Orman yangınlarını önlemede başarı sağlandı

İZMİR ve Manisa'yı kapsayan sorumluluk alanında çıkan orman yangınlarıyla başarılı bir şekilde mücadele eden İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, son on yılın orman yangını yıllık ortalama sayısı olan bin 800'ü geçen yıl bin 283'e, bu yıl ise binin altına düşürdü.

Ege Postası
08.09.2014 - 11:27

İZMİR-Yangınların yüzde 95'inin insan kaynaklı çıktığını aktaran Bölge Müdürü İbrahim Aydın, "Çoban, çiftçi, yazlıkçılar ve site sakinleri yani hedef kitlemizde kim varsa onların eğitimlerini diğer kurumların da desteğiyle çok iyi yaptık. Son verilere göre şu ana kadar çıkan yangın sayısı 704, bunun 204'ü orman yangını. Bizim hedefimiz yılın sonuna kadar bu rakamı 900 ile 1000 arasında tutabilmek" dedi.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, sorumluluk sahası olan İzmir ve Manisa'da, 81 arazöz, 32 su ikmal tankeri, 42 ilk müdahale aracı, 16 köy su ikmal tankeri, 15 dozer, 5 helikopter, 67 kule, bin 276 orman işçisi, 176 muhafaza memuru ve 160 teknik elemanla orman yangınlarına karşı adeta savaş veriyor. Ekip, son on yılın yıllık ortalama orman yangın sayısı olan bin 800'ü, geçen yıl bin 283'e düşürdü. Yangın sayısının ve zarar gören alanın daha da aza indirilebilmesi için birçok projeyi hayata geçirdiklerini aktaran İzmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, 2014 yılındaki ciddi düşüşü değerlendirdi. Müdürlüğün verilerine göre, 2013'te gelen ihbar sayısı bin 55, bu ihbarlardan 95'i asılsız çıkarken, toplam bin 283 yangında, bin 574 hektar alan zarar gördü. Bu yılın ilk 9 ayında ise 777 yangın ihbarı yapılırken bunlardan 69'u asılsız çıktı, toplam 704 yangında zarar gören alının ise bin 139 hektar olduğu belirlendi.

BU İŞ ŞANSA BIRAKILAMAZ

Manisa ve İzmir'in orman yangınları açısından 1'inci derecede hassas bölge olduğunu belirten Bölge Müdürü İbrahim Aydın, "Bu bölgede son 10 yılın ortalamasına baktığımız zaman yıllık bin 800'ün üzerinde yangın çıkmış. Yani bu bölge Türkiye'de en fazla yangın çıkan bölgedir. Biz bu rakamı değerlendirdik ve yangınların yüzde 95'inin insan kaynaklı olduğunu gördük. Bunun üzerine öncelikle eğitim çalışmalarını çok iyi yaptık. Çoban, çiftçi, yazlıkçılar, site sakinleri yani hedef kitlemizde kim varsa onların eğitimlerini diğer kurumların da desteğiyle çok iyi yaptık. 1940'lı yıllardan bu yana elimizde yangınların nerede, nasıl çıktığı kaç hektarın zarar gördüğü ve nasıl söndürüldüğü gibi veriler var. Yangının çok çıktığı yerlere, yangın ilk müdahale araçlarını yerleştirip devriye görevi yapmalarını sağladık. Böylelikle yangın sayısı azaldı. Bu yılki hedefimiz yangınları binin altına çekmekti. Son verilere göre şuana kadar çıkan yangın sayısı 704, bunun 204'ü orman yangını. Bizim hedefimiz yılın sonuna kadar 900 ile 1000 arasında tutabilmek. Bunun içinde orman yangını 250-300 arasında, tarım arazisi gibi orman dışında kalan yangınların da 700'e çıkmasını düşünüyoruz. Bu iş mühendislik işi, öyle oturup şansa bırakılacak bir iş değil, bu iş planlama işi. Çıkan yangınlara da erken ve etkin müdahaleyle gerekeni yapıyoruz" dedi.

FACİADAN DÖNÜLDÜ

Önceki cuma İzmir'in üç farklı noktasında birbirine yakın zamanlarda çıkan orman yangınlarına değinen Aydın, büyük bir faciadan dönüldüğünü vurguladı. Önceden aldıkları önlemler ve zamanında müdahaleyle yangınları kısa sürede kontrol altına aldıklarını belirten Aydın, şunları anlattı;

"Meteoroloji Bölge Müdürlüğü ile çok iyi organize bir şekilde çalışıyoruz. Mesela yangınların olduğu önceki haftasonu için müdürlük bizi uyardı, fırtına bilgisi verdi. Bunun üzerine, var olan gücümüzü arttırdık. Karabük'ten helikopter getirip Bergama'ya, Antalya'daki uçağı yine bölgemize konuşlandırdık. Cuma sabahı, gerekli kurum ve kuruluşlarla irtibat haline geçtik, camilerde yangınlarla ilgili hutbe verildi. Yangına hazır bir şekilde beklemeye başladık ve ilk yangın Karaburun'da çıktı. Ormanlık alan değildi ama yerleşim birimlerini tehdit edeceği düşüncesiyle güçlü bir müdahale yaptık ve merayla çalılık olan 50 hektarlık alanda yangın söndürüldü. Ardından Urla'da yangın çıktı ve anında müdahale edildi. Eğer oradaki yangını, bu kadar güçlü organize olup erken bastırmasaydık, yerleşim yerleri ve siteleri artık orada ne varsa yok edip gidebilirdi. Urla'da başlayan yangın diğer taraftan Seferihisar'dan çıkabilirdi, neden çünkü 60 kilometre hızla esen bir rüzgar söz konusuydu. Havadan attığımız suyu bile yangın noktasını tutturmakta güçlük geçiyorduk. Yoğun çalışmalarımızla yangın 4 hektarlık bir alanda kontrol altına alındı. 30 yılını orman yangınlarına vermiş ve bir orman mühendisi olarak iddia ediyorum dünyanın hiçbir yerinde o yangını orada hiçbir babayiğit tutamazdı. Ama Türk insanının, Türk mühendisinin yaptığı çalışmayla o yangını kontrol altına almayı başardık."

YOĞUN ÇALIŞMALAR GÖRÜNTÜDE

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın sağladığı, son teknolojinin kullanıldığı helikopterle havadan alınan görüntünün an be an yerdeki komuta arıcına aktarıldığını, yangın yönetiminin böylelikle daha kolay hale geldiğini sözlerine ekleyen Bölge Müdürü İbrahim Aydın, "Son teknolojiyi kullanıyoruz, havadan görüntü alan helikopter canlı olarak yerdeki kontrol merkezine görüntüyü aktarıyor ve anında nokta müdahalesi yapma imkanımız oluyor. Tüm ekimiz elinden gelenin fazlasını yapıyor. Urla yangınından sonra Foça yangını çıktı oradaki görüntülerde de ormanlık alanın büyüklüğü görülüyor ve o yangın da yine yoğun çalışma sonucu kontrol altına alındı. O kritik günler geride kaldı, ama bu demek değildir ki bir daha yangın çıkmayacak. Bu bölgede Ekim ayında bile büyük yangınlar çıkabiliyor. Biz yine dikkatli bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şu ana kadar ekibimle bu işi çok iyi yaptığımıza inanıyorum, bu anlamda bize destek olan herkese teşekkür ediyorum" dedi. DHA