
‘Öldü zannedip bıraktılar’
Polisin hastanelik ettiği Gezi Parkı direnişçilerinden kan donduran ifadeler...
- Ege Postası
- 06.06.2013 - 08:48
İSTANBUL- Polis şiddetine maruz kalan direnişçiler SÖZCÜ'ye konuştu. Başbakan’ın ‘bir kaç çapulcu’ diye küçümsediği İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı eylemi yurdun dört bir yanında binlerce insanın katılımıyla devam ediyor. Polisin başından beri orantısız güç uyguladığı ve acımadan gaz yağmuruna tuttuğu eylemcilerden bir kısmı hala hastanelerde tedavi altında. Çok sayıda yaralının olduğu İstanbul’daki Şişli Etfal Hastanesi’nde yatan yaralılar ve aileleri SÖZCÜ’ye konuştu. Gaz bombası başına isabet eden ve 4 günün sonunda yoğun bakımdan çıkan bir yaralı acı içinde kıvranırken Başbakan’a ‘hakkımı size helal etmiyorum’ diye seslendi.
Erhan Alver 38 yaşında. 8 yaşında bir çocuk babası. 6 yıl şoför olarak çalıştığı Turkuvaz Merkez Dağıtım’dan 1 ay önce ayrıldı. Geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günü Taksim’deki Gezi Parkı protestosuna tüm vatandaşlar gibi o da destek için katıldı. Cumartesi günü Beşiktaş’taki Kazan Birahanesi önünde polisin arkası dönükken attığı gaz bombasıyla kafasından vuruldu. Beyin kanaması geçiren Erhan Alver 4 gün yoğun bakımda kaldı. Salı günü yoğun bakımdan cerrahi servisine alınan Alver, acı içinde kıvrandığı hasta yatağında SÖZCÜ’ye konuştu. Alver ‘bütün halk gibi ben de itirazımı dile getirmeye çalıştım.
Protestoya destek vermek için gittim. Ama polisler gaz bombası atmaya başladı. Arkadan atılanlardan bir tanesi başıma isabet etti. Kazan Birahanesi önüne yığılmışım. Öldü zannedip bırakmışlar. Yoldan geçen bir taksici beni hastaneye getirmiş. Kafamda büyük bir yarık oluşmuş. Aklımın yarısını aldılar benden. Beni bu devletin polisi bu hale getirdi. ‘ dedi. Güçlükle konuşan Alver’e eşi Aytaç Alver destek oluyor. Sık sık ağrıları nedeniyle acı içinde gözyaşı döken Erhan Alver kendilerine çapulcu diyen Başbakan’a ‘Arkam dönükken vurdular beni. Attıkları gaz nedeniyle hayatım kararttı. Tayyip Erdoğan ‘a bir şey olmaz ama o da aynı acıyı yaşasın. Çoluk çocuğundan bulsun. Hakkımı helal etmiyorum.‘
BUNLAR DA MI ÇAPULCU'
Devlet kendi memurunun gözünü çıkardı
Polisin orantısız müdahalesinden sadece eylemciler değil, yoldan geçen vatandaş da nasibini aldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Burak Ünveren (31) Beşiktaş’taki evinden aşağı indiği sırada gaz bombası kapsülünün isabet etmesiyle sol gözünü kaybetti.
Hastanede tedavisi devam eden Ünveren’e babası Mithat ve annesi Hüsniye Ünveren refakat ediyor. Oğlunun masterını Boğaziçi Üniversitesi ‘nde,doktarasını ise Amerika’da tamamladığını anlatan baba Mithat Ünveren ‘oğlum eylemci değildi. Ancak Beşiktaş Ihlamur Derede 5. Kattaki eve gaz dumanı gelince aşağı inip olaylara baktığı sırada polisin attığı biber gazı kapsülü sol gözüne gelmiş. Gözünü çevresindeki tüm kemikler kırılmış. Gözü akmış ve bayılmış. Çevresindeki kişiler hastaneye yetiştirmiş ‘ diye konuştu.
Polis gazının ardı arkası kesilmedi
Mehmet Reha Baran 33 yaşında. Moda tasarımcısı. 31 Mayıs Cuma akşamı üç arkadaşıyla iş çıkışı eyleme destek için Mecidiyeköy’den Harbiye’ye kadar ilerledi. Gaz bombası onun da gözüne geldi.
Harbiye’de yoğun gaz saldırısıyla karşılaştıklarını söyleyen Baran, polislerin 4’lü gruplar halinde gaz bombası attığını, üç sıra halinde kendilerini arda arda kesintisiz gaz yağmuruna tuttuklarını anlattı. Gazdan kaçmak için Harbiye’deki Askeri Müze’nin karşı sokağına girdiğini ve dar sokaklara kaçtı. Ancak polisin arkasından attığı gaz bombası yüzüne isabet etti. Şanslıydı bomba yandan geldiği için gözü için hala bir umut var. Mehmet Baran o anlarda yaşadıklarını hastane odasında şöyle anlattı ‘ yere yığıldım. Arkandan atılan gaz bombası gözüme çarpıp, yanıma düştü. Hem gaz hem de gözümün acısıyla can havliyle kedimi yokuş aşağı bıraktım. Yoksa gazdan boğulurdum. 2 genç beni motorla hastaneye yetiştirmiş. Bizim Gezi Park’ından sonraki amacımız bize karşı gösterilen küçük görme, kabadayılık ve olayları saptırmaya karşı gösterilmiş bir tepkiydi alanlardaki mesajımız. Biz o alanlara kitaplarımızı alıp gittik. Siyasi bir simge yoktu. Tayyip Erdoğan kuyruğunu hala dik tutmaya çalışıyor ama gerekli mesaj eylemlerde verildi’
Olayların büyümesine polis neden oldu
Mehmet Erdem’i motorlarına atıp kurtaran Ali Öztürk ve Uğur Doğan hastaneye gelerek Erdem’i ziyaret etti. Kendilerinin de eyleme katıldığını ve ilk gün polislere lokum dağıttıklarını söyleyen iki genç “olayların bu noktaya gelmesinin nedeni polisin tutumudur. Otobüsleri direnişçiler yakmadı. Hiçbir siyasi bağlantımız yok. Tamamen yurttaşlık iç güdüsüyle eyleme müdahil olduk” diye konuştu.
Oğlunun yaralandığını telefonda öğrendi
Umur Erşahin 27 yaşında endüstri mühendisi. Onun da kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle beyin kanaması ve kafatasında kırık oluştu. Cumartesi günü yatırıldığı hastanede tedavi gören Umur’un yaşadıklarını kendisine refakat eden babası Abdullah (56) Erşahin anlattı. Emekli mimar olan Abdullah Erşahin oğlu Umur’u da alarak birlikte Cumartesi günü Taksim’deki eyleme katıldıklarını halkın içindeyken bir ara kalabalıkta Umur’un gözden kaçırdığını söyledi. Daha sonra kendisine gelen telefonla oğlunun yaralandığını öğrenen Erşahin yaşadıklarını şöyle ifade etti ‘hastaneye geldiğimde Umur’un kafatasında polis tarafından hedef gözetilerek gaz kapsülü atıldığını öğrendim. Kafatasında kırık ve beyin kanaması geçirdi. Tedavisi sürüyor. Ben bu başbakanın zihniyetini reddediyorum. Biz demokratik hakkımız olan insana doğaya saygıya destek için oradaydık. Ama bizi insan yerine koyan olmadı.”
Yorum Yazın