O ilçede dönüşüm isyanı büyüyor

Karabağlar’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 540 hektarlık alanda hayata geçirilecek kentsel dönüşüm çalışmaları vatandaşları zorda bırakmaya devam ediyor. Limontepe ve Cennetçeşme’de mülkiyet haklarının gasp edildiğini savunan ve Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği çatısı altında örgütlenen 17 bin hak sahibi ve yaklaşık 35 bin konutun sakinleri, bir kez daha yerel idareye çağrıda bulunarak, halka sahip çıkılmasını istedi.

Ege Postası
06.11.2014 - 11:50

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 6306 sayılı “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun” kapsamında riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm çalışmaları yapılacağı duyurulan Karabağlar ilçesinin Limontepe ve Cennetçeşme bölgelerinde başlayan kriz giderek artıyor. 16 mahallede kentsel dönüşüm çalışmaları henüz başlamadan 35 bin konut ve 17 bin hak sahibinin mağduriyeti gündeme gelirken, dernek kuran vatandaşlar İzmir’de siyasi irade ve yerel yönetimlerden destek istedi, hükümete çağrıda bulundu. Dönüşüme razı olmadıklarını ve bakanlığın projesini skandal olarak niteleyen Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği, bir kez daha açıklama yaparak başladıkları mücadelede destek istedi.

'ZORLA' KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI İSYAN' HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

UZLAŞMA VE FİKİR BİRLİĞİ İSTEDİLER
İmar planlarının kesinleşmesinden sonra uzlaşma görüşmeleri yapılmasını ve geçmişteki tüm uzlaşma tutanaklarının iptalini isteyen dernek, bakanlığı halkı dinlemeye çağırarak, “Yapılacak olan projede Karabağlar’da yaşayan hak sahipleri mülkiyet hakları üzerinde sürece dahil edilmeli ve söz sahibi olmalıdır. Toplam inşaatın yüzde 50'si halka dağıtılmalıdır. Yerinde dönüşüm esas alınmalı ve sosyal konut ve projeler yapılmalıdır. Karabağlar’da bu kentsel dönüşüm sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için tarafların uzlaşarak ilerlemesi gerekir. Bu kapsamda, Karabağlar’da 540 hektarlık kentsel dönüşüm kapsamına alınan bölgenin gayrimenkul sahiplerinin veya temsilcilerinin oluşturduğu ve içinde yerel yönetimlerin, üniversite, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, şehir plancıları gibi bağımsız kuruluşlar olmalıdır. Adaletli bir tavır geliştirilmeli ve bölge halkına tepeden inme zorlamacı bu dayatma sürecinden derhal vazgeçilmelidir” diyerek Ankara’ya çağrı yaptı.

“ZORLA GÖÇ ETTİRİLİYORUZ”
Devletin vatandaşları taşeron firmaların eline bıraktığını söyleyen Dernek Başkanı Halil Ecevit, “Vatandaşları üzerinde yapılan bu dayatmacı, insanları yok sayan, zalim tavır karşısında yoksul vatandaşın elindeki tek varlığı olan barınma hakkını elinden almak için çeşitli senaryoların yapıldığı bu taşeron firma karşısında “Kaderine razı ol” anlayışına derhal son verdirmelidir. Devlet vatandaşlarının taleplerini bir tehdit olarak görmemelidir. Bırakınız taleplerimizi tehdit görmeyi, bizi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak tehdit gören bir süreç yaşamaktayız. Sayın Cumhurbaşkan’ımıza sesleniyoruz, yaşam alanlarımız üzerinde göç ettirme ve kirli senaryoların döndüğü bir açmaz ile karşı karşıyayız. Süreci dikkatinize arz etme çabasındayız. Bu talanı halkınıza dayatan insiyatife dur diyeceğiniz kanısındayız, hak arayanlar olarak var olan mülkiyet haklarımızı koruma çabasındayız.
Mülkiyet hakları anayasal güvence altındadır, ihlal edilmemelidir. İş abalı olunca hepinizin malumu, vur sırtına al malını” dedi ve mülkiyet haklarına saygı gösterilmesini istedi.

YEREL YÖNETİME VE SİYASİ İRADEYE ÇAĞRI
Dernek adına yaptığı açıklamada son olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve İzmir milletvekillerine seslenen Ecevit, “İzmir temsilcilerine sesleniyoruz, bizler halk olarak ancak seçim zamanlarında devletin çeşitli kademelerine kendi çıkarları doğrultusunda talip olanları görüyoruz. Çağrı yapıyoruz, nerede bu halkın oy vererek sayın vekil konumuna yükselttiği İzmir’in milletvekiller? Vatandaşın mülkiyet hakları üzerinde oynanan bu kirli oyunlar karşısında neredesini? Yaşam haklarımız talan edilmek üzere. Çocuklarımızın geleceği söz konusu kaderine terk ettiğiniz bu halktan aldığınız yetki hiç bitmeyecek mi sandını? Sizleri halkın gerçek gündemine son kez çağırıyoruz, saltanat ebedi kalmaz. Sayın Aziz Kocaoğlu, burası senin kentin, neredesin Sayın Başkan'” sözleriyle yerel yönetimden yardım talebinde bulundu.