Sarı’dan ‘asgari ücret’ çıkışı: Asgari ücret komisyonu orta oyunundan ibaret
2021 yılı asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık Cuma günü başladı. Görüşmeler üzerinden yürütülen asgari ücret tahminleri 3 bin lirayı dahi bulmazken muhalefetin asgari ücret önerisi 3 bin 100 lira. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, asgari ücretin en az 3 bin 800 lira olması gerektiğini söyledi. Devletin asgari ücreti vergilerden muaf tutmasıyla bu önerinin gerçekleşebileceğini söyleyen Sarı, asgari ücret komisyonunda toplumun tüm kesimlerinin temsil edilmemesini de eleştirdi ve “Şu anda kurulan asgari ücret komisyonu bir orta oyunundan ibarettir” dedi.
- Ege Postası
- 08.12.2020 - 16:24
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- 2021 yılı asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık Cuma günü başladı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında ilk kez dijital ortamda gerçekleştirilen toplantıda; Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nu temsilen 5, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu temsilen 5 ve devleti temsilen 5 bürokrat olmak üzere toplamda 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2021 yılı asgari ücretine ilişkin görüşlerini sunmak için ilk kez masaya oturdu.
Görüşmelerin başlamasının ardından asgari ücrete yönelik görüşler ortaya atılmaya başlandı.
2021 yılı asgari ücretine ilişkin 5 tahmin yürütülüyor.
1. tahmine göre; Merkez Bankası, 2020 yılı enflasyon tahminini yüzde 12,1 olarak hesaplanıp asgari ücret net 2 bin 605 lira 98 kuruş olacak.
2. tahminde artış oranının geçen yılki gibi yüzde 15 olması ihtimali göz önünde bulunduruldu ve net asgari ücret 2 bin 673 lira 40 kuruş olarak hesaplandı.
3. taminde, Merkez Bankasının 2020 yılı enflasyon tahminine 3 puan refah payı eklendi net asgari ücret 2 bin 675 lira 72 kuruş olması öngörüldü.
4. tahminde mevcut enflasyon rakamına 4 puan refah payı uygulandı ve asgari ücret, net 2 bin 698 lira 97 kuruş olarak hesaplandı.
5. tahmine göre; 5 puan refah payı eklenerek net asgari ücret, 2 bin 722 lira 22 kuruş olarak hesaplandı.
Ancak enflasyon rakamları gözetilerek asgari ücret için yapılan artışlar vatandaşı tatmin etmekten uzak görünüyor.
DİSK Ege bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, insani yaşam koşullarının sağlanabilmesi için asgari ücretin 3 bin 800 lira olması gerektiğini belirtti. Sarı, asgari ücretten alınacak vergiler kaldırılarak hem işverenin hem de işçinin memnun kalacağı bir uygulamaya imza alınabileceğini söyledi.
“DEVLET ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKSUN”
Devrim-İş Sendikaları Konfederasyonu ile birlikte asgari ücretin minimum 3 bin 800 lira olması gerektiğini ifade eden Sarı, “Pandemi koşullarını, ülkenin ekonomik sorunlarını da göz önünde bulundurarak asgari ücret minimum 3 bin 800 lira olmalı ve asgari ücret vergi dışı olmalı. Sebebi de şu: Bugün 2 bin 300 liralarda olan asgari ücret brütte 2 bin 900 küsurdur. Doğal olarak siz devlet olarak taşın altına elinizi sokup asgari ücretten vergiyi ve SGK paylarını çıkarırsanız bugün asgari ücretlinin insanca yaşayacağı bir ücreti yakalamış olursunuz. Yani 2 bin 900 artı yüzde 20’lik bir zam bugün asgari ücretlinin insanca yaşayacağı bir ücret haline gelir. Çünkü Türkiye’de çalışanların yaklaşık yüzde 50’si asgari ücretle yaşamaktadır. Asgari ücret aslında bu ülkenin de taban ücretidir. Bu ücretin yükselmesi ve bunun çalışanlara da yansıması gerekiyor. Biz asgari ücreti sadece asgari ücretliler üzerinden değil; emeklileri, çalışanların, çalışmayanların kısaca herkesin asgari ücretin belirlendiği nokta üzerinden maaş aldığını hesaplıyoruz. Doğal olarak insani koşullarda yaşayabilmeyi sağlayacak asgari ücret, mutlaka 3 bin 800 lira olmalı. Asgari ücretin yükselmesi herkesin talebi olmalı. Bugün çalışanların yüzde 50’si asgari ücretle geçiniyorsa ve yoksulluk sınırının altındaysa çalışan, çalışmayan, işçi,işçiz, emekli ya da değil herkesin bu mücadeleye katkı sunması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“ÇALIŞANLAR İŞSİZLERLE TEHDİT EDİLİYOR”
Devletin asgari ücretten aldığı vergileri kaldırarak işveren ve işçi adına önemli bir adım atacağını ifade eden Sarı, vergi dilimlerinden örnek vererek, “Asgari ücretin vergi yükünün sadece işverenlerin üzerine yıkılmaması gerekiyor. Devlet olarak asgari ücretliden vergi almayarak bu ücretin asgari ücretlinin yaşayabileceği bir hale getirilmesini savunuyoruz. Çünkü bugün Hazine’nin dolaylı ve dolaysız vergiler olmak üzere yaklaşık yüzde 97’sini çalışanlar ve emekçiler karşılıyor. Doğal olarak yüzde 97’lik bir vergi alan devlet, asgari ücretliden vergiyi muaf tutmalıdır diyoruz. Bunu yaptıklarında yani aslında hiçbir şey yapmadan asgari ücret otomatikman yaklaşık 700 lira artacak. Bu sadece işverenlerin ve çalışanların sorunu değil. Bugün siz, ülkede var olan işsizliği asgari ücretliye tehdit olarak koyarsanız bu ülkede iş barışı olmaz. İş barışının olmadığı yerde üretim ilişkileri zedelenir ve üretim ilişkilerinin zedelendiği yerde de iş ahlakını konuşmak kaçınılmaz olur. Çünkü siz çalışanları, çalışmayan işsiz gençlerle tehdit ederseniz, mültecilerin de içinde olduğu ucuz iş gücünü asgari ücretliye karşı kullanırsanız olmaz. Biz diyoruz ki mülteciler de dahil olmak üzere bu ülkede yaşayan herkese asgari ücret mutlaka ödenmeli ve o da en az net 3 bin 800 lira olmalı. Eğer bunlar olmaz çalıştıracak kimseyi bulamayacaklar. Çünkü zaten yarı aç yarı tok işine giden işçiler yarın çalışma hayatından uzaklaşarak tamamen üretim ekonomisinin dışında kalacaklar ve iş verneler aidiyet duygusunu kaybetmiş olacaklar. Biz de bu yüzden eğer ki vergi işverenin sırtında bir yükse bunu işverenin sırtından alın, bunu devlet karşılasın diyoruz” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRETLİYİ SAVUNACAK KİMSE YOK”
Asgari ücret görüşmelerine katılan heyetin toplumun her kesimini temsil etmekten uzak, kısır ve kısıtlı bir heyet olduğunu belirten Sarı, şunları söyledi; “Siz bugün asgari ücreti Türkiye’nin en büyük sözleşmesi olarak lanse ediyorsanız ama hiçbir tarafın olmadığı sadece 5 işveren, 5 işçi ve 5 hükümet temsilcisinin olduğu yerde asgari ücreti belirlemeniz zordur. Tüm tarafların mutabık kalacağı bir asgari ücret komisyonu kurulmalı. Şu anda kurulan asgari ücret komisyonu bir orta oyunundan ibarettir. Çünkü hükümetin bakanlarına baktığınızda hepsi işvereni temsil etmektedir ki zaten kendileri işverendir. Milli Eğitim Bakanı’nın özel okulları, Sağlık Bakanı’nın özel hastaneleri, Turizm Bakanı’nın otelleri vardır... Doğal olarak hükümet tarafında asgari ücretliyi savunacak hiçbir kul ya da bakan yoktur. Bu yüzden asgari ücret tespit komisyonu ortak talep olmalı ve mutlaka bütün taleplerin bir araya geldiği bir komisyonda belirlenmelidir. İnsanların insanca yaşayacağı koşulların oluşması için bu görüşten yana tavır almaya devam edeceğiz.”
Yorum Yazın