Ömer Eşki'den çarpıcı mesajlar: Nasıl başkan olunmaz biliyorum!
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki bugün düzenlediği basın toplantısında çarpıcı mesajlar verdi. CHP'de yaşanan değişime dikkat çeken Başkan Eşki, "Biz değişimden yana taraf olduk. Değişimden yana aldığımız tavrın ne kadar doğru olduğunu 31 Mart akşamı gördük. 12 Kasım'dan itibaren sahaya çıktık ve o günden seçim sonuna kadar yoğun bir çalışma hayata geçirdik. 20 yıllık bir siyasal geçmişim vardı. Çok şey bildiğimi düşünüyordum ama bu 4,5 ayın bana katkısı çok oldu. Biz siyaseti belli bir kalıbın içerisinde olan insanlarla yürütmüştük. Bu 4,5 ayı kahvelerle, derneklerle ve STK'larla geçirdik. Aslında sadece çok şey bildiğimi düşündüğümü fark ettim. Nasıl belediye olunmayacağını biliyordum. Önümde çok örnek vardı. Hangi konulara girmemem gerektiğini geçmiş 20 yıl bana kötü örneklerle göstermişti. Nasıl belediye başkanı olunması gerektiğine dair 4,5 ay içerisinde tecrübe edindim" dedi.
- Ege Postası
- 25.04.2024 - 11:27
- Güncelleme: 25.04.2024 - 12:49
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, adaylık döneminde gerçekleştirdiği proje lansmanı babasını rahatsızlığı sebebiyle yarım kalmıştı.
Çiçeği burnunda Belediye Başkanı Ömer Eşki bugün Bornova vizyonunu anlatmak için basın mensuplarıyla bir araya geldi.
GELECEK 20 YILA TALİP!
Bornova'nın gelecek 20 yılına talip olduğunu belirten Başkan Ömer Eşki, "Belediye başkanlarının en çok korkutuğu bir genel merkezdir bir de yerel basındır. Biz bu korkumuzu gidermek için karşınızda şeffaf akılla bir 5 yıl sergilemek istiyoruz. Ben aday adaylığımda bir çok gazeteye konuk oldum. Her katıldığım programda, 'Bornova'nın geçmiş 20 yılına hakimim, gelecek 20 yılına talibim' demiştim. Alt yapısı olan, içi dolu olan bir iddiaydı. Ben Sırrı Aydoğan döneminde gençlik kolları başkanıydım. Mustafa İduğ döneminde sendika başkanlığı göevini yürttüm. Başkanların yaptığı önemli hizmetleri ve tolumun ihtiyaç duyduğu ama bugün artık kaldırılan işleri biliyorum. Belediyelerin en büyük problemi kurumsallaşmaktır. 2 dönem üst üst belediye başkanlığı yapan kimse yok. Bu da bir hizmetin diğer döneme aktrarılamamasını sağlıyor. Bizim iddiamız buydu. Gelecek 20 yıla talip olmak demek de buydu. Önceki dönemde yapılanı bozmak yerne üzerine artı koymak gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
"NASIL BAŞKAN OLUNMAMALI BİLİYORUM"
CHP'de yaşanan değişime dikkat çeken Başkan Eşki, "Biz değişimden yana taraf olduk. İzmir'de değişimden yana imza veren tek ilçe başkanı Ertük Çapın'dı. Ben yıllardır Ertük Çapın ile birlikteydim. Değişimden yana aldığımız tavrın ne kadar doğru olduğunu 31 Mart akşamı gördük. 12 Kasım'dan itibaren sahaya çıktık ve o günden seçim sonuna kadar yoğun bir çalışma hayata geçirik. 20 yıllık bir siyasal geçmişim vardı. Çok şey bildiğimi düşünüyordum ama bu 4,5 ayın bana katkısı çok oldu. Biz siyaseti belli bir kalıbın içerisinde olan insanlarla yürütmüştük. Bu 4,5 ay içerisinde kahvelerle, derneklerler, STK'larlar geçirdik. Aslında sadece çok şey bildiğimi düşündüğümü fark ettim. Nasıl belediye olunmayacağını biliyordum. Önümde çok örnek vardı. Hangi konulara girmemem gerektiğini geçmiş 20 yıl bana kötü örneklerle göstermişti. Nasıl belediye başkanı olunması gerektiğine dair 4,5 ay içerisinde tecrübe edindim. Vatandaşın içerisinde olunması gerekiyor, basından korkmamak gerekiyor ve sürekli sokakta olmak gerekiyor. Bunu da başkanlığa geldiğim ilk günden itibaren gerçekleştrimeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
"İYİ KADROYLA YOLA ÇIKMAZSANIZ YOLDA KALIRSINIZ"
Lansman toplantısı yarım kaldığını hatırlatan Eşki, " Orada anlatmak istediğim şuydu; belediyenin temel hizmetleri vardır. Biz lansmanlarda sıralama yapılırken 1-2-3 diye başlar biz 0 ile başladık. Ben yol yapacağım diye başlanamazdı. Bunlar proje değildi. Biz Bornova'nın ihtiyacı olduğunu biliyorduk. Ben aday adaylığım döneminde Bornova' nın ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda bir anket yaptırdım. Orada yol ve temizlikle ilgili şikayetler vardı. İlk başta yol ve temizlikle ilgili bir yola çıktık. Bunu sadece başkanın istemesi yetmez. İyi bir kadroyla yola çıkmazsanız yarıda kalırsınız. Ben siyasi geçmişimden kaynaklı hem de 2 yıldır sendikacılıktan dolayı veri bankasına sahiptim. Kendimce çok iyi bir kadro kurduğumu düşünüyorum. Çok nitelikli müdürler göreve getirdik. Belediyeyi müdürler yönetir, imza atma yetkisi kimdeyse sorumluluğu ona vermeliyiz. Davul birinde tokmak birinde sistemi ilerleyemeyeceği çok kesindi. 2-3 yıl sonra suyun akışı farklı bir yere döner ve sistem işlemez. Biz yola iyi bir kadro kurup çıkmak istedik. Benim temel amacım Bornova’daki vatandaşların aldıkları hizmetten memnun olması bunun da tek yolu belediyeyi çalıştırmak. Yani belediyeden maaş alan herkes halka hizmet etmeli. Temel hizmetlerde gerekli güveni verir ve herkese adaletli olursanız size karşı art niyet beslemezler. Ne söz verdiysek onu yerine getirecek çalışma disiplini içindeyiz. ‘Çok hızlı başladınız beklentiyi arttırır, aynı şekilde devam edebilecek misiniz?’ diyorlar verdiğim tek cevap daha da hızlanacağım" diye konuştu.
EKSİ 20 MİLYON LİRA!
Belediyenin mali durumunu açıklayan Ömer Eşki, “20 yıldır borcu olmayan bir belediye. İduğ’dan önce de öyleydi. Kasada 200 milyon var diye reklamla bırakıldı. Ben kasada para tutmayacağım. Elime veriler geldiğinde yurt inşaatı var. Hak edişler yapılınca geriye 8 milyon gibi bir rakam kalıyor. Borbel’in ödenmesi gereken damga vergisi, müdürlüklerin borçları toplandığınızda eksi 20 milyon gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Bu algının bize zararı oldu. Bu bir espri konusu bize borç versen dedikleri anlar oldu ama tablo böyle değil. Keşke 200 milyon ile devralsaydık. Borbel’in ve birkaç müdürlüğün borçlarını koyduğumuzda eksi 20 milyon gibi bir durum var. Bu bize yine İzmir’deki en güçlü belediye konumunda tutuyor. Biz de gelir getirici birçok etmen gerçekleştirmeye çalışacağız. Seçimsiz bir döneme doğru gidiyoruz. Gelir getirici etmenleri yakalayacağız” diye konuştu.
"KİMSEYİ İŞTEN ÇIKARMADIK"
İşçi krizlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Eşki, "Ben mazbatayı aldığımda ilk gün arkadaşlarımıza hitap ettim. İşe giren arkadaşlarımızda biraz gergninlik vardı. O konuşmada üslubum sertti. Bunun sebebi de yüksek perdeden yanlış yapılanı anlatmaktı. Adaylığımın açıklandığı 20 Şubat'tan itibaren Mustafa İduğ'un Ceo'su, Bornova Beldiyesi'ni yöneten Zafer Kurtbay'ı aradım ve bu yapılanın belediyeye zarar vereceğini söyledim. İşe alımların yanlış olduğunu bir toplantıda dile getirdim. İduğ'un adaylığı açıklandığında, Olgun Başkan alamadığı 11 kişiyi işe almıştı. Ben de İduğ'un yanına giderek, 'bu arkadaşlarımızı çıkartmayalım' demiştim. İduğ, Olgun başkanla ilgili ağır cümleleler kurmuştuı. Kendisi bunun 8 katı kadar insanı işe aldı. Benim adaylığımdan itibaren 79 arkadaş giriş yaptı. Ben kimseyi işten atmadım ve bununla da anılmak istemedim. Bornova Belediyesi'nin parklarda veterinerlikte, temizlikte adama ihtiyacı var. Geriye kalan arkadaşları da temizlik ve park bahçelerde değerlendirmek istedik. Belediyeye adresim belli olsun diye girilecek yer dğeil. Burası bir hizmet yeri. Belediyenin nerede ihtiyacı varsa orada çalışırlar. Yaptığımız değişikliklere tepkiler gelmiş olabilir. Kimse işten çıkarmadık ama çalışma yerini beğenmiyorsa demek ki işe ihtiyacı yok" dedi.
ASFALT ÜZERİNDEN İDUĞ'A GÖNDERME
Önceki dönem belediye başkanı Mustafa İduğ'a asfalt şantiyesi üzerinden yüklenen Eşki, "Asfaltı düzelmekle reklamını yapmak arasında fark var. Asfalt şantiyesinin ardından gelen şikayetler iki katına çıktı çünkü beklenti yükseldi. Sokağa çıktığınızda durum böyle olmuyor. Dünyanın en büyük asfaltını atabilirsiniz ama altında yağmur suyu kanalı yoksa anlamı olmuyor. Biz İZSU’nun kanalları ile ilgilenen daire başkanı ile toplantı yaptık. Biz şantiyemizi verimli olarak kullanmak istiyoruz ama Büyükşehir’in desteği olmadan yapamayız. Hepimizin ayakları birbirine bağlı, adımlarımızı organize olarak atmazsak düşeriz. İki tane asfalt robotu alacağız. Sokağın yama işlerini halledebilecek makineler bunlar. İki tane alacağımız robotu birini birinci bölge diğerini ikinci bölgeye sevk edeceğiz. Fark ne olacak?’ demiştiniz. Bornova’da bir iletişim merkezi var 46 kişi telefonlar bakıyor ama sokaktaki insan sayısı 10. Biz, eksikleri yerinde görüp onlara hızlıca müdahale edeceğiz. Bu işi yaparken de insanlara doğrusunu göstereceğiz, Büyükşehir ile işleri uyumlu bir şekilde yapacağız. Bizim daha çok onların kapısına gidip gelip sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. Bornova’nın merkezinde süpürgeyi gece yapıp sabah vatandaşlara teslim edeceğiz, Küçükpark’ta da akışın durduğu gece saatlerinde çalışacağız. Siz temiz bırakırsanız vatandaş da temiz tutar, bu algıyı vatandaşa yerleştireceğiz. Eskiden birkaç arkadaş bir araya gelip bir günde eve yerleşebiliyordu. Bu anda çok zor. Gençlik merkezini tekrardan kuruyoruz ve o iletişim üzerinden öğrencilerin barınma problemlerini çözmek için elimizden geleni yapacağız. Ülkenin ekonomik durumu hem ev sahiplerini hem ev ihtiyacı olanları hem de belediyeleri zor durumda bırakacak. Bu yüzden bizi zor günler bekliyor. Taş ocakları bizim yetkimiz dışında bir şey. Matbaa gelmesin hattatlar işsiz kalmasın demekle çimento satıp ihracatımızı geliştirelim demek aynı şey. Türkiye’nin çimento fabrikalarına gerek yok. Bizim ihtiyacımız temiz su, doğru tarımsal üretim…. Bir beton tarikatı tarafından yönetiliyoruz. Mücadele edeceğiz ama bizim yetkimiz de sınırlı" dedi.
"DEVLETİN İŞİNİ DE SIRTLANACAĞIZ"
Sosyal belediyecilik anlayışına dikkat çeken Eşki, "Mayıs ayından itibaren 12 köyümüzde tüm ekibimizlkle beraber ihtiyaçları ve istekleri belirleyeceğiz. Oralara belediyenin varlığını hissettireceğiz. Temel işlerin yanı sıra sosyal yardımları arttırmak istiyoruz. Kent lokantası, sağlık hizmetlerinin kapasitesini arttırmak için hizmetler yapacağız. Aynı zamanda vatandaşın devletten beklediğini biz sırtalanacağız. İlçe sağlık müdürlüğü ile yakın ilişki içerisine girerek sağlık ocağı karşılanması için çalışacağız. Bazen görev alanımızın dışına çıkarak hizmet götüreceğiz" ifadelerini kullandı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HERKESİ MUTLU EDEMEYİZ"
Kentsel dönüşüme ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Eşki, "Vatandaş park istiyor. Kadınlar için kurs merkezi istiyor. Ancak bunlar için alana ihtiyacımız var. Bu alanı bulmak için kentsel dönüşüme ihtiyacımız var. Bazı yerlerin kadim haline gelmiş kentsel dönüşüm ihtiyacı var. İmar afları işi daha da zorlaştırdı. Depremden sonra binalar ağır ve orta hasarlı oldu. İnsanların kendi dairelerinde oturma hakları için 1 milyondan fazla para vermeleri gerekiyor. Bunun çözümü için yüzde 20 imar artışı verilmişti. Biz yapı stokunun doğru şekilde analiz edilmesi için bir birim kuracağız. Bazı bölgelerde yerinde dönüşüm bazı yerlerde ada bazında dönüşüm gerekiyor. Bütün vatandaşları mutlu edemeyeceğiz. Bazı vatandaşlar beşediyeye yükü nasıl yıkarızın peşinde. Bu uzmanların bile içinden çıkamadığı bir sorun. Burada adım adım kentsel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Vatandaşı kırmadan yapmamız lazım ancak işin dayandığı nokta inşaat malzemelerinin maliyetlerinin yüksekliği. 6 Şubat depremlerinşişn bana verdiği bir korku var. Ben insan hayatını tehlikeye sokabilecek hibçir şeye imza atmayacağım. O yaşadıımız cehennnem şunu gösterdi hiçbir maddi kazanç o tabloya değmeyecektir. İnşaat maliyetleri düşmeden bunu çözme şansımız olmayacak" dedi.
BELEDİYE BAŞKANLARINA MESAJ: MAAŞLAR ŞOV ARACI DEĞİL
İşçi maaşlarına ilişkin gelen soruya yanıt veren Eşki, "İki yılı süre aşkın sendika başkanlığı yaptım, nasıl kafaları çalışır iyi biliyorum. Ne verdiğiniz bir önemi yok, belediye başkanı olarak 'şunu verdim' deyip ana paradan yardımcı olmasını istersiniz. Onu cebe koyar ve unutur. Ben yaşanabilir maaş ve ödenebilir ücret arasındaki dengeyi kurmak lazım. Verdiğimiz zamlarla da diğer belediye başkanlarını zora sokmamak lazım. Ekonomik sorunlar birçok belediyeyi dar boğaza aldı. Biz verebileceğimiz ücretleri arkadaşlara vereceğiz. Bu üzerinden şov yapılabilecek bir şey değil. Biz de hem geldiğimiz kültür hem de kamusal işle bunu düzgün yapacağız ve kamu kaynaklarıyla şov yapmayacağız" diye konuştu.
"KEMER SIKMA POLİTİKASINI MAKAM ARAÇLARINDA UYGULASINLAR"
Mehmet Şimşek'in 'kemer sıkma' açıklamasına tepki gösteren Eşki, "Mehmet Şimşek'in yerel seçimlerden sonra bu açıklamayı yapması manidar. AK Parti alsaydı İstanbul ve Ankara'yı kemer sıkacaklar mıydı? Bizim hizmet yapmamız için para harcamamız gerekiyor. Bize kemer sıkın deniyor. Bugün pandemi döneminde gördük ki sosyal yardımlar bir çok yerde devletin uzanamadığı yerde hayat oldu. Depremde gördük, belediyelerin ortayqa koyduğu yoğun bir çaba oldu. Yerel yönetimlerin güçlü olması vatandaşla faydalı olmasını sağlar. Yerel yönetimleri sıkarsak bu işin nereye varacağını düşünmek istemiyorum. Kemer sıkma politikasını makam araçlarında ve 3-5 yerden maaş alan kişilere de uygularlar. Mecliste mangal partisi yapmaktan vazgeçerler. Kemeri yanlış ilmiğine takıyorlar. Umarım farjklı bir uygulamaya gidilir" dedi.
Yorum Yazın