Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Özgüven'den mektup var

Özgüven'den mektup var

İHALEYE fesat karıştırma suçundan toplam 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra yurtdışına çıkan İzmir'in Dikili İlçesi eski Belediye Başkanı CHP’li Osman Özgüven, gönderdiği mektupta Dikili’ye duyduğu özlemden, mücadele sürecine kadar pek çok konuya yer verdi.

  • Ege Postası
  • 07.03.2013 - 10:21
İZMİR - Aldığı hapis cezası kesinleştikten sonra İsveç’e giden ve yaklaşık 4 aydır bu ülkede bulunan eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, düşüncelerini ve içerisinde bulunduğu durumu, İzmirliler ile paylaşmak amacıyla bir mektup gönderdi. Mektubu bir gazeteci dostuna gönderen Özgüven, yurtdışına çıkış nedenlerini, kendisi ve arkadaşlarının çarptırıldığı cezayla ilgili düşüncelerini kağıda dökerek, "Mücadeleye devam edeceğim. Umutluyum, geç de olsa adalet adaletsizliğe, hak haksızlığa üstün gelecektir diye düşünüyorum" dedi.

DİKİLİ’Yİ ÖZLEDİM

Eskiden Dikili’den ayrı kaldığı birkaç günün bile kendisine aylar gibi geldiğini ancak bu mecburi ayrılığa alışmak zorunda kaldığını anlatan Özgüven, şöyle devam etti:

"Dikili’den şu ya da bu nedenle birkaç günlüğüne ayrılsam dönmek için can atardım. Özlerdim. Bir bahane bulur dönerdim. Şimdi ise çok uzun süredir uzağım Dikili’den. Bu, bireysel, özgür bir tercih değil, mecbur edilerek, zorunlu bırakılarak ortaya çıkan bir uzaklık. Özellikle bu nedenle alışmak kolay olmuyor, yoruyor insanı. En içe sindirilemeyen, hazmedilemeyen yan bu uzak kalışın nedeninin haksız olması. Benim ve cezaevinde olan arkadaşlarımın inandığımız en önemli iddiamız suçsuz olduğumuzdur. Kalınan bu durumu kabullenmek çok zor. Adalet dağıtması gereken bir mekanizmanın bizi sürüklediği duruma inanmak zor ama yine de yaşanılıyor. Bize hazırlanan komplonun içinde ya da bir yanında olanlara söylenecek fazla bir sözümüz yok onlar hesaplarını bir gün hayata karşı vereceklerdir diye düşünüyorum."

Yaşanan olayların ardından kendisi ve arkadaşlarının günlük yaşamın dışına itildiğini, bu durum karşısında kimlerin nasıl davrandığını izleme fırsatı bulduğunu ifade eden Özgüven, "Ezici bir çoğunluğun uğradığımız haksızlığa isyanı gelecek için umut vericidir ancak tutum ve davranışları alanı boş bulmak ya da fırsatçılık olarak değerlendirilebilecek kişilerle arkadaşlarım ve kendi adıma hayat devam ettiği sürece yaşama müdahale anlamında var olmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum. Çünkü ben daha iyi bir mahallenin, köyün, ilçenin, ilin, ülkenin, dünyanın olacağına inanıyorum ve bunun için de ne olursa olsun mücadele etmek gerektiğine de" diye konuştu.

MÜCADELE ETMEK İÇİN ÇIKTIM

Haksız yere ceza aldıktan sonra cezaevine girmek zorunda kalan arkadaşlarının yuvalarına ateş düştüğünü, tüm aile fertlerinin duygusal deprem yaşadıklarını belirten Özgüven, yurtışına çıkış sebeni ise şöyle açıkladı:

"Onlarla birlikte çalıştım. Belki birbirimize kızdık, kırıldık. Birbirimizin beklentilerine, taleplerine, tercihlerine cevap veremedik. Ne var ki bugün başka yerdeyiz. Başka bir ortamda ve başka koşullarda aynı dört duvarı bugünkü durumuma yeğlerim. Onlarla aynı mekanı paylaşmayı çok düşündüm ama çok az da olsa kimi arkadaşlarımın aksine böylesi bir davranışın durumumuzu iyileştirici bir yanı olmayacağı sonucuna vardım. Politik yaşantılarımızı insani sorumluluk anlayışı üzerine inşa etmişlerden biri olarak her alanda mücadele sürdürülmesi gerektiği, bunun için de daha özgür koşullara sahip olunması gerektiği sonucuna vardım. Uzaklarda oluşumun nedeni budur. Sağlık durumuma, hakkımızı arama, adaleti gerçekleştirme mücadelemizin zorluklarına ve gereklerine göre bugünkü durumu sürdüreceğimi söyleyebilirim.”

MÜCALEDEYE DEVAM

Politik yaşamını eşitlik, dürüstlük, adalet üzerine kurduğunu yaşamı boyunca sürekli olarak aleyhine açılan davalarla mücadele ettiğini ve hepsinin üstesinden geldiğini sözlerine ekleyen Özgüven mektubunu mücadeleye devam edeceğini söyleyerek bitirdi. Özgüven mektubun sonunda, "Biz AKP anlayışındaki iktidar için kötü örneğiz. Bize yönelen saldırının temelinde bu yatıyor. Yaşamım boyunca kirlilikle, adaletsizlikle mücadele ettim. Dava sürecimizi hukukçu arkadaşlarla takip ediyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne itiraz ettik. Birçok alanda adaletsizliğin yaşandığı, boğucu, sıkıcı, baskıcı bir iklimin hakim olduğu ülkemizde duygularımızın, inançlarımızın yara alması doğaldır. Ne var ki hak ve adalet anlayışıyla davranan hukukçuların varlığı yadsınamaz. Tüm kapılar üstümüze kapanana kadar inancımızı ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Umutluyum, geç te olsa adalet adaletsizliğe, hak haksızlığa üstün gelecektir diye düşünüyorum" dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.