Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Özgür Özel hedefini açıkladı

Özgür Özel hedefini açıkladı

CHP'deki değişim tartışmalarının ana aktörlerinden CHP Grup Başkanı Özgür Özel, katıldığı canlı yayında değerlendirmelerde bulundu. Parti içinde yaşanan tartışmalara değinen Özel, genel başkanlık yarışı için sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu tekrarladı.

  • Ege Postası
  • 05.09.2023 - 11:47
  • Güncelleme: 05.09.2023 - 11:50

Seçimlerden sonra CHP içinde başlayan değişim tartışmalarının önemli taraflarından CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Halk TV yayınında değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkanlık yarışında adı geçen Özel, seçimde yaşananları ve geleceğe dair fikirlerini anlattı.

Özgür Özel, seçimden sonra parti tabanındaki tepkiye ilişkin “Ben ona duygusal kopuş dedim. Bu tespiti yaparak meseleye başladım” dedi.

“BİR ŞEY SÖYLERSEM KALBİNİ KIRARIM”

İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Baker’in yaptığı açıklamalara da yanıt veren Özel, şunları kaydetti:

“Adnan Beyin ifadelerini vatandaşlarımız değerlendirir. Bir şey söylersem kalbini kırarım. Benim anlayışımda muhalefete muhalefet yapmak yok. İşimiz iktidara muhalefet etmek. CHP de İYİ Parti de kendi özeleştirisini yapmalı. Şimdi ona öyle ifadeler kullanılır ki vatandaşın karşısında birlikte oy istemiş insanlara yakışmaz. Sistemin getirdiği bir çarpıklık var, bizim de doğru yapmadığımız bir okuma var. Partilerin birbirine nezaketi hallaç pamuğu gibi atılmış durumda. Bunu düzeltmek lazım.”

“KEMAL BEY’İN DE ALTI İTTİFAK ORTAĞININ DA ÇIKIP SAMİMİ ÖZELEŞTİRİ YAPMASI LAZIM”

“İttifak seçime dairdir. İttifak yapılacaksa bunun bir iç hukuku olmalı, önceden yazmalıyız” diyen Özel, şöyle devam etti:

“Kazan kazan yerine bir yanlışa doğru sürüklendik. CHP seçmeninin partisini tam sahiplendiği yerlerde, örneğin Çankaya’da, ittifakla öyle bir noktaya geldik ki “Bu oyu verdiğimde kimi seçtiriyorum” noktasına geldi. CHP tek başına girse 28-29 alacağı seçime ittifakla girip, 130 milletvekiline düştük. Tek başına hakkımız 185 iken, bu birliktelik kaybettiren bir şeye dönüştü. Bambaşka senaryoların düşünülüp, milim milim ölçülmesi lazımdı.

Türkiye yarışma kültürünü kaybetti. Kemal Bey’in de altı ittifak ortağının da çıkıp samimi özeleştiri yapması lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük ekonomik krizi yaşanıyor. Yorulmuş yılmış bir iktidar var.”

DANIŞMAN KRİZİ

Özel’in açıklamalarından bazı satır başları şöyle:

– Umudu örgütlemede yetersiz kaldık. Kazanacağımıza olan inanç seçime doğru azaldı. Haklı eleştiriler var. Müzakereleri iç hukuk belli olsa ve ona göre yürütsek kavga biter.

– Bir grup şuna inanıyor, öyle bir coğrafyadayız ki hızlı karar almak, doğru karar almaktan daha önemli. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini övenler böyle diyor. Yoksulluktan, işsizlikten yılmış seçmen burada bir kararsızlık görünce tedirgin oluyor. Bizim (altılı masa) kararsızlıklarımız, masadan kalkmalarımız oturmalarımız, oluşan türbülans seçmeni rahatsız etti.

– CHP olarak 4 seçmenden 3’ünün oyunu alamadıysak o 3 seçmenle ilgilenmemiz lazım.

– (CHP’de danışman sorunu) Son danışman Atatürk’e, CHP’ye, Genel başkana dil uzatmış. Kabul edilemez bir hata var ve bu çok büyük bir yapısal soruna denk geliyor. Kayıt dışı siyaseti reddediyorum. Siyaset seçilmişlerle yapılır. Demokrasi seçilmişlerin ülkeyi yönetmesi, kurumları, kurulları yönetmesidir.

KURULTAY TARİHİ

– 15 Ekim’de son il kongresi tamamlanacak. Kasımın ilk haftası kurultay yapılabilir. Üyelerinizle, delegenizle helalleşeceğiniz yer sandık. Hesaplaşma sandıkta olur. Sonra yerel seçim sandığına gidelim. Kurultayın yapılmama durumu, PM’nin tarihi seçim sonrasına belirlemesi ile ilgili. Ama yetkili arkadaşlarımız ve genel başkanımız kurultayın Ekim-Kasım ayında yapılacağını söyledi. Şimdiden de ilan edilebilir.

– 28 Mayıs sonrası yönetim krizi oldu. Mesele doğru yönetilmedi. Dünyanın tüm diktatörlükleri umutsuzluktan besleniyor. Erdoğan’ın çok hoşuna gidiyor bizim kapımızdan çıkıp gidenler.

“SORUMLULUK ÜSTLENMEYE DAHA YAKIN BİR NOKTADAYIM”

– Bir meteor düşüp içinden genel başkanı çıkmayacak. 1957’de Ecevit milletvekiliydi 15 yıl sonra partiye umut oldu. Yeni yönetim anlayışıyla “talibim, yaparım” diye yola düşen arkadaşlar var. Sorumluluk üstlenmeye daha yakın bir noktadayım. Manifesto bugün için CHP’nin kullanması gereken bir kavram değil. “Biz bu sorunu nasıl çözmeyi düşünüyoruz, hangi anlayışla, hangi kadrolarla” diye netleştirmemiz lazım. Tutum belgesini kamuoyu ile paylaştıktan sonra bir karar vereceğiz. Esas meselem şu; sosyal demokrat bir partinin bir kahramana, Erdoğan’dan daha çok bağıran birine ihtiyacı yok. CHP’nin sağlam bir kadronun kaptanlığını yapacak liderlik anlayışına ihtiyacı var. CHP’nin iyi yönetilmeye ihtiyacı var. Bir görev üstlenirsem CHP’yi Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu yapmaya çalışacağım. Bu partinin başını öne eğdirecek bir şey yapmadım.

“KENDİ KADROMUZA GÜVENİP, YÜZDE 25 CAM TAVANI TUZLA BUZ ETMEMİZ GEREKİYOR”

– Üzerimizde yüzde 25’lik bir cam tavan var. O tavana inanırsak zıplamaktan vazgeçiyoruz. Sağa doğru, sola doğru savrulmalar başlıyor. İşte onun sonuçlarında eleştirilen durumlar ortaya çıkıyor. Abdüllatif Şener’e her saygıyı gösterdik. Geçen seçimde de Konya’da bir evladımızın yerine hak kullandı. Listeye konulmayanları aradım. Suzan Şahin listede yoktu, enkazın başında daha çok çalıştı. Abdüllatif Şener oğluna bilmem nereden kadro almış, CHP’ye ağzına geleni söyledi. Kendi kadromuza güvenip, yüzde 25 cam tavanı tuzla buz etmemiz gerekiyor.

"İNSAN BABA EVİNİ YAKIP YIKMAZ"

– “Adayım” dersem kamuoyuna, partiye ve genel başkana karşı bu açıklamayı yapmak doğru olmaz. Bunu eş zamanlılıkla, belki bir basın toplantısı ile kadrolarımızla birlikte önce tutum belgemize açıklamayı yapacağız. Adaylık ilanımı genel başkan televizyondan duymayacak. Kem küm ediyor değilim ama bir süreç var, onu tamamlayacağız. İçinde olduğumuz süreç biraz kem küm etme süreci. İnsan baba evini yakıp yıkmaz. Bugün genel başkana rakip çıkan, yarışan, siyasetin devam edebildiği tek parti CHP’dir. MHP’nin kurultayı AKP’nin müdahil olduğu bir süreçle iptal edildi.

(Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nu yenebilir misiniz?) Yenmek yenilmek değil. Kemal Bey’in başarısı için inandım, emek verdim, mücadele verdim. MYK şahittir, itirazlarımı yaptım. Siyasette 3 kere ağladım, İmamoğlu İstanbul’u kazandı, 19 gün sandık üzerinde yattık. Mazbataya koştuk. Kemal Bey adaylık konuşmasını yaptığında ve Soma davasında ağladım.

(Genel Başkan olursanız Erdoğan ve AK Parti’yi yenebilir misiniz?) Yeneriz. Erdoğan ve AK Parti siyasetinin size ayırdığı kısma razı olmayarak yeneriz. AK Parti kendinden olmayanı uzaklaştırıyor. O uzağı kutuplaştırıyor, şeytanlaştırıyor. İnsanlara diyor ki “açsın, işsizsin ama tehlike büyük, benim arkama geç” diyor. Arkasına aç, işsiz, yoksul, güvencesiz insanları topluyor. Dikine kesen bir siyaset yapıyor. Biz başka bir şey tarif etmek durumundayız.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.