Özgür Özel: Hamas bir terör örgütüdür!
CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Zonguldak’ta "Tayyip Erdoğan tarafından Hamas’ın bir terör örgütü olarak kabul edilmemesini tamamen reddediyoruz. Türkiye açısından da son derece utanç verici bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Hamas bir terör örgütüdür. Filistin’de çatışmaların olmadığı, durmuş olduğu bir süreçte; bir gece yarısı sivillere yönelik saldırılar, bu süreci başlatmıştır. Hamas’ın bir terör örgütü olması ve sivilleri hedef almış olması, ardından İsrail’in başlattığı devlet terörüne asla mazeret olamaz. Ve İsrail’in devlet terörünü de Hamas terörünü de dünyanın neresinde olursa olsun, gerekçesi ne olursa olun tüm terör eylemlerini ve sivillerin canına kasteden her türlü eylemi kınıyoruz" dedi.
- Ege Postası
- 26.10.2023 - 13:05
- Güncelleme: 26.10.2023 - 13:44
CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Zonguldak İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel, burada şu açıklamaları yaptı.
“KABUL EDİLEMEZ ÖLÜMLER ÜLKESİ…”
“Bugün güne, birbirinden kötü iki haberle başladık. Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi’nde KYK yurdunda bir asansörün önce düşmesi, hareketsiz kalması; öğrencilerin kendini kurtarmaya çalışması sırasında tekrar hareket etmesi sonucunda Zehra Ertaş isimli evladımızı kaybettik. Bu, bütün Türkiye’yi yasa boğdu. Maalesef, insanların nasıl öldüğüne bakarsanız, o ülkenin nasıl bir ülke olduğunu görürsünüz. Türkiye, kabul edilemez ölümler ülkesi. Türkiye, can kayıplarından sonra insanların belli meseleleri tartıştıkları; ama ondan sonra gündemden çok hızlı düştüğü, ateşin düştüğü yeri yaktığı, ölümlerden ders alınmayan bir ülke.
Bir diğer ise Zonguldak’ın yüreğine düşmüş bir haberdir. Geçmişte Zonguldak il binamızın emekçisi Özgür Has kardeşimizin hayatını kaybettiğini öğrendik. Ben bütün Zonguldak örgütümüze başsağlığı diliyorum.
“HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”
Tayyip Erdoğan tarafından Hamas’ın bir terör örgütü olarak kabul edilmemesini tamamen reddediyoruz. Türkiye açısından da son derece utanç verici bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Hamas bir terör örgütüdür. Filistin’de çatışmaların olmadığı, durmuş olduğu bir süreçte; bir gece yarısı sivillere yönelik saldırılar, bu süreci başlatmıştır. Hamas’ın bir terör örgütü olması ve sivilleri hedef almış olması, ardından İsrail’in başlattığı devlet terörüne asla mazeret olamaz. Ve İsrail’in devlet terörünü de Hamas terörünü de dünyanın neresinde olursa olsun, gerekçesi ne olursa olun tüm terör eylemlerini ve sivillerin canına kasteden her türlü eylemi kınıyoruz.
Bir maden şehri, bir emek şehri, bir mücadele şehri; Bülent Ecevit’in şehri… Türkiye’de sosyal demokrat bir partinin asla ve asla yüzde 25’e mahkûm olmayacağını, 1970’lerdeki Ecevit’in, Ecevit ile birlikte yola çıkan genç kadroların neler yaptığını anlatarak örneklendiriyorum. Bugün Türkiye’de CHP, uzun süredir yüzde 25’lik cam tavanı aşamamaktan şikayetçi ve bunu çözmek için özellikle son yıllarda ‘nasılsa oyumuz artmıyor, biz kendi oyumuzu artırmak yerine sağdan transferlerle, sağdan danışmanlarla, sağ seçmene sempatik gelecek söylemlerle, sağ partilerle ittifakla oyumuzu artırmaya’ çalışan; kazandırması beklenen bu ittifak sonucunda kaybetmiş ve kazandıran bir ittifak yerine, toplamda yine yüzde 25’lik oyu bu kez de bu oyu sahiplenen beş parti ile birlikte bu sonucu almış ve bunun tartışmalarının hala sürdüğü bir siyasi partiyiz. İşte o noktada artık CHP’nin kendi kimliğine dönmesi, kendi tabanını genişletmesi, 1970’lerde başardığını, başarması gerektiğine inanan kadrolarız…
“ECEVİT’İN YAPTIKLARINDAN CESARET ALIYORUZ”
Ecevit’i örnek alıyoruz. Ecevit’in yaptıklarından cesaret alıyoruz. Haddimiz değil, kimse kendisini Ecevit’in yerine koymuyor, ancak Ecevit’in maden işçileri kurduğu ilişkiyi, emeğin örgütlenmesi için koyduğu iradeyi, bakanlığı sırasında işçi sınıfının kazanımlarını ve 1970’lerdeki sol rüzgârı doğru okuyan; Türkiye’ye etkisini, gençlik hareketlerine etsini, işçi sınıfına etkisini doğru okuyan, emek mücadelesine güç veren ve oradan güç alan bir siyaseti nasıl tarif ettiklerini kimsenin unutmaması gerekir.
Ecevit ve arkadaşlarına; ‘Siz 15 yıldır İsmet Paşa ile berabersiniz, değişim sizinle mi olacak’ sorusunun cevabı, Ecevit’in genç ve dinamik kadrolarından güç alan, kadrolarına güç veren ve yeni bir söylemi inşa etme cesaretini gösteren tavrında da feyz alıyoruz, örnek alıyoruz, cesaret alıyoruz…
“ÜMİT DUYMAM; DUYSAM DUYSAM UTANÇ DUYARIM”
CHP gibi bir partinin genel başkanı, geçmişte ittifak yaptığımız bir partinin aktif görevdeki ilçe başkanları ile gece yarısında ve bilinmez bir adreste görüşmeye gidiyor. Ve siyasetin ortasına bomba gibi düşüyor. O görüşmeyi organize edenlerden, DEVA Partili isimlerden bir tanesine CHP’nin elinde olan bir belediyenin sözü veriliyor. Yani, önümüzdeki süreçte, benim Kurultay için, ortaya çıkan DEVA Partisi ziyaretinden elde edeceğim bir fayda, o sayede Kurultay’da işime yarayacak bir şey yok. Ümit duymam; duysam duysam utanç duyarım. Çünkü ben CHP’liyim. Ama burada görünen, partinin siyaset yapış biçimini terk etmeyip, aksine daha pervasızlaşıyor olmasıdır, bu noktadaki sorun. Bu parti böyle kötü yönetilmeye devam edilirse, biz daha çok ağlayacağız. Kurultay salonunda, bu partinin vicdanlı evlatlarına ‘elinizi vicdanınıza koyun’ diyeceğiz…
Yeni, sosyal demokrat bir anlayış ile ortaya çıkacağız… CHP; mahcup ve mahkûm siyasetten, sokaktan korkan siyasetten, meydanları boş bırakan siyasetten; sokağı örgütleyen, meydanları dolduran, itiraz eden, ses yükselten bir siyasete önderlik etmek mecburiyetindedir.
“LAİKLİĞE SALDIRANIN ALNINI KARIŞLAMAYA GELİYORUZ”
Özgür Özel’in genel başkan olduğu, bu kadroların iktidarda olduğu, örgütün dimdik ayakta olduğu yerde bundan sonra laikliğe saldıranın da emekliyi 7500 liraya mahkûm edenin de bu memleketin evlatlarını mülakatlarda eleyenlerin de alnını karışlamaya geliyoruz. ‘Sokağa çıkılmasın, Gezi gibi anlaşılmasın…’ Yakmaya, yıkmaya değil; sokağı örgütlemeye geliyoruz. İnsanları korkutmaya değil, insanların emeklerini, geleceğini çalanları korkutmaya geliyoruz. CHP, bütün demokratik hakların kullanımının garantisi olacaktır…
“İKTİDARIN MUHALEFETE MUHALEFET ETTİĞİ BİR SİYASİ ZEMİNİ REDDEDİYORUZ”
Gezi’den darbe çıkarırlar. Bakın mahkemeler, ihlal kararları veriyor. Üç kere beraat etmiş insanları, dördüncü kez mahkûm ederler. ‘Gezi’de ben de oradaydım, gel beni al’ deyip, o mahkemenin önüne gitmeden, topluma önderlik etmeden; geri geri gide gide, iktidarın muhalefete muhalefet ettiği, muhalefetin kendi derdini anlatmaya çalıştığı bir siyasi zemini reddediyoruz. Siyaset; iktidarın muhalefetten endişe ettiği, muhalefetin onun ensesinde olduğu bir düzlemdir.
Mücadelemiz; CHP’nin içindeki iktidar mücadelesi değildir. Mücadelemiz, iktidarı sosyal demokratların alabilmesi, Türkiye’de iktidarı devralma mücadelesidir.”
Özel, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurultay’da kaybetmesi durumunda, yeni bir parti kurup kurmayacağının sorulması üzerine; “Asla. Burası CHP, baba evi. Ben baba evinin dışına gidilmesini doğru bulmam. Ben burada baba evinin çorbasını kaynatanlarla oturuyorum. Bu baba evi hem hepimize hem bütün Türkiye’ye lazımdır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmesinin anımsatılması üzerine Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun divan başkanı olması, en çok bizleri memnun eder; Ekrem Başkan’ın divan başkanı olması konusunda bir teklif gelirse bundan memnuniyet duyarız, kararı kendisi verecektir. Divan Başkanı olurken, Genel Başkanın konuyu bizimle de istişare edeceğini söyledi arkadaşlar. Öyle bir şey olursa, kararı Ekrem Bey’e bırakmak üzere, elbette olumlu bakarız. Değişim sürecinde Ekrem Bey’in ortaya koyacağı irade son derece kıymetlidir. Bu süreçte değişimin gücünün git gide arttığı konuşuluyorsa, bu süreçte bize karşı olan arkadaşlar; Ekrem Bey Divan Başkanı olsun anlaşalım’ diyorlarsa, bu Ekrem Bey’in şahsına duyulan güveni hem de değişimin gücünü gösterir.” (ANKA)
Yorum Yazın