Prof. Dr. Naci Görür’den çarpıcı açıklamalar: İzmir'e yalvarıyorum
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Afet Planı Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları Bilgilendirme Toplantısı düzenledi. Toplantıda İzmirlilere uyaran Deniz Jeolojisi Uzmanı ve Bilim Akademisi Üyesi Naci Görür, ‘’ İzmir’e bir görev gösteriyorum yalvarıyorum. Bütün Türkiye’ye örnek olun. Çıkın ortaya deprem dirençli İzmir’i biz yaratacağız derseniz bütün Anadolu peşinden gelecektir" dedi.
- Ege Postası
- 23.02.2023 - 16:57
- Güncelleme: 23.02.2023 - 21:25
EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde “İzmir Afet Planı-Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları” Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi.
‘İzmir Afet Planı Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları Bilgilendirme Toplantısı’nda çarpıcı açıklamalarda bulunan Jeolog, Deniz Jeolojisi Uzmanı ve Bilim Akademisi Üyesi Naci Görür, ‘’ İzmir bu çalışma ile Türkiye’de 2'nci örnek. Umarım ki bu büyük Kahramanmaraş depreminden sonra bütün kentlerimiz İzmir’in yaptığı gibi aynı çalışmaları yapar. Deprem kentlerinde ister Vali olsun ister belediye olsun mikro bölgeleme çalışmalarından toplanan veriler olmadan o kentin geleceğini gelişmesini bilimsel olarak yapamaz. Ülkede mikro bölgeleme bazlı yönetim olmadığı için kentler şuursuz anlamsız fay hatları ile iç içe arazilerin içine yapılıyor deprem geldiğinde bugünkü acıları yaşıyoruz" dedi.
‘’İZMİR ÖNE ÇIKMALI’’
İzmir’in mikro bölgeleme çalışmalarını yapmakla örnek olduğunu dile getiren Görür, ‘’ İzmir’e ikinci bir örnek olma yükünü yüklemek istiyorum. İzmir deprem dirençli kentleri ilk oluşturan il olmak zorunda. Hem yönetim anlayışı ile halkıyla bilime inancıyla aydın tutumu ile Türkiye’de deprem dirençli kent olma özelliğini bütün Türk toplumuna gösterebilir. İstanbul’a deprem hazırlığı yapın diye çığlık çığlığa konuştuğumuz dönemde gözlerimizi İzmir’e döndürdüğümüz bu atmosferde İzmir öne çıkmalı gerekli vurguyu yapmalı toplumun buna ihtiyacı var. Kişisel olarak bir karar aldım, Artık bu ülkede fay tartışmayacağım. Deprem bu ülkede 13 milyon sene önce başladı milyonlarca sene devam edecek. Halkı da jeolog yapmak gibi bir niyetimiz yok, gereği de yok. Jeofizikçi yapmaya da gerek yok. Depremleri durdurma gibi bir lüksümüz yok. Gelecek depremde kaybetmemek için bu tartışmayı bırakıp depremde yıkılmamak için deprem dirençli kentler nasıl oluştururuz onu tartışalım. Fay tartışmalarına değil. Deprem dirençli kentler nasıl diye siyasetçiler konuşsun. Deprem bu kentin gerçek gündemi ve siyasetten, hukuktan, işsizlikten, terörden daha önemli'' dedi.
BARAJA, HAVAALANINA DEĞİL, BİNALARA...
Türk hükümetlerin birinci görevi vatandaşların can güvenliğin olduğunu dile getiren Görür, ‘’Az baraj, havaalanı yapsınlar ama kentlerimizi deprem dirençli yapsınlar. Çocuklarımızı depreme kurban etmek istemiyoruz. Paramız var gücümüz var yeter ki irademiz olsun. Yönetim; vali tayin ediyoruz, belediye başkanı tayin ediyoruz. Belediye başkanı başkan olmadan önce işi gücü var. O başkan acil eylem planı, risk azaltma planı bunları bilmez ki! Kenti yöneten yönetim depremle ilgili bilmesi için gerekli kurs, eğitimden geçmek mecburiyetinde. Her belediye sizin başkanınız gibi aynı fikre inanan kimselerden olmayabiliyor. Kent idaresini deprem dirençli yapmazsanız kentte hangi birimlerinde depremde önemli rol oynayacağını bilemez, organize edemez veya yapın diye peşine düşemez. Deprem kentinde yaşadığını bilmeyen, deprem kültürü olmayana bir halka siz kenti depreme hazırlayamazsınız. Depreme hazırlayabilmeniz için deprem kültürü almış olan halk inşaatta yanlış yapmaz, ranta kaymaz. Gecekondu mantığı ile çalışmaz. Halkı eğiteceksiniz. Deprem dirençli halka sahip olacaksınız’’ dedi.
‘’RANTSAL DEĞİL KENTSEL DÖNÜŞÜM’’
Depreme dirençli kentler için yapılması gerekenleri anlatan Görür, ‘’Şimdi altyapı bütün belediye başkanlarına sorduğumuz zaman yol, köprü, viyadük… Bizim her şeyimiz hazır diyorlar. Sorsanız depremde darbe yiyen illerin başkanları biz hazırız der. Deprem dirençli kentleri için altyapımız dirençli mi değil mi bakmak gerek. Yapı stoku deprem dirençsiz olarak yapılmış. Ne kadarı 99 öncesi, ne kadarı 99 sonrası bunu iyi kötü biliyoruz. Yapı stokunu ortaya koyduğunuz zaman dirençsiz olanları güçlendireceksiniz ya da yıkacaksınız onları kentsel dönüşüme sokacaksınız. Rantsal dönüşüm olmayacak. Deprem en büyük çevre felaketi. Deprem molozları bertaraf etmek uluslararası yöntemlerle olur. Deprem molozlarından büyük bir yüzdesi geri dönüşüm ile kazanılmakta." dedi.
"İZMİR’E YALVARIYORUM"
Prof. Dr. Naci Görür konuşmasını şöyle tamamladı:
“İzmir Batı Anadolu’nun ekonomisini elinde tutan bir kent. İstanbul bu ülkenin ekonomisinin yüzde 60’ını elinde tutuyor. Depremde ekonomi şartları durur. Ekonomi durursa Marmara bölgesi iflas eder. Türkiye dize çöker. Sadece ekonomisi değil, siyasi bağımsızlığını da kaybeder. Biz ekonomide depreme hazır olmalıyız. Bütün ekiplerini, ekipmanlarını, üretimini, pazarını, müşterisini kaybetmiş bir il düşünün. İzmir’e bir görev gösteriyorum, yalvarıyorum. Lütfen deprem dirençli İzmir’i yaratalım. Türkiye’ye gösterelim. Siz yaratırsanız Anadolu da sizden örnek alır.”
Yorum Yazın