Pamukta destek talebi

Ulusal Pamuk Konseyi, 13 Nisan'da Kahramanmaraş'ta 'Tohumdan Hazır Giyime Yerli Pamuk' sloganıyla düzenlenen 5. Ulusal Pamuk Zirvesi'nin sonuç bildirgesini yayınladı.

Zirvede Türkiye pamukçuluğunun sorunlarının tohumdan hazır giyime uzanan katma değer zincirinde yer alan bütün kesimlerin bakış açılarından ele alınıp değerlendirildiğini ve çözüm önerilerinin ortaya konduğunu söyleyen Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, Türkiye'nin üyesi olduğu Uluslararası Pamuk Danışmanları Komitesi'nin (ICAC), 2017-2025 döneminde dünya elyaf tüketiminin 121 milyon tona çıkacağını öngördüğünü söyledi.

Buna göre kişi başı pamuk tüketiminin de 3.5 kilodan 4 kiloya çıkacağını dile getiren Balçık, "Bu artışın yüzde 28 kadarının pamuk sektörünce karşılanacağına ve bunun pamuklu tekstil ve hazır giyim sanayileri için büyük bir fırsat içerdiğine dikkat çekmektedir. Bir başka deyişle, halen 26-27 milyon ton bandında seyretmekte olan dünya pamuk tüketiminin dönem boyunca 7 milyon ton kadar artarak 33 milyon ton seviyesine çıkacağı tahmin edilmektedir. Tekstil ve hazır giyim sanayilerimiz halihazırda dünya pamuk tüketiminde 1 milyon 475 bin ton ile yüzde 5.5 paya sahiptir. Anılan dönem zarfında bu oranın korunabilmesi için tüketimin her yıl 50 bin ton kadar aratarak dönem sonunda 1 milyon 850 bin ton seviyesine ulaşması gerekmektedir. Öte yandan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 2023 stratejisinde tekstil ve hazır giyim sanayilerimiz için toplam 72 milyar dolar ihracat hedefi öngörülmekte olup, bunun için yaklaşık 4 milyon ton pamuğa ihtiyaç duyulacağı hesaplanmaktadır" dedi.

Buna göre Türkiye'de pamuk sektörünün önünün açık olduğunu anlatan Balçık, tüm imkanların seferber edilerek daha fazla ve daha kaliteli pamuk üretimi sağlanması gerektiğini belirtti. Üretimdeki sorunların hızla çözülmesini isteyen Balçık, şöyle konuştu:

"Zirvede yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır ki, sorunlarımız konusunda gerek sektörümüzün farklı kesimleri, gerekse sektörümüz ile bakanlığımız yetkilileri arasında tam bir mutabakat vardır. Sorunların çözümünün olmazsa olmaz koşulu ve başarılı sonuçlar için gerekli sinerjinin temel kaynağı olan bu mutabakat geleceğe ümitle bakmamıza neden olmaktadır. Pamuk üretiminde girdi fiyatlarının rakip ülkelere kıyasla çok yüksek olmasından kaynaklanan maliyetleri dengelemek üzere pamuk destekleri her yıl enflasyon oranında artırılarak sürdürülmelidir. Bu destek, tekstil sanayimizin ihtiyacının tamamını karşılamak bir yana, mevcut üretimin sürdürülmesi için de elzemdir. Destek miktarının belirlenmesinde alternatif ürünlere gümrük korunması sağlayan dolaylı destek politikaları da dikkate alınmalıdır. Destek primlerinin, halen yapıldığı gibi üretimi izleyen yılda değil, aynı üretim yılı içinde ve ekim sezonunda ödenmesi üreticilerimizi kredi maliyetlerinden kurtaracak, dahası ekim kararlarına ışık tutarak desteklemenin asıl amaçlarından olan yönlendirmeyi sağlayacaktır.Yabancı ot mücadelesi, hasat öncesi defolyant uygulaması, hasat ve hasat sonrası depolama, çırçırlama işlemlerinden kaynaklanan verim ve kalite kayıplarını ve yabancı madde bulaşmasını önlemek için gerekli tedbirler acilen alınmalıdır."

SEKTÖRDE STA ENDİŞESİ

Son üç yıldır ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara bağlı olarak kısa vadede sınai girdilerdeki tekelleşmenin yarattığı zorluklar bulunduğunu öne süren Bertan Balçık, "Uluslararası markaların güçlenmesiyle birlikte artan fiyat baskısı altında zorlanan tekstil ve hazır giyim sanayicilerimizi rahatlatacak çözümler geliştirilmelidir. Türkiye ile Pakistan arasındaki olası serbest ticaret anlaşması (STA) tekstil ve hazır giyimsektörleri üzerindeki en büyük tehdit konumundadır. STA'nın haksız rekabeti engellemek üzere alınan tedbirleri bertaraf etmemesi için ek vergi ve dampinge tabi ürünler STA kapsamı dışında tutulmalıdır. Bizler üretici, tüccar ve sanayici; ülkemiz pamuk sektörünün ayrılmaz birer parçası olarak, ulusal çıkarlarımızı daime her şeyin üzerinde tutarak, sürdürülebilir yerli üretim ve daha müreffeh bir Türkiye için, aynı azim ve kararlıkla çalışacağız" diye konuştu. (DHA)