Osmanağaoğlu’ndan Büyükşehir’e ‘İzmir’ eleştirisi: Çamur yığını bir kasabaya dönüştü
MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili tamer Osmanağaoğlu, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, isim vermeden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. İzmir’in liyakatsiz kadrolarla yönetildiğini ifade eden Osmanağaoğlu, İzmir’in sorunlarının çözümsüz kaldığını belirtti ve “Güzel İzmir, çamur yığını bir kasabaya dönüşmüştür. Altyapı problemlerinden vahşi depolama çöplüklerine kadar, keşmekeş ulaşım ağından imar skandallarına kadar İzmir perişan edilmektedir” dedi.
- Ege Postası
- 19.01.2022 - 13:12
EGEPOSTASI- MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, isim vermeden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi.
İzmir’in güzellikleriyle bilindiğini ancak her yapmur yağdığında güzelliklerinin değil sel endişenin akla geldiğini ifade eden Osmanağaoğlu, “Güzel İzmir, çamur yığını bir kasabaya dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
“MIZRAK İÇİN ÇUVAL ARAYAN BİR ZİHNİYETTİR”
İzmir’in sorunlarının gün geçtikçe büyüdüğünü belirten Osmanağaoğlu, İzmir’in sorunlarının çözümsüz kalmasındaki en önemli etkenlerden birinin yönetim kademesindeki “liyakatsiz” kadrolar olduğunu ifade etti ve “Liyakatsiz kadroların ehliyetsizliği yücelttiği bir anlayışın pençesinde yıllardır kıvranan İzmir'in günden güne büyüyen sorunlarının bugün hâlâ çözüm beklemesinin sebebi de işte tam budur. Bu zihniyet, İzmir'in sadece yaşayan neslini değil gelecek nesillerini de büyük bir borç yükünün altına sokan, bunu yaparken de mızrak için çuval arayan bir zihniyettir. Hakikat ortadadır; şüphesiz ki felaketlerin ani baskınları vardır ama unutulmamalıdır ki bu felaketlerin başa gelme nedenlerinin hâlen mevcudiyetini koruduğu göz önünde bulundurulursa hiç kimse için sürpriz olmayacaktır” dedi.
“İZMİR PERİŞAN EDİLMEKTEDİR”
İzmir’in zenginlikleriyle hak ettiği yerde olmadığını söyleyen Osmanağaoğlu, isim vermeden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin afet kayaklı felaketlere hazırlıklı olmadığına dikkat çekti ve “Milletvekili olarak hizmet etmekten şeref duyduğum İzmir şehri bu memleketin mücevheri ve bu milletin kıymetlisidir. Victor Hugo'nun hayalindeki prenses, Atilla İlhan'ın kalemindeki içli çocuk, Dario Moreno'nun notalarındaki güzel sevgilidir, Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle ülkemizin Akdeniz'e karşı ışığıdır. İzmir bu saygıyı, övgülerin, şiirlerin, iltifatların hepsinin toplamı, İzmirli ise toplamının daha fazlasıdır. Onlar büyük Atatürk'ün fahri hemşehrisi olmanın sorumluluğuyla hareket eden, nezaket timsali kişilerdir fakat İzmir maalesef hak ettiği yerde değildir. Güzel İzmir, çamur yığını bir kasabaya dönüşmüştür. Altyapı problemlerinden vahşi depolama çöplüklerine kadar, keşmekeş ulaşım ağından imar skandallarına kadar İzmir perişan edilmektedir. Mesela artık İzmir'e yağmur yağınca aklımıza Attilâ İlhan'ın ‘İzmir şehri yağmurlu bir şehirdir/Yağmur çilerken çocuk gibi içlenir.’ dizeleri gelmemektedir çünkü İzmir'e ne zaman yağmur damlaları düşmeye başlasa sel basan sokaklar, feryat eden aileler herkesin gözünün önünde belirmektedir. Hakikat ortadadır; şüphesiz ki felaketlerin ani baskınları vardır ama unutulmamalıdır ki bu felaketlerin başa gelme nedenlerinin hâlen mevcudiyetini koruduğu göz önünde bulundurulursa hiç kimse için sürpriz olmayacaktır” diye konuştu.
“İZMİR TARTIŞMASIZ BİR TÜRK ŞEHRİDİR”
“İzmir tartışmasız bir Türk şehridir. İzmir ruhunun yaşatılması, İzmir'in değerlerine sahip çıkılması, çağın şartlarına uygun şekilde, değişmeden gelişen bir şehir olması adına çaba sarf edilmesi bu topraklara tırnaklarımızla kazıdığımız Türk mührünün kıyamete kadar silinmemesi için büyük önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki Türk milliyetçileri olarak demokrasiye olan inancımız, demokratik kurum ve kuruluşların kapısını demokrasiye kılıç çekenlere açan zihniyetle de mücadeleyi kapsamaktadır” diyen Osmanağaoğlu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Mücadelemiz hakikati devrimbazlık ve ilerici safsatalarıyla boğarak hem manevi hem sosyal hem de siyasi bir anarşi yaratmak isteyenlerle mücadeleyi de içine almaktadır. Bu sebeple ne şairlerin maziden atiye miras bıraktığı şiirlerine konu olan İzmir'imiz ne de asırlar öncesinde asırlar sonrasına emanet edilen hiçbir şehrimiz kirli zihniyetlerin ekmek kapısı hâline getirilmeyecektir.”
Yorum Yazın