Şapla mücadelede yerli aşı kullanılacak
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Trakya'dan sonra Batı Karadeniz, Güney Marmara ve Ege Bölgesi'nin de şap hastalığından ari hale gelmesi için çalışma başlattı.
- Ege Postası
- 27.10.2016 - 13:53
Bakanlığın hazırladığı yeni eylem planı ile ilgili konuşan Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil, "Amacımız bu program sonucunda Türkiye'nin yarısını aşılı arilik statüsüne kavuşturmak. Aşılama için Türkiye'deki virüse yüzde 100 uyan yerli aşı kullanılacak. Aşılamanın yanında hayvan hareketinin kontrolü için de yeni kontrol noktaları oluşturuyoruz" diye konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Batı Karadeniz, Güney Marmara, Ege Bölgesi'ni şaptan ari hale getirmek için harekete geçti. Bakanlık hazırladığı yeni eylem planıyla, Trakya'yı 'Aşısız hastalıktan ari bölge', Batı Karadeniz, Güney Marmara ve Ege de 'Aşılı hastalıktan ari bölge' statüsüne kavuşturacak. Bakanlık, İzmir Kaya Tharmal Otel'de 'Geviş getiren çiftlik hayvanlarının şap hastalığı ile mücadele eylem planı' ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıya, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil, bakanlık yetkilileri, ariliği hedeflenen bölgede bulunan illerin, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürleri ile Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürleri, Türk Veteriner Hekimleri Merkez Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği, Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği, Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, Türkiye Kasaplar Federasyonu, Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği ve Ambalajlı Süt Üreticileri Birliği temsilcileri katıldı. Bakanlığın yeni hazırladığı eylem planına göre, Trakya Bölgesi'nin 2018 yılında "Aşısız hastalıktan ari bölge" statüsüne, Batı Karadeniz, Güney Marmara ve Ege Bölgesi'nin ise 2019 yılında "Aşılı hastalıktan ari bölge" statüsüne kavuşturulması, 2023 yılına kadar da diğer tüm bölgelerde aşılı arilik statüsünün elde edilmesi amaçlanıyor.
"AŞILAMANIN YAYGINLAŞMASI İÇİN TEŞVİK ARTMALI"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, yıllık canlı hayvan üretimi 5 milyar liraya ulaşan İzmir'in hastalıklarla mücadelesinin önemli olduğunu ifade etti. Ege Bölgesi için şap hastalığıyla mücadelenin önemli olduğunu belirten Güldal, "Özellikle Trakya Bölgesi'ndeki başarıdan sonra bakanlığımız Ege Bölgesi'nde şap hastalığından aşılı ari bölge oluşturmak için çalışma başlatıyor. Ege Bölgesi illeri olarak Bakanlığımızın bu faaliyetine aynı önemde katkı sunmamız gerekmektedir. Bölgemizde tüberküloz ve brusella açısından mücadelemiz vardı. Belirli bir başarıya ulaştı. Bu sistemin yaygınlaşması için teşvik artmalı. Biz yıllık 100 işletme hedefi koyduk. Ancak 50'nin üzerine çıkamıyoruz. Bu mücadelenin de desteklenmesi bölgenin arilik statüsü için katkı sunacaktır" dedi.
"HAYVAN HAREKETİ KONTROL ALTINA ALINMALI"
Hastalıkla mücadelede hayvan hareketinin kontrolünün önemine dikkat çeken Güldal, şöyle konuştu:
"Hastalıkların yayılmasında şap hastalığı başta olmak üzere, hayvan hareketlerindeki kontrolü de sağlamalıyız. Özelikle Kurban Bayramı'ndan sonra şap hastalığında patlama oluyor. Biz 2 yıldır kolluk güçleriyle Kurban Bayramı öncesi ve sonrasında hayvan hareketlerinde 2 yıldır iş birliği yaptık ve şap hastalığında azalma gördük. Ancak kolluk kuvvetlerinin görevini tam manasıyla yerine getirdiğini söylemem mümkün değil. Hayvan, Doğu'dan yola çıkıyor 10-15 gün sonra Menderes'te hastalık çıkıyor. Yüzde 90'ın altına düşmeyen aşılama oranıyla başarı sağlıyoruz ancak izlenemeyen havyan hareketleriyle başarısızlık oluyor. Bu konuda Bakanlığın talimatlarını bekliyoruz."
"VİRÜS İLE YÜZDE 100 UYUMLU YERLİ AŞI KULLANILACAK"
Müsteşar Yardımcısı Pakdil, uygulanacak aşılama programı sonucunda Türkiye'nin yarısını aşılı arilik statüsüne kavuşturmayı amaçladıklarını anlattı. Pakdil, "Trakya'daki nihai gelişmeyi biliyoruz. Amaç orada aşısız ari olmak. Burada aşılamayı yapmadan orada bunu gerçekleştirmek mümkün değil. Aşılamayla bunu da sağlayacağız. Asıl hedef ülkemizde ari hale gelmek. Aşının ülkemiz kaynaklarından temin edilmesi noktasında gerekli hazırlıklar yapıldı. Aşının üretimi ve kalitesi ile ilgili herhangi bir sorun yok. Yeterli miktarda aşımız var. Kendi ülkemizde dolaşan virüse karşı özel olarak üretilmiş aşıyı kullanacağız. Dışarıdan aşı getirmeyeceğiz. Önüne engel koymuyoruz ama bir şartımız var; spesifik olarak Türkiye'deki virüsle yüzde 100 örtüşen aşıların ithalinin önünde bir engel yok" diye konuştu.
"HEDEF YÜZDE 100 AŞILAMA"
Yüzde 90 oranında aşılamayla hedefe ulaşabileceklerini söyleyen Pakdil, "Ancak asıl hedefimiz yüzde 100 aşılama. Bütün hayvanlar aşılanacak. Başka türlü sürüde enfeksiyona açık hiç bir hayvanın olmaması sağlanamaz. Aşılamadan sonra da hayvanları takip edeceğiz" dedi. Çalışmaların sadece batı bölgelerinde yapılmayacağının altını çizen Pakdil, doğu illerinde de benzer çalışmaların yapılacağını belirtti.
YENİ KONTROL NOKTALARI OLUŞTURULACAK
Hayvan sevkiyatının kontrol altına alınmadan aşılamanın başarılı olamayacağını savunan Pakdil, "Ben aşıyı yaparım rahat rahat uyurum yaklaşımı doğru değil bu noktada da nüfusun tamamıyla iş birliği içerisinde olmalıyız. Hayvanların sevkinde, yollarda alınacak tedbirler, resmi kontrollerin yerine getirilmesi için kontrol noktaları olacak. Yerler belirlendi. Arazi tesisleri sağlanacak ve inşaatın sonunda o tedbirler alınmış olacak. Hastalık şüphesi olan hayvanlardan haberdar olmalıyız. Bu konuda da meslek örgütlerinin üzerine görev düşüyor. Sahamızda virüsün olup olmadığı takibi, virüste değişim olup olmadığının tespiti açısından her hasta hayvandan haberdar olmalıyız. Orada hayvanı incelememiz ve örnekler almamız tahlil etmemiz önemli. Bu virüs grip virüsü gibi değil. Sahadaki virüs ile aşıdaki antijen virüsün yüzde yüz uyuşması gerekiyor ki emekler boşa gitmesin. Aşılamayı hedeflediğimiz şekilde yaptığımız takdirde sirkülasyonu aşacağız. Kara sınırı olan bir ülkeyiz. Rüzgarla, araç tekerleriyle, meteorolojik şartlarla taşınan bir virüs olduğu için herkesin dikkatli olması ve yetkililerin bilgilendirmesi gerekiyor ki virüste sapma olduğu durumda aşının geliştirilmesi için önemli" dedi. (DHA)
Yorum Yazın