Otizmli Tuna Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçti
İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde yaşayan ve üç yıldır profesyonel yüzücü olan otizmli Tuna Tunca (15), 30 Ağustos'ta düzenlenen 32'nci Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı'nda kendisiyle birlikte toplam 8 kişinin katıldığı Engelli Kategorisi'nde ikinci oldu. Annesi Gül Nur Tunca, Tuna'nın başarı öyküsünü anlatarak, "Otizmli çocuklara doğru yaklaşıldığında ve doğru motivasyonlar verildiğinde, iyi oldukları alanda başarı göstermeleri kaçınılmaz" dedi. 'Atlantisten gelen çocuk' kürsüye çıktı
- Ege Postası
- 15.09.2018 - 12:40
Geçen 30 Ağustos'ta bu yıl 32'ncisi düzenlenen Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı'nda Engelli Kategorisi'nde kendisiyle birlikte yarışan 8 kişi arasında ikinciliği elde eden otizmli Tuna Tunca, üç yıldır profesyonel sporcu olarak yüzüyor. Doğduktan iki yıl sonra otizm tanısı konulan Tuna'nın yüzmeye olan ilgisi ailesi tarafından 3-3.5 yaşında kolluksuz bir şekilde yetişkin havuzunda rahatça yüzmesi ve kendini çok iyi hissetmesiyle keşfedildi. Profesyonelleşme adına 2015 yılında antrenör Mert Onaran'la çalışmaya başlayan Tuna, başladıktan 8 ay sonra lisanslı bir yüzücü oldu.
Eşi İlkay Tunca (50) turizmci olan kendisi ise bir süre yurtdışı eğitim danışmanlığı yaptıktan sonra Tuna ile daha iyi ilgilenebilmek için kariyerini yarıda bıranan Gül Nur Tunca (48), oğulları Tuna'nın başarılarını gördükçe motivasyonlarının ve mutluluklarının arttığını söyledi. Anne Gül Nur Tunca, "Öncelikle çocuğunuzun hayal ettiğiniz çocuk olmadığını kabul etmeniz ve daha sonra da 'otizmce'yi öğrenmeniz gerekiyor. Hepsinin çok iyi olduğu bir alan var. O alanı bulmak ve üzerine gitmek önemli" dedi.
ATLANTİS'TEN GELEN ÇOCUK
Oğlunun başarı öyküsünün nasıl başladığını anlatan anne Gül Nur Tunca, "Tuna 2003 doğumlu, 2005 yılında otizm tanısı konuldu. 12-13 yaşına kadar özel eğitim aldı, daha sonra ben evde özel eğitim desteği vermeye başladım. Şu an Namık Kemal Ortaokulu'nu bitirdi. Nevvar Salih İşgören Lisesi'ne başlayacak. Otizm, çocukluğun erken dönemlerinde seyreden ve belirtilerini ortaya koyan, ömür boyu süren yaygın gelişimsel bir bozukluk. Otizmden her çocuğun etkilenme oranı farklı, bu yüzden çocukların hepsi birbirinden çok farklı. Tanı aldıktan sonra, biz yeni bir sürece girdik ve 'otizmce'yi öğrenmeye çalıştık. Akabinde zırhımızı giymemiz gerektiğini öğrendik, çünkü başka şekilde yol alamıyordunuz. Toplumun bilinçsizliği her noktada önünüzü kesiyor. Tuna'nın yüzmeye olan ilgisini havuzda ve denizde gösterdiği hareketlerle keşfettik. 3-3.5 yaşlarında kolluksuz bir şekilde yetişkin havuzuna giriyordu ve hiçbir sorun yaşamadan kendini çok iyi hissediyordu. Otizm belirtilerinden biri geç konuşmadır, Tuna karada konuşmazken suyun altında konuşuyordu. Atlantis'ten geldi bu çocuk diye espri yapıyorduk aramızda" dedi.
MADALYALAR KAZANDI, ÇANAKKALE BOĞAZI'NI GEÇTİ
Yüzme becerisinin olduğunu farketmenin büyük avantaj olduğunu belirten Tunca, "Bunun üzerine gidip Tuna'yı profesyonelleştirmek adına bir şeyler yapmadan önce düzeltmemiz gereken bir sürü şey vardı. Tuna'nın bilişsel gelişimi, davranış bozukluklarının giderilmesi amacıyla uygun özel eğitimi alması için doğru eğitimcilere ulaşmak ve bununla ilgili sağlam bütçelere sahip olmak gerekiyordu. Önce bunları gidermeye çalıştık. Tuna belirli bir ilerleme kaydettikten sonra yüzme ile ilgili tekrar profesyonel bir şeyler yapabiliriz dedik. Ama bu döneme kadar da Tuna'nın hayatında rehabilite ve sosyalleşme olarak her zaman yüzme vardı. 2015 yılında şu an antrenörümüz olan Mert Onaran'la tanıştık. Onunla çalışmaya başladıktan 8 ay sonra Tuna lisanslı bir yüzücü oldu ve Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun (TÖSSFED) yaptığı yarışlara katıldı. Biz 'Yarışı bitirsin, diskalifiye olmasın, tecrübe olsun bizim için yeter' diye düşünürken Tuna, kendi seviyesinde 100 metrede gümüş madalyayla döndü. Bu bizi çok motive etti ve yoğun bir şekilde antrenmanlarına devam ettik. 2017 ve 2018'de yine TÖSSFED'in yarışlarına katıldı. Tuna, hep madalya ile döndü ve her yıl dereceleri giderek daha iyi hale geldi" diye konuştu.
Tuna'nın profesyonel yüzmesi ilerledikçe onun kısa mesafe değil uzun mesafe yüzücüsü olduğunu farkettiklerini söyleyen Tunca, "Ben açık suda yüzmenin, daha özgür bir ortam olduğu için otizmli bir gencin doğasına daha uygun olduğunu düşündüm ve Çanakkale Yüzme Yarışı ile ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Yarışı düzenleyen kulüp ile iletişime geçtim, Tuna'nın durumunu anlattım. Onlar da nazik davranarak Tuna'nın yüzme isteğini kabul ettiler fakat bana 'Hiç açık su deneyimi yok ve Türkiye'nin en zor parkurunda yüzecek, emin misiniz' diye sordular. Ben de Mert Hoca'ya sordum, o da Tuna'nın yüzebileceğini sorun olmadığını söyleyince kabul ettik ve süreç başladı. 30 Ağustos'taki yarışta Mert hoca ile birlikte start aldılar ve Tuna umduğumuzun çok üstünde bir performans gösterdi. Kendisiyle birlikte toplam 8 kişinin katıldığı Engelli Kategorisi'nde ikincilik kürsüsüne çıktı. 625 yüzücünün katıldığı yarışta 122'nci oldu. Genel klasman birincisi yarışı 44 dakikada bitirirken Tuna 57 dakikada bitirdi. Biz şoke olduk. Tuna yarışta yüzen tek otizmliydi" dedi.
'ÖĞRENEMEYEN OTİZMLİ YOK, ÖĞRETİLEMEYEN OTİZMLİ VAR'
Tuna'yı açık su yarışçısı yapmak ve otizmle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla 'Otizm Engel Değildir' adıyla bir proje geliştirmeyi planladıklarını ve sponsorlara açık olduğunu söyleyen Tunca, "İğneyle kuyu kazıyoruz aslında. Her otizmlinin doğru kanaldan girdiğinizde başarılı olabileceğine Tuna'nın başarısını görerek inandığım için, otizm farkındalığı yaratmak ve bunun üzerine gitmek istiyoruz. Tuna 2005'te tanı aldığında, otizm 150 çocukta 1'di, şu anda 55 çocukta 1. Otizmlilere doğru yaklaşıldığında, doğru motivasyonlar verildiğinde iyi oldukları alanda kaçınılmaz bir başarı gösterebileceklerini biliyorum. Öğrenemeyen Otizmli yok, öğretilemeyen Otizmli var. Kazandığım tecrübe bana bunu öğretti" dedi. (DHA)
Yorum Yazın