Savaş gemilerini balıkçılar durdurdu

İşte o köşe yazısı;

Kaya “o geceyi” anlattı

"Darbe girişimi çok şükür geride kaldı ama 15 Temmuz akşamı yaşananlar gerçekten unutulacak gibi değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşları sokağa davet etmesinin ardından eline Türk bayrağını alanlar kendisini yaşadıkları ilçenin meydanında buldu. Kimi ise Konak Meydanı’na koştu.

Bu süreçte AK Parti teşkilatlarında da müthiş bir hareketlilik yaşandı. Kısa bir tatile çıkan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican da olayları duyar duymaz Bodrum’dan ivedilikle İzmir’e geldi ve parti teşkilatının koordine edilmesine büyük katkı sağladı.

 
O geceyi bir de Başbakan Binali Yıldırım’a yakınlığı ile bilinen ve darbe gecesi soluğu Valilik binasında alan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’dan dinledim. Çünkü Kaya, Valiliğe giden ve olayı bizzat yaşayan isimlerden… Kaya, o geceyi anlatırken adeta yeniden yaşadı ve konuşmamızda sık sık “o gün bir an olsun bile duraksamadık, tereddüt etmedik, farklı bir şey düşünmedik” dedi. Şimdi, Kaya’dan yaşananları dinleyelim.

“Eşim ve çocuklarımla Konak’ta yemek yiyorduk. Saate 22.00-22.30 sularında bir telefon geldi ve bir hareketlilik olduğundan bahsedildi. Soluğu hemen İzmir Valiliğinde aldım. Eşim ise çocuklarımı alıp Torbalı’ya döndü. Valiliğe gidince, Başbakanımızın danışmanı Ömer Sertbaş’ı aradım ve ‘ne oluyor'’ diye sordum. İşin ciddi olduğunu, bir kalkışma yaşandığını, İzmir’i organize etmemiz gerektiğini söyledi. Valiliğe gittiğimde Valimiz ve sadece korumaları vardı. Hemen diğer milletvekili arkadaşlarımı aradım. Kerem Ali Sürekli geldi hemen. Necip Kalkan Çeşmedeydi, orayı organize etti. Hamza Dağ ve Hüseyin Kocabıyıkla konuştuk. Kısacası tüm vekiller görev bölümü yaptık. İl Emniyet Müdürü de hemen Valiliğe geldi zaten. Bu sırada Başbakanımızın açıklamalarını televizyondan takip ettik. Daha sonra biz Kerem Ali Bey’ye il başkanlığına geçtik. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız vatandaşları sokağa davet etti. Biz de bunu organize ettik. İzmir’in simgesi ve Valiliğin de orda olması nedeniyle Konak Meydanı’nı işaret ettik. Arkadaşlarımız ilçeleri organize etti. Mesajlar çekildi, telefonlar edildi. Kısa sürede her görüşten ve partiden binlerce kişi Konak Meydanı’nda buluştu. Bu sırada Valiliğe geri döndük. Valimiz, gerekli yerleri arayıp sert uyarılar da bulundu. İl Emniyet Müdürümüz, mesai arkadaşlarına, “Hiç bir birlikten araç çıkmayacak. Çıkanları uyarın, geri döndürün. Gerekirse çatışın, gözünüzü kırpmadan bu vatan için şehit olun’ talimatını verdi.  ‘Kesinlikle geçit verilmeyecek’ dedi. Bu sırada Urla ve Bergama’da hareketlilik olduğu bilgisi geldi. Urla’da askerler, Bergama’da tanklar kışlalara geri gönderildi. Sabah 08.00’e kadar farklı girişimler oldu. Bu arada gece Karayolları ve DSİ bölge müdürleri de kriz masasına geldi. Vali Bey, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile sık sık görüştü, bir süre sonra kendisi valiliğe geldi. Valimiz, Kaymakamlara gerekli talimatlar verdi. Bu arada Foça’dan üç geminin Körfez’e doğru çıktığı bilgisi geldi. Balıkçılar Derneği Başkanı Mehmet Aksoy’ya iletişime geçtik. Bu gemilerin önünü kayıklarla kestiler. Sonunda demokrasi kazandı. Herkes için uzun bir gece oldu. Valimiz, emniyet müdürümüz hukuksuzluğa geçit vermedi. Bir an olsun tereddüt yaşamadık”   

 
Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Başkanı Aksoyu da aradım. “O geceyi anlatır mısınız, neler oldu” diye sordum. Aksoy, savaş gemilerinin karşısında nasıl durduklarını, şu sözlerle anlattı:

“Cumhurbaşkanımızın çağrısı sonrası yaklaşık 10 tekneyle Konak’a geldik. Saat gece yarısını geçmişti. Saat 03.00 gibi milletvekilimiz Atilla Kaya aradı, savaş gemilerinin Körfez’e geleceğini söyledi biz de arkadaşlarımızla hemen körfezin girişine gittik. 5 büyük 5’te küçük tekneyle adeta set çektik. Gemiler, körfezin girişine geldi. Geminin üzerinde askerler vardı. Onları hep gözetledik. Vekilimize yarım saatte bir bilgi verdim. Saatler ilerledikten sonra geri gittiler. Eğer gelselerdi, teklerimizi üzerlerine sürecektik. Bu konuda arkadaşlarımızla anlaşmıştık. Hazırlığımız yapmıştık”

 
İşte o gece İzmir’de yaşananlar böyleydi. Allah böyle bir olayı milletimize bir daha yaşatmasın."