Önce müebbet, sonra beraat
İZMİR’de beş yıl önce, Manisa Bedensel Engelliler Derneği Yönetim Kurulu üyesi bedensel engelli Alaattin Kültemli’yi öldürdüğü iddiasıyla yargılanıp ömür boyu ve 19 yıl hapis cezasına çarptırılan Gülhayat Karadağ, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandı ve bu kez beraat etti. Cezaevinde 4.5 yıl yatan Gülhayat Karadağ, beraat kararının ardından avukatı Turul Oyan ve babası Feyyaz Karadağ’a sarılıp, sevinç gözyaşı döktü. Karadağ, hayatından çalınan yılları için devlete tazminat davası açacağını söyledi.
- Ege Postası
- 15.09.2013 - 10:22
Olayla ilgili soruşturma sürdürülürken, 16 Eylül 2008’de motosiklet gaspından cezaevine giren Nazif Özkan, Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçeyle başvurup, gazetedelerde ölen Alaatin Kültemli’nin fotoğrafını gördüğünü, bu kişiyi cezaevine girmeden bir hafta önce, Alaşehir’de konsomatrislik yaparken tanıştığı ve adını 'Sıla' olarak bildiği Gülhayat Karadağ’ın Buca’da oturduğu evine gittiğinde, birlikte yaşadığı Kemal isminde adam ile tekerlekli sandalyede otururken gördüğünü anlattı. Nazif Özkan, birkaç gün sonra da Gülhayat Karadağ ve erkek arkadaşı Kemal’in bu kişiyi parası için kaçırdıklarını öğrendiğini yazdı. Adli izinlerin ardından polis tarafından cezaevinden çıkartılan Nafiz Özkan, Gülhayat Karadağ’ın evini gösterip yakalattı.
Suçlamaları kabul etmeyen Gülhayat Karadağ ile onu ihbar eden Nafiz Özkan, bu suçtan da tutuklandı.
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kemal Biçmen, ihbarcı Nafiz Özkan ile Gülhayat Karadağ hakkında 'kasten öldürme, yağma, hürriyetinden yoksun kılma, kredi kartının kötüye kullanılması suçlarına iştirak ve suç eşyasının kabul edilmesi' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 30’ar yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaları için dava açtı.
İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargılanan, Manisa Ruh Sağlığı ve hastalıkları Hastanesi ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan 'Cezai ehliyeti tamdır' raporu alınan Nafiz Özkan, suçlamaları kabul etmedi. Özkan, "Neden kendimi yakayım. Bu olayla benim hiçbir ilgim yok. İlgim olsaydı maktülün ölümü ile ilgili mektup yazıp, olayın aydınlanamasını sağlamazdım. Her şeyi Gülhayat ile sevgilisi yaptı. Ben ölen adamı onların evinde gördüm. Fotoğrafını da çektim. Çok tedirgindi. Evde yeni alınmış ayakabı, cep telefonları ve fotoğraf makinesi vardı. Cezaevine girince de oturduğum ev yıkılmış. Adamın cep telefonuyla çektiğim fotoğrafı da yıkılan evin altında kalmış. Evin tam adresini bilmiyorum. Gülhayat’ın sevgilisi bana konuşmamam için 100 lira verdi. Gülhayat ile birahanede çalışırken tanıştık. Adını 'Sıla' olarak biliyorum. Onunla evlenecektik. Ben vicdan azabı çektiğim için onları ihbar ettim" dedi.
Gülhayat Karadağ da suçlamaları kabul etmedi. Karadağ, "Nafiz, çalıştığım birhaneye geldi. Beni sevdiğini, evleneceğini söyledi. Oturduğum eve bir kez geldi. 10 Eylül’de evimin karşısındaki çay ocağının önünde buluştuk. Bana poşet içerisindeç bayan ayakabıları, fotoğraf makinesi, termos ve cep telefonu verdi. Bunları bana ve kızlarıma hediye olarak aldığını söyledi. Arabasını satıp bunları almış. Ben Alaattin Kültemli’yi hiç görmedim, tanımam. İlk defa fotoğrafını karakolda gördüm"” dedi.
Yargılama sonunda, mahkeme heyeti çelişkili ifadeler veren Nafiz Özkan’ı ağırlaştırılmış ömür boyu ve diğer suçlardan toplam 22 yıl 8 ay 15 gün, Gülhayat Karadağ’ı ise ömür boyu ve 19 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Temyiz aşamasında Gülhayat Karadağ’ın avukatlığını Turul Oyan üstlendi. Oyan, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’ne yazdığı dilekçesinde, müvekllinin bu olayla ilgisi olmadığını, Alaattin Kültemli’yi Nafiz Özkan’ın tek başına öldürdüğünü, müvekilinin sadece Özkan’ın kendisine teslim ettiği motosikleti evinin bahçesinde bulundurduğunu belirtip, beraat etmesi gerektiğini belirtti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, sanık Nafiz Özkan’a verilen cezayı aynen onadı. Daire Nafiz Özkan’ın diğer sanık Gülhayat Karadağ’a yönelik suçlamalarının her türlü kuşkudan uzak kesin ve yeterli kanıta dayanmadığını belirtip, beratine karar verilmesi gerektiğini vurgulayarak cezasını bozdu, tahliyesini istedi.
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nin bozma kararının ardından, 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde avukatı Turul Oyan ile tekrar heyetin önüne çkan Gülhayat Karadağ, bozma ilamına uyulmasını istedi. Cumhuriyet Savcısı da Yargıtay’ın bozma kararına uyulması yönünde görüş bildirdi. Yargılama sonunda mahkeme heyeti Gülhayat Karadağ’ın beraatine karar verip, davayı bitirdi. Gülhayat Karadağ, beraat kararının ardından avukatı Turul Oyan ve babası Feyyaz Karadağ’a sarılıp gözyaşı döktü.
4.5 yıldır cezaevinde yattıkktan sonra 15 Mayıs 2013’te özgürlüğüne kavuşan Gülhayat Karadağ, "İşlemediğim bir suçtan 4.5 yıl cezaevinde yattım. Benim çalınan bu yıllarımı kim geri verece? Orada çektiğim sıkıntıları benden başka kimse bilmez. Katil damgası yedim. Başından beri bu işin içinde olmadığımı söyledim. Diğer sanığın, bir sözü ile tutuklandım. Amacı beni de bu işin içine çekmekti. Ama adalet yerini buldu. Beraat ettiğim için çok mutluyum" dedi.
Avukat Turul Oyan da davaya temyiz aşamasında katıldığını, müvekkilinin bu suçu işlemediğine kendisinin de inandığını belirtip, haksız yere yattığı yıllar için yüksek miktarda tazminat davası açacaklarını söyledi.
Yorum Yazın