Özelleştirmeler can alıyor: Diyarbakır-Mardin’de 15, İzmir’de 2 kişi…

BERİVAN KAYA/ EGEPOSTASI- İzmir’de geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen elektrik faciası akıllara Diyarbakır-Mardin anız yangını getirdi. Diyarbakır ve Mardin kırsalında elektrik tellerinden çıkan ve 15 kişinin öldüğü yangın sonrası DEDAŞ, İzmir’de 2 kişinin öldüğü elektrik faciasında ise Gediz Elektrik tartışılmaya başlandı. İzmir'de sağanak sırasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin soruşturma devam ederken, alanda en son çalışmayı Gediz Elektrik’in yaptığı ortaya çıktı.

İzmir’de meydana gelen facia akıllara Diyarbakır ile Mardin sınırında 20 Haziran gecesi elektrik tellerinden çıkan ve 17 kırsal mahalleyi etkileyen yangını getirdi.

İNSANLAR GÜVENCESİZ

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın İzmir’deki faciaya ilişkin açıklamasında, “Burada korkunç bir durum var. Ülkemizde insanların sokağa çıktığında güvencesiz olduğunu ifade eden somut bir durum var. Bu ülkede yaşıyor olmanın yarattığı sıkıntıyı da ortaya çıkardı. Sorumlusu kimse ayrım gözetmeksizin, insanların can güvenliğini bu kadar kuralsızca ihmal eden klim varsa cezalandırılmalı” ifadelerine yer verdi.

BANTLA SARILARAK ÇÖZÜLMEZ!

İzmir’de sokak aydınlatmaları olan yerlerde elektrik bağlantılarının ban tile sarılarak bırakıldığına dikkat çeken DEM Partili Akın, “Bu şikayetler çok geliyor. Sokak aydınlatmaları, elektrik bağlantısı olan yerlerin uçlarını bantla sarıp bırakmışlar… Su kaçağı esasında o alanlarda da elektik çarpmaları olabilir. Bantla sarılarak çözüm üretilemez. Bunu kimin yaptığı önemli değil, ancak yurttaşın can güvenliğini yok sayan bir zihniyet kabul edilemez. Ülkemiz her yönüyle denetimsiz, kontrolsüz, güvencesiz… Yediğimiz gıdadan, kullandığımız elektiriğe kadar ciddi problem var” diye konuştu.

GEDİZ ELEKTRİK NE YATIRIM YAPIYOR?

Özelleştirmelere dikkat çeken İbrahim Akın, “Elektrikten suya, doğalgazdan sağlığa ve hatta eğitime kadar her alan özelleştirildiği için kamusal bir görev yapmıyorlar. Diyarbakır’da 20 yıldır hiçbir iş yapmamışlar. Tamamen altyapıyı kullanarak para tahsilatı yapmışlar. Gediz Elektrik ne yatırım yapıyor? Sadece bizden fatura parası alıyorlar. Vatandaşın elektriğinden para tahsil etmekten başka hiçbir hizmet yapmayan anlayışla hareket ediyorlar. Sağlık sistemi de çökmüş durumda. İnsanlar ek ücretlerden dolayı hastaneye gidemez hale geldiler. Kamusal ihtiyaç olan eğitim, sağlık, elektrik, su gibi temel giderlerin şirketlere teslim edilmemesi ve kamusallaştırılması gerekiyor” dedi.

ÖZELLEŞTİRME SONRASI TAŞERON FİRMALARA DEVREDİLDİ!

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada ise, ‘kamulaştırma’ çağrısı yapıldı.  Son elektrik zamları ile birlikte bu kadar yüksek oranda kamu kaynağının dağıtım şirketlerine aktarılmasına rağmen maliyeti düşük tutmak için sahada yeterli yatırımı yapılmadığına dikkat çeken EMO İzmir Şubesi, “Halkımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan bu şirketlerin acilen idari ve mali yönden denetlenmesi gerekir. Geçtiğimiz ay Diyarbakır ve Mardin illerini etkileyen yangında 15 yurttaşımız hayatını kaybetmişti. Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı`nın ön raporunda yangının "elektrik kaynaklı" olduğu tespit edilmişti. Şebeke sorunlarının, aşırı sıcaklarda yangına, yağışlarda ise "elektrik kaçağına" neden olması normal kabul edilmemelidir. Özelleştirme sonrası dağıtım şirketlerindeki teknik yeterlilik büyük oranda azalmış, deneyimli kadrolar uzaklaştırılmış, maliyet düşürmek için hizmetlerin çoğu taşeron firmalara devredilmiştir” ifadeleri yer aldı.

KAMULAŞTIRMA İDARESİ BAŞKANLIĞI KURUN!

Kamuoyuna uyarılarda bulunan EMO İzmir Şubesi, “Kalıcı çözüm için üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre kaynak transfer edilmesi yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır” dedi.

YAŞAM HAKKI ELİMİZDEN ALINDI...

İzmir Barosu ise faciaya yönelik açıklamasında, özselleştirmelere dikkat çekerek, “Devlet, en temel hak olan yaşam hakkını korumakla yükümlü iken, bugün geldiğimiz noktada ihmalin ötesinde ağır kusuruyla iki yurttaşımızın ölümüne sebep olmuş, yüzlerce kişinin yaşamını da tehlikeye atmıştır. İzmir’in en yoğun yaya hareketliliğinin olduğu bu bölgesinde yaşanan bu olayla, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkımızın elimizden alındığı, artık hiçbirimiz için güvenli bir alanın kalmadığı açıkça ortaya çıkmıştır” dedi.

SOMA, ERMENEK, AMASRA AKBELEN HATIRLATMASI!

Kamu hizmetlerini özelleştirerek, insan yaşamını, doğayı kar amacı güden şirketlerin eline bırakıldığına dikkat çeken Baro açıklamasında, “ Yaşanan rant ve talan düzeninde kömür işletmelerini özelleştirirseniz, Soma’da, Ermenek’de, Amasra’da yüzlerce maden işçisinin ölümü kaçınılmazdır. Elektrik üretimini özelleştirirseniz, İkizdere’de, Akbelen’de binlerce ağacın kesilmesi gerçeği ile yüzleşirsiniz. Elektrik dağıtım işini özelleştirirseniz, yaşanan olayda olduğu gibi canlarımızın ölümüne sebep olursunuz” ifadelerine yer verdi.