Dolar 34,0949
%0.03
Euro 37,9561
%0.14
Altın 2.816,880
%0.02
Bist-100 9.774,00
%0.17

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Özal: Şüphelendiğim...

Özal: Şüphelendiğim...

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasına günler kala ilginç bir gelişme yaşandı.

  • Ege Postası
  • 24.08.2013 - 12:04
 Bu yılın Nisan ayında Semra Özal'ın savcılığa verdiği ifadede kendisine daha önce ulaşan bir notu verdiği ve notta "Turgut Özal'ı öldürdüler, katili Azerbaycan'da. İsmi Hasan Alioğlu'dur" diye yazdığı iddia edilmişti. Ancak duruşmadan önce İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir kez daha Semra Özal'ın ifadesine başvuruldu. Semra Özal'ın bu kez eşinin ölümüyle ilgili şüphelendiği kimsenin olmadığı ve şimdilik davaya müdahil olmayacağını söylediği ileri sürüldü.

SAVCILIKTA 'HASAN ALİOĞLU' İSMİNİ VERDİ

Semra Özal'ın savcıya verdiği ifadede 15 yıl önce kendisine iletilen bir notu verdiği öne sürülüyordu. Özal'ın üç sayfalık ifadesinde, şüpheli Hasan Alioğlu'nun Azerbaycan'daki adresi de yer alıyordu.

Özal'ın ifadesinde "Eşim öldükten 5 yıl sonra İstanbul'da oturduğum evime, benim bulunmadığım bir sırada bir şahıs gelmiş ve şahıs kapıdaki korumalara mutlaka Semra Hanım’ı görmem lazım demiş. Dışarıda olduğumu söyleyince şimdi size verdiğim şu notu bırakmış: 'Turgut Özal'ı öldürdüler, katili Azerbaycan'da. İsmi Hasan Alioğlu'dur" dediği belirtiliyordu.

ÖZAL'IN ÖLDÜĞÜ GÜN YAŞANANLARI ANLATTI

Semra Özal, savcıya verdiği ifadede Turgut Özal'ın öldüğü gün yaşananları da detaylarıyla şöyle anlatmıştı:
"Sabah 8.30 gibi kalktı, ben kahvaltı hazırlamıştım. Eşim duş aldı ve tıraş oldu, birlikte kahvaltı yapmak için yatak odasından çıktık. Salon ile yatak arasındaki hol de yürüyüş bandı, spor aletleri vardı. Oradan geçerken "Bugün spor yapmayacağım. Zaten duş aldım terlemeyeyim" dedi. Arkamdan geliyordu. Bir anda bir ses duydum dönüp baktığımda eşim yüzükoyun yatıyordu. Yüzünü çevirdiğimde ağzından beyaz bir şey akıyordu. Doktor ambulans diye bağırdım. Bu sırada deniz yaver ve birkaç kişi eşimin koluna girip dışarı çıkardılar. Ambulans diye ABD'lilerin Cevdet Sunay'a hibe edilen hasta nakil aracına konuldu. Köşk’ün ambulansını sordum ‘aküsü yok’ dediler. Telsiz konuşmalarında eşimi GATA'ya götürdüklerini söylediler, sonra Hacettepe dediler. Ben de Hacettepe'ye gittim. Doktorlar önce uğraştıklarını daha sonra tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini söylediler. Eşimin ölümünden sonra kimse 'otopsi yapalım mı'' diye sormadı."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.