Sarı'dan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tepkisi: Bugün maskeli balo toplanacak

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde, ilk toplantısını 10 Aralık'ta yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci kez bugün saat 14.00'te toplanacak.

Pazarlık çerçevesinin belirlenmesi açısından önem taşıyan bu toplantıda, temel ekonomik veriler masaya yatırılacak.

SON KARAR YİNE ERDOĞAN’IN OLACAK

Asgari ücret için bugün gerçekleşecek toplantı hakkında konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Bugün maskeli balo toplanacak. Bugünki toplantıda herhangi bir şey çıkmayacak. 3. Toplantıya bırakacaklar. Asgari Ücret Tespit Komisyonu sadece formaliteyi yerine getirmek için bir araya geliyor. Ülkedeki %60 çalışanın en büyük toplu sözleşmesi olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yan yana gelmesi, burada bir rakamın telaffuz edileceği anlamına gelmiyor. Çünkü karar verici mercii en sonunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkacak rakamdır.” dedi.

“ASGARİ ÜCRET TALEBİMİZ…”

TÜİK’in düşüncelerine dikkat çeken Sarı, “Yoksulluk sınırının 72 bin TL olduğu bir dönemde ve 2024 yılı içinde bir kere asgari ücrete yapılan artıştan kaynaklı olarak beğenemdiğimiz TÜİK’in gerçek rakamları yansıtmamasına rağmen tutup %25 zamın ya da %22’lik %30’luk bir zamın asgari ücretle çalışan insanların yaşamını daha da kötüleştireceğini ifade ediyor. Biz asgari ücretin yaklaşık 36 bin TL olmasını talep ediyoruz. Çünkü 72 bin TL yoksulluk sınırı olan bir ülkede bir hanede 2 kişi  çalıştığında ancak bu rakama ulaşabiliyor. Doğal olarak 72 bin TL bir haneye girdiğinde yoksulluk sınırı içinde yaşamlarını idame ettireceklerini düşünüyoruz. Fakat iktidarın ve işverenlerin asgari ücret tartışmaları başladığından beri belirlenen ve hedeflenen enflasyon rakamları üzerinden tartışmaya açması, asgari ücret yükselirse enflasyon yükselir demelerinin toplum üzerinde bir korku yaratmaları ki bu tüm akademisyenlerin ortak görüşüdür. Asgari ücretin yükselmesi yani 30 bin TL’ye ya da 36 bin TL’ye çıkması %1’lik bir enflasyon artışı getiriyor. Yani bugün %44’se enflasyon %45’e çıkarıyor. Çok büyük bir etken olmadığı, bilim adamlarının ve çalışma hayatını ilgilendiren akademisyenlerin ortak görüşüdür bu. Doğal olarak bu korku bir kenara atılmalı.” ifadelerine yer verdi.  

İŞÇİLER DURURSA PATRONLARIN ZENGİŞLEŞMESİ DE DURUR

Asgari ücret tartışmaları başladığında işverenlerin hemen işten çıkarma sopasını gösterdiğini söyleyen Sarı, “Biz buradan diyoruz ki, siz işten çıkarmak için bütün işçileri tehdit edebilirsiniz. Çünkü asgari ücreti fazla verirsek ödeyemeyiz şirketlerimiz kapanır diyorsunuz. Bir kerede bu ülkede emeğiyle alın teriyle çalışan, yaşamlarını sürdüren insanları düşünün. Yıllık %40 %50’lik karlarınızdan %2’sini 3’ünü size zengin eden emeğiyle çalışıp geçinen insanlara verin diyoruz.  O yüzden eğer bugün işçiler birliğini yakalarsa bugün fabrikalarda işleri durdururlarsa, üretimde olmazlarsa, bugün patronların zenginleşmesi de duracaktır doğal olarak. Kendi karlarından hayatta vazgeçmeyen bu tabaka, asgari ücretin %25’le sınırla kalmasını isteyecekler.” dedi. 

TÜRKİYE’DE İKİ ASGARİ ÜCRET VAR

Sarı konuşmasının devamında, “Bugün bir tiyatro sergilenecek. Bu tiyatronun sonunda bir maskeli balo sergilenecek, bir rakam açıklanmayacak. 25-26 Aralık gibi Cumhurbaşanının 2 dudağının arasından çıkan rakamla asgari ücreti belirleyecekler. Kafalarındaki rakam da %25 ile %30 arasında diye söyleyebilirim. Ama bizim teklifiminiz, insanca yaşanacak bir ücret olan asgari ücretin 36 bin TL olması. Ki tüm dünyada kesinlikle çizilmiş bir sınır vardır. Asgari ücret en düşük ücrettir. Ama Türkiye’de 2 tane asgari ücret uygulanmaktadır. Birisi çalışanların asgari cüreti 17 bin TL, diğeri de emekli maaşı 12 bin 500 TL. Oysa ne diyor Anayasa ve iş hukuku, en az ücret asgari ücrettir. Ama siz 12 bin 500 TL emekliye veriyorsunuz. O yüzden en az emekli maaşının da var olan asgari ücrete yükseltilmesi konfederasyonumuzun haklı bir talebidir. Doğal olarak bir ülkede iki tane asgari ücret uygulanmamalıdır. Ayın 26’sı ya da 27’sinde belirlenecek olan asgari ücret, daha zamlanacak yeni asgari ücret eline geçmeden ocak ayının sonunda ilk asgari ücreti alan işçi daha başlar başlamaz %4 bir kayıpla başlayacaktır. Onun için zaten bir yıldır 17 bin 2 TL’ye çalıştırdığınız, sömürdüğünüz,emeğini çaldığınız insanların onurla yaşayacağı, çocuklarına harçlık verebileceği bir asgari ücreti lütfen belirleyin. Artık işçilerin düzgün yaşaması için bir sosyal patlamanın önüne geçmek adına da biz buradan hem işverene hem de iktidara sesleniyoruz.” dedi.

BAKAN IŞIKHAN BUNLARLA UĞRAŞACAĞINA KAYITLARI DÜZELTSİN 

Bakan Işıkhan’ın asgari ücretle çalışan sayısı oranına tepki gösteren Sarı, “Sendikalı işçiler 2 bin, 3 bin, 5 bin kişilik fabrikalarda toplu sözleşme yapar. Burada 14 milyondan bahsediyoruz. Ki bu resmi kayıtlardaki. Bir de resmi olmayan kayıt dışı çalışan asgari ücretin de altında ücret ödenen kesimler var. ben burdan Bakan Işıkhan’a şöyle sesleniyorum: siz lütfen şu SGK’nın kayıt dışı işlemleri olan, hani biz sendikalılar kayıt içindeyiz ya, daha maaşımız gelemeden vergimizi SSK’mızı yatırıyoruz ya, kayıt dışı bugün SGK’nın kayıt dışı raporu %42. Bakan Işıkhan  bunlarla uğraşacağına gitsin şu kayıt dışındaki %42’yi kayıt içine alsın ki bugün SSK’dan emekli olan insanlar, en azından yüksek ücret alabileceği ya da ilaçalrını bedava alabileceği bir SGK yaratsın.” dedi.