Odalardan uyarı: Yardımlar adil dağıtılmıyor
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası Deprem Felaketi Dayanışma Çalışmaları, Değerlendirme ve Önerilerimiz üzerine ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, depremzedeler için bağışlanan yardımların sevk ve idaresinde sorunlar olduğu belirtilerek yardımların adil dağıtılmadığı söylendi.
- Ege Postası
- 04.11.2020 - 11:58
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir 30 Ekim Cuma günü AFAD verilerine göre 6.6, Kandilli Rasathanesi verilerine göre 6.9 şiddetinde depremle sarsıldı.
Çevre illerde de hissedilen depremde en büyük yıkım Bayraklı’da oldu. İlçede 5 bina yıkılırken 19 bina ağır hasar aldı.
Arama kurtarma çalışmalarının bu sabah sona erdiği felakette 114 kişi hayatını kaybederken bin 35 kişi yaralandı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası Deprem Felaketi Dayanışma Çalışmaları, Değerlendirme ve Önerilerimiz üzerine ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Toplantıya İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, Türk Mühendis ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Aydemir ve çok sayıda oda üyesi katıldı.
Açıklamayı odalar adına yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Aydemir, depremde yaşanan felaketin sorumlularıyla ilgili gereken her şeyi yapacaklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Yaşanılan süreçte yurttaşların yaşam haklarının vazgeçilmez öncelikleri olduğunu kaydeden Aydemir, “Depremde zarar gören vatandaşlarımızın barınma, sağlık, güvenlik gibi insani taleplerinin güvence altında olmasının takipçisiyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentimize yönelik envanter çalışmasının TMMOB ile birlikte yürütüleceğinin belirtilmesi olumludur. Açtığımız dayanışma masasına yapılan yoğun ilgi halkımızın talebinin de bu yönde olduğunu göstermiştir” dedi.
“İL HIFZISIHHA KURULU İŞ BİRLİĞİ KABUL ETMİYOR”
Depremin hali hazırda var olan koronavirüs salgınında olumsuz etki yaratacağı belirten Aydemir, “Salgın koşullarında sağlığın temel koşullarını olumsuz etkileyen yeni bir etkileyen olağandışı durum: deprem olgusu ortaya çıkmıştır. Bilim kurulu ile afetlerde görev almış deneyimli ekibiyle, kadroları ile bilgi ve birikimini İl Hıfzıssıhha Kurulunda aktarmaya, müzakere etmeye, aksaklıkların tespiti ve çözümünde sahada da görev almaya hazır Tabip Odası'nın işbirliği kabul edilmemektedir” diyerek İl Hıfzıssıhha Kurulu’nu eleştirdi.
Odaların sahada yaptıkları ortak tespitlere göre; ihtiyaçların giderilmesi ve sorunların çözümüne yönelik yapılacak çalışmalarda ilgili
Şunları söyledi; “Arama - Kurtarma ve yardım çalışmaları ile diğer kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için mevcut personelin güvenli koşulda görevini yerine getirebilmeleri sağlanmalıdır. Bu amaçla öncelikle zorunlu hizmetleri yürüten kamu binalarının güvenliği sağlanmalıdır. Acil olmayan hizmetler durdurulmalı ve iş önceliği afet yönetim çalışmalarına verilmelidir.
Halkımız bilgiye doğru güncel ve şeffaf biçimde ulaşmalı, kendisiyle ilgili alınacak kararlara kurumsal siyasi örgütsel her düzeyde temsilcileriyle katılabilmelidir.
Enkaz ve çadır alanlarında bilgi, iletişim ve danışma masaları kurularak insanların soruları ve sorunları olabildiğince cevaplanmalı ve insanların çaresizlik duygusu artırılmamalıdır.
“YARDIMLARIN İDARESİNDE AKSAKLIKLAR VAR”
Deprem sonrası geçici barınmadan kalıcı barınmaya geçişin uzaması ve yaklaşan kış koşulları dikkate alındığında yürütülen çalışmaların doğru yönetilmesi ve planlanması önem kazanmaktadır. Mevcut durumda yardım çalışmalarının düzensizliği, yardımların gerçek hak sahiplerine adil olarak dağıtılması, gönüllülerin organize bir şekilde sevk ve idaresinde aksaklıklar görülmektedir.
Geçici barınma alanlarının yerleri bir an önce belirlenmeli, önümüzdeki kış koşulları da dikkate alınarak bu alanlar sağlıklı ve güvenli yaşam için gerekli alt yapıya kavuşturulmalıdır.”
Depremin yaraları sarılırken pandemi sürecinde olunduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Aydemir, “Yaşadığımız pandemi koşulları dikkate alınarak alanda çalışan görevli personel ve yurttaşlarımızın sağlık güvenliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Depremden etkilenen yurttaşlarımızın daimi barınma yerlerine geçinceye kadar sağlıklı ve güvenilir gıda ile temiz suya ulaşması gibi insani ihtiyaçları aksatılmadan sağlanmalıdır.
Pandemi dışında sağlık ve hijyen koşullarının oluşturulması, devamı, sağlığın temel belirleyicileri anlamında kalıcı barınma koşullarının hızla oluşturulması fakat mevcut koşullarda da ısınma, duş, tuvalet ihtiyaçlarının güvenli biçimde sağlanması önemlidir.
Geçici barınma alanlarında birinci basamak sağlık hizmetleri sağlanmalı, Covid testlerinin alanda yaygın olarak yapılması, izolasyon ve karantina koşullarının oluşturulması ve mevsimsel ve mevsimsel grip aşılarının yapılması hayati öneme sahiptir ” ifadelerini kullandı.
ALANA GİRİŞLER ENGELLENMELİ
Depremde hasar görmüş ya da yıkılmış binaların bulunduğu bölgelerde can güvenliğinin sağlanması için de bir takım tedbirler alınması gerektiğini söyleyen Aydemir, tedbirleri şu şekilde sıraladı; “Hasar görmüş veya boşaltılmış binaların yarattığı risklere karşı öncelikle yurttaşların can güvenliği sağlanmalıdır. Aynı zamanda yurttaşlarımızın bu binalarda bulunan eşyaları güvence altına alınarak bir an önce kurtarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Görevli uzman personel ve bölgede yaşayan yurttaşlarımız dışında bulunan yurttaşlarımızın alana girişleri engellenmelidir.
Geçici barınma alanlarına görevli ve barınan yurttaşlarımız dışında giriş çıkışlar engellenmelidir.
Hasarlı binaların bulunduğu bölgelerde görevli uzman personel ve konutta yaşayan yurttaşlarımız dışında kişilerin giriş çıkışı engellenmelidir.
Geçici barınma alanları, enkaz bölgeleri, ağır hasarlı binaların etrafı kapatılmalı, giriş-çıkışların kontrol edilebileceği güvenli bir organizasyon oluşturulmalıdır.
Her türlü olağandışı durumdan eşitsiz biçimde daha fazla etkilenen dezavantajlı gruplar olan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler daha fazla korunmalıdır.”
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu bağlı Meslek Odaları, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası olarak önceliklerinin vatandaşların yaşam hakkı olduğunu vurgulayan Aydemir, sağlık, can ve mal güvenliği ve yardım çalışmalarının verimliliği ve etkinliği ile ilgili olarak sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Yorum Yazın