Paketi değerlendiren Prof. Dr. Tosun: Yetmez ama evet (Özel)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi'ni değerlendiren Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Tosun, anayasa değişikliği referandumundaki gibi, “yetmez ama...
- Ege Postası
- 30.09.2013 - 15:34
Başörtüsüne belirli kamu alanlarında özgürlük tanınmasının, sıkıntı oluşturabileceği endişesiyle kısıtlı tutulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tosun, "En temel unsurlardan bir tanesi de kamuda başörtülü memurların bundan sonra serbestçe görev yapabilmeleri tabii. Bu konuda hakim, savcı, polis gibi kamu görevlilerinin bu uygulamanın dışında tutulmasını kolay kolay anlamak mümkün değil. Belki kamuda bir ayrımcılığa yol açabilir endişesi var. Bu konuda haklılık payı yok değil. Zaman zaman bir toplumsal gerilim, bir toplumsal kutuplaşmaya yol açabilir. Onun dışında anadilde eğitim konusu yine yeterli değil. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılması, kurslardan özel okullara geçiş önemli olmakla birlikte özellikle Kürtlerin taleplerinin bu konuda yeterli ölçüde karşılanmadığını düşünüyorum." dedi.
'KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA ÇOK CESARETLİ ADIM ATILMADI'
Özellikle başörtüsü konusunda çok cesaretli adımlar atılmadığını savunan Tanju Tosun, "Tabii demokratikleşmenin, demokratik zihniyet sorunu yaşayan bizim gibi ülkelerde devlet eliyle bir anda hayata geçirilmesi kolay bir mesele değil. Ciddi anlamda olayı reddeden, karşı çıkan toplum kesimleri de var. Bu süre içinde bunları da göreceğiz. İyi niyetle Türkiye’deki sistemi demokratikleştirme adına atılan adımlar söz konusu fakat daha fazla cesaretle politik katılım daha fazla yoğunluklu hale getirilebilirdi. İşte seçim sisteminde barajın düşürülmesi, siyasi partilerde üyelik meselesi, onun dışında Hazine yardımı, anadilde eğitim meselesi ve kamuda başörtüsü; bu konularda çok cesaretli adım atılmadığını düşünüyorum." şeklinde konuştu.
'OKULLARDAN ANT'IN KALDIRILMASI DOĞRU BİR KARAR'
İlköğretimlerde okunan ant'la ilgili kararı da değerlendiren Prof. Dr. Tosun, şunları kaydetti: "1930’ların zihniyet dünyasını toplumsal hayatta hakim kılmak için bir ulusal ant söz konusuydu. Artık 2000’lerin Türkiye’sinde ulusal andın ilkokullarda ısrar edilmesinin de bir anlamı yoktu. Bence bu da yerinde bir düzenlemedir ama siyasal iktidarı, bu konuda gelebilecek tepkilere de bir anlamda bundan sonra dirençli olması gerekiyor. Şu anda, 'yetmez ama evet' şeklinde bir tablo var."
Yorum Yazın