Oğlu sayesinde hayata tutundu
MANİSA'da oturan 62 yaşındaki Beyhan Acargönül'ün obeziteye bağlı karaciğer sirozu olduğu saptanınca nakil olması gerekti, ancak aşırı kiloları nedeniyle operasyona alınamadı. Beyhan Acargönül ile yapılan tetkiklerde donör olabileceği belirlenen kendisi gibi kilolu olan oğlu 39 yaşındaki Mustafa Acargönül, azmedip kilo verdi. 110 kilodan 80'e inen anne Acargönül, 27 kilo veren oğlunun karaciğerinin bir parçası nakledilerek hayata tutundu.
- Ege Postası
- 02.09.2017 - 11:53
ANNE 30, OĞLU 27 KİLO ZAYIFLADI
110 kiloluk Beyhan Acargönül'e obeziteye bağlı karaciğer sirozu tanısı konuldu. Kesin tedavi için karaciğer nakli önerildi. Ancak bu kez ameliyata engel olarak kilo sorunu ortaya çıktı. Acargönül karaciğer nakli için İzmir'e Kent Hastanesi'ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerde kızlarından Harika Erol'un kan grubu tutmadı, diğer kızı Nihal Kartal'ın karaciğer boyutları yetersiz çıktı, oğlu Mustafa Acargönül de aşırı kilolu bulundu. Yaklaşık üç ayda 'hayat diyeti' yapan anne 30, oğlu 27 kilo zayıfladı ve Doç. Dr. Murat Kılıç ile Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlıklarındaki iki ekip tarafından nakil ameliyatına alındı.
Geçen 15 Ağustos'ta gerçekleşen operasyonla oğul Acargönül'den alınan karaciğer parçası anne Acargönül'e nakledildi.
SÖZ KONUSU AİLE VE ANNE OLUNCA
Annesine donör olabilmek için kısa sürede 89 kilodan 62 kiloya inen Mustafa Acargönül, "Annem yoğun bakımda yatarken doktorumuz 'Buraya böyle gelen hasta çıkamaz' demişti. Annemizi kaybettik gözüyle bakıyorduk. Evde de kendinde değildi. Çok zor günler yaşadık. Ailede donör olarak tek ben kalmıştım. Ancak benim de karaciğerimde yağlanma ve büyüme vardı, aşırı kiloluydum. Kısa sürede bunların hepsini halledip diyetle hazır hale geldim, daha sonra da nakil gerçekleşti. 1 Şubat'ta diyete başladım, 2.5 ay gibi bir sürede 89 kilodan 62'ye indim. Yeme içmeyi seven bir insan için hayattan fedakarlık yapmak zordu. Ama işin içinde aile ve anne olunca daha farklı oluyor. Sevdiğiniz bir insanın hayatta kalması ve sizin bunda payınızın olması harika bir duygu. Bir çağrım var; hiç kimse bizim başımıza gelmez diye düşünmesin, organlarını bağışlasın" diye konuştu.
Oğlunun yeniden hayat verdiği anne Acargönül de kendinde olmadan geçirdiği 1.5 yıldan sonra yeni bir hayata başladığını söyledi. Acargönül, "Oğlum baba olacağı müjdesini aldıktan iki gün sonra benim için ameliyat masasına yattı. Sevinçten ağlıyorum, ikinci bir yaşam ne demek! 15 Ağustos'ta benim ikinci hayatım başladı. Bu başarılı ameliyat olmasaydı bu bayramı göremeyecektim, çocuklarımı, torunlarımı da. Şimdi hep beraberiz, hepimiz mutluyuz" dedi.
İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ekibinden Opr. Dr. Cahit Yılmaz da şunları söyledi:
"Yapılan tetkiklerde hastanın yağlanmaya bağlı (NASH= non alkolik steatohepatit) son dönem karaciğer yetmezliği tablosunda olduğu saptandı. Karaciğer nakli olmazsa karaciğer yetmezliğine bağlı bilinç bulanıklığı veya yemek borusundaki varislerin kanaması nedeniyle kaybedilecekti. Nakil için kendisinin ve vericinin kilo vermesi gerekiyordu. Bu sağlanınca nakil gerçekleşti, vericiyi taburcu ettik, sıra annede."
ARTIK OBEZİTEDEN KAYNAKLANAN NAKİLLER BAŞLADI
Opr. Dr. Yılmaz, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle batı toplumlarında olduğu gibi Türkiye'de de NASH vakalarının görülme sıklığının arttığını söyledi. Opr. Dr. Yılmaz, "Ülkemizde son dönem karaciğer yetmezliğinin önde gelen sebebi viral hepatitlerdir. Aşılama programına hepatit B aşısının girmesiyle viral hepatit sıklığının da azalması eklenince, gelecekte NASH sebebiyle nakil yaptığımız hasta sayısı artacaktır diye düşünüyorum. Kilolu ve özelliklede diyabeti olan kişilerde mutlaka karaciğer yağlanması akılda bulundurulmalı ve buna yönelik tetkik edilmeli" dedi. (DHA)
Yorum Yazın