Purçu'dan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajı
Kadınlarımızın yaşadığı hak ihlalleri, şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi için hükümet yetkililerini uluslararası sözleşmelerin gereklerini yerine getirmeye davet ediyorum.
- Ege Postası
- 07.03.2016 - 13:15
KADIN CİNAYETLERİ ÖNLENEBİLİR
Ne yazık ki ard arda yaşanan kadın cinayetleri toplumda bir farkındalık yaratsa da eğitimsizlik ve bilinçlenme sorunu problemlerin başında gelmektedir. Cinayetlere tepki giderek artmakta, toplum nezdinde duyarlılık gelişmektedir ancak cinayetleri önlemek birincil hedef olmalıyken, yaşanan üzücü olayların ardından konuşuyor olmak yeterli değildir. Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW hükümlerinin gerekleri acilen yerine getirilmelidir. Kararlı siyasi irade, eşitsizlik söyleminin terk edilmesi, kamu kurumlarının yasa, yönetmelik ve yönergelere uygun hareket edip etmediğinin izlenmesi, kamunun cinsiyet eşitliğinde aktif bir role sahip olmasının sağlanması; şiddeti önlemek için temel öneme sahiptir.
“AVRUPA’DA CİNSEL SÖMÜRÜ VE ERKEN YAŞTA EVLİLİĞİN EN FAZLA OLDUĞU ÜLKE TÜRKİYE”
Çocuğa yönelik cinsel sömürü alanında çalışan ECPAT (Çocuk Fuhuşu, Çocuk Pornografisi ve Cinsel Amaçlı Çocuk Ticaretine Son) kuruluşunun Türkiye raporu yayınlandı. 2014 Küresel Kölelik İndeksi’ne göre Avrupa’da ‘modern köleliğin’ yani cinsel sömürü ve erken yaşta evliliğin en fazla olduğu ülke Türkiye Basına yansıyan haberlere göre, Türkiye, seks ticaretinde kullanılan çocuklar için transit ve kaynak sağlayan ülke konumunda… BM verileri, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteci çocukların da yüzde 4,5 oranında evli olduğunu gösteriyor. Suriye ile Türkiye arasında ‘çöpçatanlık’ aracılığıyla çocuk ticareti yapıldığına dair iddialar da basına yansıdı. Ne acıdır ki; Suriyeli kız çocukların, yaşlarına göre ‘sipariş’ edildiği, yaşlarına göre takma sıfatlarla kategorilendirildiği belirtiliyor.
ERKEN YAŞTA ZORLA EVLİLİKLERİN SONLANDIRILMASI
Toplumun çoğu zaman yok saydığı, normal olarak gördüğü konulardan biri “erken yaşta evlilikler”dir. Eğitimsizlik, ekonomik yetersizlik, yanlış ve eksik bilgilerden kaynaklanan geleneksel uygulama ve inanışlar, aile içi şiddet, toplum baskısı gibi sebeplerle erken yaşta evlilikler hala ülkemizde de yaşanmaktadır. Erken yaşta evlilikler, kadınların toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte, kadınları eğitimsizlik, yoksulluk, cahilliğe hapsetmektedir. Yaşanan problemler kuşaktan kuşağa aktarılmakta, bu yanlış sistem devam etmektedir. Bulunduğum her ortamda, yakaladığım her fırsatta, özellikle Romanların yaşadığı temel haklardan yoksunluğun da bir sonucu olarak sıklıkla görülen erken yaşta evliliklerin sonlanması, kız çocuklarına ve kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin sonlanması için eğitimin önemine dikkat çekiyor, rol model olmaya gayret ediyorum. Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere, ilgili tüm kurum ve kuruluş temsilcilerini uluslararası sözleşmelerin gereklerini yerine getirmeye davet ediyorum.
CİNSİYETE DAYALI AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ
Anayasamıza göre “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Cinsiyete dayalı ayrımcılığın sonlanması gerekmektedir. Kadınlarımızın bir birey olarak haklarını kullanabildiği, cinsel saldırılara maruz kalmadığı, öldürülmediği, eşit, özgür ve adil bir şekilde yaşayabildiği bir dünya temennisiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.
Yorum Yazın