Özcan'dan Anayasa değişikliği çıkışı: En büyük korkum...
İzmir Barosu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Önce Demokrasi Girişimi, Sosyal Demokrasi Derneği ve Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği'nin (ANAYASA-DER) birlikte organize ettiği, 'Yeni Sistem m? Yeni Rejim mi'' toplantısı Fuar İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi.
- Ege Postası
- 20.03.2017 - 11:10
Açılış konuşmalarını İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın yaptığı toplantıya Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke konuşmacı olarak katıldı.
İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan yapmış olduğu konuşmada, İzmir Barosu’nun hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının, demokrasinin, ifade ve iletişim özgürlüğünün gelişmesi için mücadele ettiğini ifade ederek, “bu değerlere daima sahip çıkacağız” dedi.
Av. Aydın Özcan, 15 Temmuz’da Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Milleti’nin yırtıp attığı Sevr’in tekrar dayatılmak istendiğini belirterek, “ancak Türk Milleti buna engel olmuştur” dedi.
15 Temmuz sonrası başlayan OHAL ve KHK’ler döneminde avukatlık mesleğinin özgürlüğü, tarafsızlığı bağımsızlığı, sır saklama yükümlülüğü gibi temel değerlerinin büyük yara aldığını söyleyen Özcan, avukatların cezaevlerinde kameralar altında müvekkilleri ile görüşmek zorunda bırakıldığını, avukat müvekkil arasında bir sır olarak kalması gereken görüşme tutanaklarının okunduğunu ifade etti.
Anayasa değişikliği ile yapılmak istenenin OHAL ve KHK rejimini sürekli hale getirmek olduğunu belirten Av. Aydın Özcan “bu değişiklik olursa en büyük korkum ülkenin kapalı bir toplum haline gelmesidir. Kapalı bir toplum haline gelirsek iç ve dış güçler bize Sevr benzeri dayatmalarla geleceklerdir, çevremiz bunun örnekleriyle dolu” dedi.
Görünürde 18 maddenin değiştiğini ifade eden Özcan yapılacak değişikliğin dolaylı olarak yetmişe yakın maddeyi etkilediğini ifade etti. Anayasa’nın 6. maddesinde belirtilen “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadesinin anayasa değişikliği gerçekleştiği takdirde bir anlam ifade etmeyeceğini söyleyen Baro Başkanı Özcan “Gazi Meclis’in yetkilerinin tırpanlanmasını, milletvekillerinin itibarsızlaştırılmasını asla kabul edemeyiz. Cumhuriyetin temel değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, ülkenin üniter yapısına, yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne, basın özgürlüğüne, ifade ve iletişim özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Aksi halde çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakamayacağız, belki de çok kısa bir süre içinde ülkemiz bir kaosun içine sürüklenecek. Onun için herkes iyi düşünmeli ve 16 Nisan’da sandığa giderek oy kullanmalı ve sandıklara da sahip çıkmalı” dedi.
Disk Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise yapmış olduğu açılış konuşmasında “yasama, yürütme ve yargı yetkilerini tek kişinin elinde toplayacak, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıracak, Türkiye Cumhuriyetini tek kişinin iktidarına teslim edecek, ülkeyi tek imzalı kararnamelerle yönetecek, Meclisi etkisizleştirecek, yargıyı yürütmenin vesayeti altına sokacak bir anayasaya hayır demek DİSK’in başlıca görevlerinden biridir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ise yapmış olduğu konuşmada Anayasa değişikliği teklifinin sistem değişikliği mi, rejim değişikliği mi olduğunu tartışmak için hukukçu olmaya gerek olmadığını söyleyerek "açıkça rejim değişikliği teklifidir. Bundan yaklaşık 100 yıl önce biz egemenliği millete veren saraydan alan bir mücadele verdik. O mücadelenin büyük zaferlerinden birinin yıl dönümündeyiz. Bize getirilen bu öneri egemenliği bizden alıp yeniden saraya vermeyi teklif eden rejim değişimidir. Her şeyden önce yasamayı Meclisten çıkartan, Meclisin yetkilerini kırpan ve kararnamelerle cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan tek kişinin 80 milyon adına yasama yapma yetkisi veren bir teklif var" dedi. Yapılacak değişikliğin tek adam rejimi olduğunu ve istikrar getireceği iddiasında bulunulduğunu söyleyen Böke, son 2.5 yılda, Türk Lirası, 150 para birimi içinde en çok değer kaybeden 12. para oldu. İlk OHAL ilanında Türk Lirası sadece 8 kuruş değer kaybetti, ancak OHAL'in uzatılacağının duyurulduğu ilk günden bu yana Türk Lirası 65 kuruş değer kaybetti. Cebimizin nasıl eridiğini bu değer kaybında görüyoruz. 3 Ekim'den bugüne 250 milyar liradan daha çok zarar ettik" dedi.
Anayasa değişiklik teklifinin teknik detaylarını anlatan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “bu metin sadece bizim anayasacılık tarihimizle değil, dünya tarihinde de anayasa metni olarak hiçbir zaman yazılmamış bir metindir. Kesinlikle bu bir anayasa metni değildir, anlaşılmaz ve esasen yürürlüğe konursa büyük kaos meydana getirecektir. Ben 1876 Kanuni Esasi’yi kim yazdı onu biliyorum ama bunu kim yazdı bilmiyorum” dedi.
Yorum Yazın