Profesörün umudu AİHM'de
İZMİR'de Ege Üniversitesi'nde (EÜ) başörtülü bir öğrencinin, 'Okula girmesini engellediği' suçlamasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezası kesinleşen Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, infazının geçici önlem yoluyla durdurulması istemiyle avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yaptı.
- Ege Postası
- 06.11.2014 - 13:58
EÜ Fen Fakültesi Astronomi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaptığı dönemde, fakültenin matematik bölümü öğrencilerinden F.N.G.'nin, başörtülü olması nedeniyle okula girmesini engelleyerek 'Eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği' suçundan aldığı hapis cezası onanan Prof. Dr. Pekünlü, avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla, önce 'Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği' gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM, 23 Ocak 2014 tarihli kararında, 'Adil yargılanma hakkı', 'Kanunsuz suç ve ceza olmaz' ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruyu 'Açıkça dayanaktan yoksun' gerekçesiyle reddetti. Bunun üzerine avukat Ülkü, 'Anayasa'yı uygulamak istediği için hapse mahkum edildiğini' belirttiği Prof. Dr. Pekünlü'nün 'Adil yargılanmadığı' gerekçesiyle bu kez AİHM'ye başvurdu. Bu başvuru henüz sonuçlanmamışken 20 Kasım 2014 tarihinde cezaevine girmesi beklenen Prof. Dr. Pekünlü, "İnfazının geçici tedbir yoluyla durdurulması" istemiyle AİHM'e bir kez daha başvurdu. Ülkü, başvuru dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:
"Öğretim üyesi başvurucu AYM kararlarıyla belirlenen ve AİHM tarafından da 'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun olduğu ortaya konan bir hukuksal durumu benimsediği ve uygulamak istediği için, temel hak ve özgürlüklerin ihlali ile dolu bir süreç sonucunda cezaevine girmek üzeredir. Başvurucunun cezaevinde kalmasını zorlaştıracak birçok rahatsızlığı ortadayken, Türkiye'de cezaevindeki hasta kişilere yönelik yaklaşım ve tahliye sürecini zorlaştıran uygulama ortadayken, özellikle de, başvurucunun cezaevine girmesine neden kısaca 'türban' olarak özetlenebilecek olan konuya, Türkiye'deki bugünkü siyasal iktidarın ve güdümündeki bürokratların yaklaşımı ve başvurucunun cezaevinde kişisel güvenliğinin son derece zayıf olduğu düşünüldüğünde, mahkumiyet hükmünün infazı başvurucu açısından ciddi ve geriye dönüşü mümkün olmayan zararlar yaratacaktır. Bu çerçevede, mahkeme içtüzüğünün 39. maddesi gereğince başvurucu hakkındaki mahkumiyet hükmünün infazının tedbiren durdurulmasını talep ediyoruz."
Prof. Dr. Pekünlü'nün, aynı konuda şikayetçi olan başka öğrencilerin şikayeti üzerine açılan davalarda da halen yargılaması sürüyor.
Yorum Yazın