Oruç tutanlar için susuzluğun formülü süt
Ramazan ayı boyunca tutulacak oruçların yılın en uzun gündüzlerinin yaşandığı yaz dönemine denk gelmesi oruç tutanlar açısından susuzluğu da bir sorun haline getirdi.
- Ege Postası
- 13.06.2016 - 10:25
Kış aylarına oranla vücudun çok daha fazla su istediği yaz günlerinde gün içinde vücuttaki su dengesini sağlayabilmek de önem kazandı.
Özel Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, yaklaşık 16 - 17 saat boyunca su tüketemeyecek olan oruçlular için uyarılarda bulundu. Vücudun su dengesini koruyabilmek için sahurdaki beslenmenin rolüne dikkat çeken Çolak, doğru gıda tüketimiyle günü kolay atlatma yönünde önemli tüyolar verdi.
Ramazanda, 3 ana öğünlük bir beslenme düzeninden bir anda 2 ana öğünlük bir beslenmeye geçildiğini ve öğünler arasında 16 - 17 saatlik bir zaman dilimi bulunduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, “Bu süre boyunca susuzluk da had safhaya çıkıyor. Kronik hastalığı olanlar, oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka hekimlerine başvurmalılar. Oruç tutup tutamayacaklarına dair doktorlarının verdiği bilgiler doğrultusunda karar vermeliler. Doktorlarının onay vermemeleri halinde oruç tutmaktan vazgeçmeliler” diye konuştu.
SÜT TÜKETİN
Yaz günlerinde insanların en çok su ihtiyacı duyduğunu ve sahurda bunu dikkate alarak gıda tüketilmesi gerektiğini kaydeden Çolak, “Sahur mönüsünde ağır yiyeceklerden kaçınmalıyız. Öğünümüz daha çok kahvaltı gibi olmalı. Eğer kolestrol sorunu yoksa, menemen veya haşlama olarak her gün bir yumurta tüketilmeli. Orta yağlı peynir yine sahurun vazgeçilmezi. Hem kalsiyum, hem de protein dengesini sağlar, tokluk süresini uzatır. Ardından süt çok önemli. Eğer alerjileri yoksa içilecek 2 bardak süt hem susuzluğu dengeler, hem de tok tutar. Bundan dolayı sahurda süt ve ya yoğurt tüketimi tavsiye edilir. Yeşillik ve sebze istendiği kadar tüketilebilir. Salataya zeytinyağı ilave edilebilir, ancak nar ekşisi ve benzeri soslardan uzak durumalıdır. En sağlıklı karbonhidrat kaynağı olan tam tahıllı ekmeğe muhakkak yer verilmesi gerekir. Beyaz ekmek, ramazan pidesi sahur menüsünde bulunmamalıdır. Sahurda yemek yeme alışkanlığı bulunanlara baharatlı yemekler, pilav, makarna gibi yiyecekler önermiyoruz. Bu tarz gıdalar, mide yanması, kan şekerinin düşmesi ve gün içinde erken acıkma ve susamaya neden olur” dedi.
MEYVE ÇAYI YA DA KOMPOSTO
Sahurda tatlı tüketiminin de yanlış olduğunu ve alınan tatlı gıdaların gün içinde ayrıca su ihtiyacına yol açabileceğini de dile getiren Çolak, mutlaka tüketilecekse 1 -2 tatlı kaşığı tahin-pekmez önerdiklerini ifade etti. Ayrıca çay yerine meyve kompostosu ve meyve çayı tüketmenin gün içindeki susuzlukla mücadelede çok daha etkin bir yol olduğunu söyleyen Hülya Çolak, “Aşırı çay kahve tüketimi vücudun sıvı ihtiyacını artıracağından Ramazan ayında tüketimi kısıtlanmalıdır. Kendi hazırladıkları meyvelerden de çay yapıp bunu soğuk olarak tüketebilirler. Bu da susuzlukla mücadelede etkili bir yöntemdir. Gün boyu hem susuzluk hissini azaltırken, hem de tokluk hissi verir. Bununla birlikte artan sıvı ihtiyacını karşılamak için iftar ve sahur saatleri arasında tamamlamak için 2 - 2, 5 litre (10 -14 bardak) su içilmesi gerekmektedir. İftarımızı açarken de oda sıcaklığında bir bardak suyu yavaş yavaş içilmeliyiz. Hızlı yemek yemek ramazan ayında en sık yaşanan problemdir. Hızlı yemek yenildiğinde tansiyon değerlerinde oynama, kan şekerinin hızlı yükselmesi veya düşmesi, hazımsızlık gibi problemler yaşanabilir. Yemekten sonra bir anda uyku bastırıyorsa bu doğrudan yemeğin hızlı yenildiğine işaret eder. Bir sonraki gün daha dikkatli ve sabırla öğünü tamamlamak gerekir” dedi.
Yorum Yazın