasyonda iş dünyasına net olarak sesleniyorum. Bugüne kadar enflasyonun kat be kat altında esnafımızdan KOBİ’lerimize, KOBİ’lerimizden büyük işletmelere kadar bu oranlarla yatırım yapabildiniz mi? Yüzde 9’dan bahsediyorum. Yaptığınız yatırımla işsizlik 10,7’ye düştü. Göreceksiniz.
TEK RAKAMLI İŞSİZLİĞE DOĞRU GİDİYORUZ, ÇARKLAR DÖNÜYOR: Hızlı bir şekilde tek rakamını işsizliğe doğru gidiyoruz. Çarklar dönüyor. İşler iyi elhamdülillah. Bu verdiğimiz kredileri sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Öyle al parayı dövize git. Tüket, yata kata, altına yatır yok. Yatırıma dönüştürün. Yatırımlara devam, çok ucuz kredi veriyoruz. Verdiğimiz kredileri sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu kredilerle amacımız belli; TL'ye güvenin, TL ile işlem yapın. Bu ülke TL'ye güveni yakalayan bir sürece girdi. Bundan sonra döviz kredisi, dövizle işlem yapmaktan vazgeçin, ülkemize güvenin, paramıza güvenin.
BİZİM YATIRIMA YAPACAK İMKANLARIMIZ SINIRSIZ: Yatırım taahhütlü avans kredisi verilecek. Bu kredi, 2 yıl ödemesiz en az 3 en fazla 10 yıla kadar vade seçenekleriyle programa katılan Yatırım Kalkınma Bankası ve kamu bankalarımız üzerinden olacak. İyi bir müjde değil mi? Ama yatırım yapın. Bizim yatırma yapacak imkanlarımız sınırsız. Yeter ki yatırım yapın. Biz 2023’e farklı bir havayla gireceğiz. 2023 Cumhuriyet'in kuruluşunun 100’üncü yılı. Bizim için çok önemli bir yıl. Bak Samsun'dan sesleniyorum. 2023’te verdiğimiz bu kredilerin büyük bir kısmını hızlı bir şekilde döndüğünü işlerin açıldığını zaten biliyoruz. Ama 2023’te Karadeniz gazının ilk vanasını çevireceğiz. TOGG'un denemesini yaptık. Yollarda göreceksiniz inşallah. Akkuyu Nükleer Santrali’nin birinci ünitesini açmış olacağız. 2023’ü biz 2023’ün ruhuna layık bir şekilde karşılayacağız. 2023’ten 2053’te çocuklarımıza çok farklı bir ülke, güçlü bir ülke, lider bir ülkeyi bırakacağımıza adeta iman etmişiz. Kulaklarınızı ‘yandım, bittim öldüm’lere değil, istikametinizi ülkenin geleceğine bağlayın. Göreceksiniz ki aldığınız istikamet en doğru istikamet olacaktır.
KURU NASIL KONTROL ALTINA ALDIYSAK, İNŞALLAH ENFLASYONUN DA ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ: Fiyatlardaki yükselişin belini ekonomik bir anlayışla ve paydaşlarımızla iş birliği yaparak biz kıracağız. Kuru nasıl kontrol altına aldıysak, inşallah enflasyonun da üstesinden yine biz geleceğiz. Bizim özgüvenimiz özümüzle kurduğumuz ilişkiden kaynaklanıyor. Bu toprakların ve insanımızın irfanına olan güvenimizden güç buluyoruz. Tekraren söylüyorum, ekonomi salt rakamlardan, grafikten ve basmakalıp formüllerden ibaret değildir. Ekonomi bunlarla beraber birlikteliğimiz, ortak ideallerimiz ve ortak aklımızla güçlenecek.”
Yorum Yazın