Sandal: ' Bayraklı'yı ortak akılla cazibe merkezi' yaparım
CHP Genel Merkezi tarafından belirlenen 2 Eylül sürecinde, CHP İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek Bayraklı Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklayan Serdar Sandal, A’dan Z’ye yerel seçim sürecini ve Bayraklı’yı değerlendirdi. Uzun süredir siyasetin içinde olan ve örgütün farklı kademelerinde görev yapan aday adayı Sandal, Bayraklı için 12 proje ile yola çıktığını açıklayarak, “BayraklI’yı kendi dinamikleri, kendi değerleri ve ortak akıl vasıtası ile cazibe merkezi yapacağız” dedi. Yerel seçim yarışında izlediği centilmen tutum ve rakipleri ile dostluk içerisinde mücadele etmesi ile dikkat çeken Sandal, hayalindeki Bayraklı’yı özetleyerek, “Siyasette formüllere yer yoktur” dedi ve geleceğe yatırım yapmak amacıyla değil, Bayraklı’ya hizmet için aday adayı olduğunun altını çizdi.
- Ege Postası
- 25.09.2013 - 14:57
ÜÇ SORUDA ADAY ADAYLIĞI
Aday adaylarının yola çıkmadan önce kendisine sorular sorması gerektiğini hatırlatan Serdar Sandal, “Bence aday adaylığında en önemli işlerden bir tanesi, kişinin kendisine sorduğu sorulardır. Ben bu işi hak ettim m? Ben bu işi becerebilir miyi? Seçimi alabilir miyi? Ben bu üç soruya kendim, çevrem ve arkadaşlarımın da katkı sağladığı değerlendirme sonucunda çıkan sonuç olumuydu. On yıl boyunca örgüte hizmet etmiş birisiyim. Örgütün bütün dinamiklerini, değerlerini, örgütlenmeyi, saha çalışmasını biliyorum, hatta bir adım ötesine gidiyorum, ben bu sürecin içindeydim. Bu bilmekten de öte bir şey. Bayraklı’yı tanıyorum, bu işi becerebilecek tecrübeye de sahibim. Arkadaşlarımızın da desteği ile böyle bir yola girdik. Umarım başarılı oluruz ve hepimiz için hayırlısı olur” dedi.
“MÜCADELE DEĞİL, HİZMET YARIŞI”
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ile yerel seçim yarışında rakip değil dost olacaklarını vurgulayan Sandal, “Hasan Başkan benim rakibim değil. Ben örgütün içinden gelen biriyim. Hasan Bey bugün örgütümüz adına kamu görevi yapan, çok zor koşullarda ilçeye hizmet etmiş birisi. Seçimde partimizi zafere götüren, ilçemize hizmet eden, bana göre İzmir’deki en önemli belediye başkanlarımızdan bir tanesi. Aday adaylarının bu süreç içerisindeki varlıkları mevcut belediye başkanları ile yarış değildir. Genel merkez bu noktada sadece İzmir’i değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir karar verecek. Mevcut belediye başkanları ile yola devam edecek mi, etmeyecek m? Eğer devam edilecekse, zaten aday adaylarının bu anlamda sayısının bol olmasının bir anlamı yok. Bayraklı’da 10-11 aday adayı var. Bu bir mücadele değil, hizmet yarışıdır. Bu siyasal sürecin hiçbir aday adayı arkadaşımız hakkında olumsuz bir söylemde bulunmadım, bulunmayacağım da. Benim parti kültürüm de budur. Herhangi bir yerde mevcut belediye başkanını kötülemek benim içerisine gireceğim bir davranış biçimi değildir. Önemli olan partiyi ön plana çıkarmaktır. Herkesin seveni olduğu kadar sevmeyeni de var. Partimizin orada bir oyu var. İlçe belediye başkanını sevmeyenler, haklı ya da haksız eleştiriler de olabilir. Aday adaylarının partiyi ön plana çıkartarak tanıtım yapması ve oy oranını arttırması gerekmektedir. Aday adaylarının kendilerini tanıtması ise partinin sınırları kuralları çerçevesinde olmalıdır. Herhangi bir çalışmamız ilçe tarafından uygun görülmediği takdirde, bunu emir telakki ederiz. Yarın partimiz hangi alanda çalışmamızı uygun görürse, çantamızı alır orada partimizin oylarını arttırmak, partimizi iktidara taşımak için çalışırız” diye konuştu.
“SİYASETİN FORMÜLLERİ YOKTUR”
Sandal, aday adaylığının sonraki dönemler için yapılan bir yatırım olmadığının da altını çizerek, “Benim zaten Bayraklı’da bir tabanım var. Çalışmamız neye dönük olmalı, şu anda bunu etüt ediyoruz. Siyasette “Ben bu süreci bir sonraki dönem için değerlendireyim, burada bir güç elde edeyim, sonra da bunu öbür tarafta kullanayım” diyemezsin. Siyasette böyle matematiksel formüller yoktur. Yani burada 2 ile 5’i toplayınca 7 etmez. Bu iş böyle bir şey değil” diye konuştu.
“AK PARTİ’NİN HEDEFLERİ ŞEHİR EFSANESİNDEN İBARET”
Bayraklı’da AK Parti’nin hedeflerinin zor olduğunu kaydeden Sandal, AK Parti’nin Bayraklı’da iktidar olma hedeflerini “Şehir efsanesi” olarak nitelerken, şöyle devam etti; “Bizim ilçe örgütümüz bu konuda üzerlerine düşeni fazlası ile yapıyor. Son dönemlerde ilçe örgütümüze gelen katılım ve AK Parti’den partimize artan katılım oranı da bunu doğrulamaktadır. AK Parti belki de İzmir’deki en büyü hezimetini Bayraklı’da yaşayacaktır. Genel siyaset, yani ulusal çaptaki gelişmeler, özellikle de Gezi Parkı olayları AK Parti’yi inanılmaz bir sıkıntıya soktu. AK Parti’nin kendi içerisindeki arkadaşlar bile gerçeklerin ne olduğunu gördüler. Ekonomide bir bitmişlik, tükenmişlik var. Dış politika, üretim ve daha birçok şeyin toplamı AK Parti’nin siyasi çöküşünü ortaya koyan gelişmelerdir. Bayraklı’daki aday adayları profiline bakınca da, seçimi rahat ve açık ara kazanacağımıza eminim. Bayraklı’daki seçmenin de CHP’ye olan tavrını ve destekleyici tutumunu düşünürsek, bir sıkıntımız olacağını düşünmüyoruz. İzmirli seçmen yutsever, değerlerine bağlı, laik ve cumhuriyetçidir. İzmir’in siyasal çatısı CHP’dir. İzmir’de sadece Büyükşehir’de değil, 30 ilçede de durum böyle. İzmir’de CHP’nin işi çok zor değil. Bunu sadece AK Parti’nin başarısızlığına bağlamamak lazım. Çünkü, bizim belediyelerimiz de oldukça iyi çalışıyor. Vatandaşın taleplerini tüm kısıtlamalara rağmen, imkanları ölçüsünde iyi bir şekilde karşılayan belediyelerimiz var. Belediye başkanlarımız da, belediyelerimiz de gayet iyi durumda. Ve oy kullanan vatandaş bunları da kıstas alıyor. Vatandaşlarımı, kamunun yapmadığı işi de belediyeden bekleyebiliyor” dedi. AK Parti anketlerinde potansiyel tehlike olan ilçeler arasında görülen Bayraklı’daki durumu da değerlendiren Sandal, “Ben 30 ilçenin hiçbirinde tehlike olduğunu düşünmüyorum” şeklinde yorumda bulundu.
İLÇEDE NELER DEĞİŞECEK'
Bayraklı’nın acil ihtiyaçlarına da değinen Serdar Sandal, “AK Parti seçim kazanma adına Bornova ve Karşıyaka’da bazı mahalleleri birleştirerek Bayraklı’yı kurdu. Ama bu ilçeler arasında bir koordinasyon, bir bütünlük halen daha yok. Doğal olarak Karşıyaka’dan gelen mahalleler Karşıyaka ile, Bornova’dan gelenler ise halen Bornova ile iletişimlerini sürdürüyorlar. Dolayısı ile Bayraklı, sadece vatandaşların gece gelip evlerinde konakladıkları bir kente dönüştü. Tüm sosyal aktivitelerimizi, işimizi hep farklı ilçelerde arama yoluna gittik. Burada kent kimliğinin oluşumu kon usunda bir sıkıntı var. Belediyemiz daha genç. Önemli tespitlerimizden bir tanesi de bu. Bayraklı’nın kent kimliğini ön plana çıkartacağız. Bayraklı’yı tarihi ile, sanayisi ile, ekonomisi ile, sosyal imkanları ile, yaşanabilir meydanları ile, tarihi dokusunu ön plana çıkartabilecek bir kent kimliğine kavuşturmak istiyoruz. Ve bu Bayraklı’nın önemli bir sorunu. Bir diğer sorun ise ilçedeki işsizlik. Nüfusun yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında, yüzde40’ı da açlık sınırının altında. O entegrasyonu oluşturabilmek adına buna acil bir çözüm bulmak gerekiyor. Bu sadece belediye kaynakları ile yapılabilecek bir iş değil. Halkın refahını yükseltmek belediyenin tek başına altından kalkabileceği bir olay değil, işsizliği sadece belediye ile yenemezsiniz. Bunu çok daha büyük, çok daha bütün projeler ile halletmek gerekiyor. İş dünyasının da sürecin içinde olması lazım. İzmir’in Manhattan’ı olacak bölgede iş dünyasının da katkısı olmalı. Avrupa Birliği, Dünya Bankası, UNICEF gibi farklı fonları harekete geçirmek gerekiyor. Açlık ve yoksulluğu o bölgede bitirmek sanıldığı gibi çok zor bir şey değil. kimse sorarsanız sorun böyle bir vaat verilemeyeceğinden ve işsizliğe son vermenin zorluğundan bahsediyorlar. Bana göre en rahat çözülebilecek sorunlarından birisi de bu. Yeter ki siz iyi niyetli olun. Yeter ki, siz o açlık sınırı altında yaşayan ailenin ya da çöp karıştırarak yiyecek arayan bir vatandaşın sıkıntısını kendi sıkıntınız gibi görün. Eğer bu durumdan rahatsızlık duyuyorsanız, iyi niyetliyseniz zaten çözüm bulursunuz” ifadelerini kullandı.
BAYRAKLI İÇİN 12 PROJE
Bayraklı’nın AK Parti tarafından apar topar oluşturulmuş bir ilçe olduğunun da altını çizen Serdar Sandal, ilçede yaşayan vatandaşların sağlık hizmetleri gibi en temel hizmetleri alabilmek için Karşıyaka’ya ya da Bornova’ya gitmek zorunda kaldığını hatırlatarak, “Ortalıkta bir şehir hastanesi efsanesi dolanıyor ama 5 yıldır yapılan bir şey yok. Bunlar en temel hizmetler. Eğitim, aynı şekilde. Üniversite mezunu kitle yüzde 13 civarında. Meslek liseleri oldukça kısıtlı. Bayraklı’nın geleceğini hizmet ve turizm sektöründe görüyorsak, meslek eğitimini de bu yönde oluşturmak lazım. İş dünyası ile birlikte bunu harekete geçirerek iş garantisi sunacak girişimlerde bulunmak lazım. Bunu Halk Eğitim’in denetimine bırakırsak, mesleki öğrenim hobi kurslarına döner. Tüm bunları ortadan kaldırabilmek için 12 proje oluşturduk. Bunların tamamı birbirini destekleyen, yenilenebilir, geliştirilebilir, ortak akılla çözülebilecek sorunlardır. 12 başlık altında topladığımız bu projeler Bayraklı’yı bambaşka yere taşıyacak projelerdir. Bunlar sırasıyla, Kentsel dönüşüm projesine katkı, Bayraklı’daki derelerin ıslahı ve düzenlemesi projesi, Altın Meydan (Denize Merhaba) Projesi, Symrna çevre düzeni ve müze projesi, her mahalleye çocuk parkı ve spor alanı projesi, cadde ve kavşak düzenlemeleri, Yeşil Bayraklı Projesi, Bayraklı Kent Envanteri Projesi, Bayraklı Belediyesi AR-GE ve Proje Geliştirme Bürosu, Bayraklı Dayanışma ve Paylaşma Projesi, Bayraklı Meslek ve Beceri Edindirme Kursları Projesi, gece gündüz yaşayan Bayraklı’yı yaratmak için Tiyatro, Sinema ve Kültür Merkezi Projesi” diyerek hazırlamış olduğu projelerini dile getirdi.
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI ATEŞTEN GÖMLEK DEĞİL”
Kentsel dönüşüm ve Yeni Kent Merkezi gibi iki önemli virajda bulunan Bayraklı’da görev yapmanın ateşten gömlek olmadığını ve görevden korkmadığını da belirten Sandal, “Biz bu göreve böyle bakmıyoruz. Her zorluğun kendi içinde ayrı bir kolaylığı var. Emek vermek lazım. Dönüşüm ile ilgili elinizi taşın altına koymadığınız sürece gerekli tüm tedbirleri almadığınız sürece eksiklikler olabilir. Buradan kesinlikle işler iyi yapılmıyor anlamı çıkmasın. Biz böyle bir göreve gelirsek, Bayraklı Belediyesi’nin aslı görevlerinden bir tanesi, işin özünü vatandaşa anlatıp, bu işi çözmek olacaktır. Bayraklı’da gördüğümüz doku ilçeye yakışan bir doku değil. Bayraklı’da kişi başına düşen yeşil alan 2 metrekare civarında. Dünya ortalaması ise bu alan 18 metrekare. Biz bu alanları ancak kentsel dönüşüm ile elde edebiliriz. Bunlar zor konular değil. Büyük enerji gerektirmiyor. Tabii ki belli zorlukları, belli sıkıntıları olacak. Bizim belediyelerimizin yaşadığı en büyük sıkıntılar kamusal engeller. Bunun dışında bizi zorlayabilecek bir unsur olmaz” dedi.
“KALP CERRAHI GİBİ HAREKET ETMEK LAZIM”
Yeni kent merkezi gibi maddi imkanları üst seviyede bir bölge ile gelir seviyesi düşük vatandaşların yaşadığı mahalleler arasında sağlanacak dengenin ve sosyal adaletin önemli bir olgu olduğunu da vurgu yapan Sandal, “Böyle bir adaleti sağlayamazsanız orada toplumsal barışı da sağlayamazsınız. Bayraklı kimliğini oluşturacaksınız, o yapıları ilçeye entegre etmek zorundasınız. Bu işin bilimsel yanı ve uzmanları var. Ortak aklı devreye koyup, doğru işler yapacaksanız çözümsüz herhangi bir iş bırakmamalısınız. Bayraklı’nın birikimi ve insan kalitesi bu projeyi hayata geçirmeye oldukça müsait. Her şey hazır. Yeter ki bunları harekete geçirebilelim. Bu sadece belediyenin yapacağı bir iş değil, iradeyi doğru koyma meselesidir. Sizin iradeniz ben burada aç kimse bırakmayacağım diyorsanız, bırakmazsınız da. Öngörülerimiz çerçevesinde bu işi halledebileceğimiz, başarıya ulaşabileceğimiz yönünde. Bayraklı eğer İzmir’in kalbi olacaksa bir kalp cerrahı gibi hareket etmelisiniz. Dikkatli olmalı, doğru planlar hazırlamalı, sorunları iyi analiz etmeli, uzmanları yanınızda tutmalısınız. Kadro çok önemli bir olgudur. Kadroyu oluşturmadıktan sonra bir belediye başkanının, merkezi iradenin işi zorlaşır. Bayraklı İzmir’e ismini veren bir ilçe. İlçenin tarihi dokusunu ön plana çıkarmalı ve tarihine yakışır bir görünüme kavuşturmalısınız. Bu ilçede bir tarihi Açıkhava müzesi oluşturulmalı” diye konuştu.
BAYRAKLI NEDEN CAZİBE MERKEZİ OLMASIN'
Bayraklı’da göze çarpan bir diğer önemli soruna daha değinen Serdar Sandal, “Demiryolu ilçeyi ikiye ayırıyor. Bunun mutlak surette yerin altına alınması lazım. Bu işin ilçe belediyesinin sorumluluk alanında olmadığı söyleniyor. Ama siz ilçe belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, orada yaşayan vatandaşlar olarak, orada yatırım yapan iş dünyası olarak toplanır ve doğru irade koyarsanız çözülemeyecek bir iş değil. Bu işin organizasyonunda birinci etken ve lokomotif güç ilçe belediyesidir. Bir diğer konu ilçedeki dereler. Evet, sorumluluk Büyükşehir Belediyesi’nin ama, siz orayı doğru şekilde projelendirir, fikri ortaya koyarsanız neden bir Porsuk Çayı gibi olması? Kanaat önderleri ile birlikte bunu projelendirebilirsiniz. Burası neden bir cazibe merkezi olması? Hem ilçe ekonomisine katkı olacak, hem de ilçe kimlik edinmiş olacak. burada bölgede yaşayan insanlar da kazanacak. Aidiyet duygusu oluşacak, iş potansiyeli artacak, evler değer kazanacak” dedi.
“BELEDİYE MAKAM DEĞİL, HİZMET ARACIDIR”
Sandal, göreve geldiği takdirde “Ötekileştirmeden hizmet” ilkesini elden bırakmayacağının altını çizerek, “Ben bu ülkeyi çok seviyorum. O yüzden siyasetin içerisindeyim. Öğrenciliğimden beri siyaset yapıyorum. Bu ülkenin temel sıkıntılarından birisi iletişim. İletişim çözüldükten sonra insanlarımızın birbirimizden çok da farkı olmadığını görebiliriz. Ötekileştirmek yerine diyalog yaratmak önemlidir. Biz aldığımız siyasi terbiye gereği, varoluş amacımız gereği, insanlığımız gereği partimize oy vermemiş kimselerin de elini tutacağız. Bir dahaki sefere bize oy versin diye değil. Onun yaşama hakkı olduğu için. Düşene her kim olursa olsun yardım edeceğiz. Sağdan sola o geniş yelpazede, her kim olursa olsun dost olacağız. İyiye ve ahlaklıyla bu ülkenin ihtiyacı var ve ülke böyle değerlere sahip çıkıyor. Biz bunu becerebilir miyi? Evet, beceririz. Ön yargısız hizmet edeceğiz. Kimseyi ötekileştirmeden yok saymadan yoksulluğu bitireceğiz. İncinsek de, incitmeyeceğiz. Göreve gelirsek kapılarımız herkese açık olacak. Bizim geliş gerekçemiz vatandaşa sahip çıkmak, hizmet etmek. Kimseye mülki amir olmayacağız. Belediye aslında bir makam değil, hizmet aracıdır. Size oy vermeyeni ötekileştirmenin anlamı yok. Ortak hedef Bayraklı’nın temel sorunlarını çözerek yaşanabilir bir ilçe yaratmak. Bunu ne kadar hızlı hayata geçirebilirsek, o kadar hızlı yol alırız” dedi.
GENEL MERKEZ A’DAN Z’YE DÜŞÜNEREK KARARINI VERECEK
2 Eylül sürecini de yorumlayan Serdar Sandal, “Genel Merkez bu konuda bağlayıcı olan makamdır. Bizim bu konuda yorum yapma şansımız yok. Zaten parti kimliği de bu noktada başlıyor. Partide hiyerarşik bir düzen vardır. Aday adayı olarak bu konu hakkında yorum yapmamız doğru değildir. Süreç erken ya da geç olabilir, parti karar alırken geçmiş süreçte yaşananları dikkate alarak elbette bir planlama yapmıştır. Ama biz bu kararın arkasındayız” dedi. Sandal, aday belirleme yöntemi için de şunları kaydetti; “Herkes bildiğinin çok değerli olduğunu düşünüyor. Bazen karşımızdaki kişinin, grubun ya da organizasyonun zekasını hafife alıyoruz. Benim ya da başkalarının düşündüğünün çok daha fazlasını genel merkez zaten çok daha farklı boyutları ile ve inanılmaz bir bilgi birikimi ile ele alıyordur. Üye yapısı, ülkenin durumu, sosyo-ekonomik etkiler ve farklı dinamikleri ele alarak bunlar çerçevesinde bir karar verilecektir. Bu yöntem ne olursa olsun, bu hepimiz için geçerlidir ve çıkan karara da saygı duyarız.”
Yorum Yazın