Seçimleri CHP adına Avustralya'da izleyen PM Üyesi Saygılı'dan önemli uyarı
Cumhurbaşkanı seçimlerinde Avustralya'da ilk oylar verildi. CHP adına Avustralya'da görevlendirilen PM Üyesi Hüseyin Saygılı, YSK'nın yurt dışında yeterli duyuru yapmaması sebebiyle seçime katılımın düşük olacağını belirtirken, daha önemlisi oyların Türkiye'de taşınması sırasında partilerin nezaret edememe ve güvenlik sorunu doğabileceğini söyledi.
- Ege Postası
- 01.08.2014 - 14:53
Yüzde 10 bile oy kullanamayacak
"Yurttaşlarımız seçmen başvurusu yapmak zorunda. Randevu alarak oy kullanan yurttaşlarımızın seçime katılımı bu nedenle yüzde 10 bile değil. Yani seçmen randevu alarak hangi gün oy kullanacağını YSK'ya bildirerek oy kullanabilmektedir. Geri kalan yüzde 90 ı ise oy kullanmak için YSK tarafından kendisi atama yaparak oy kullanmaya izin vermektedir. Bu da seçmenlerin hangi gün oy kullanacağını bilmemelerine neden olmaktadır. Örneğin cumartesi oy kullanmaya giden seçmene; (senin randevun cuma günüydü) denilerek oy kullanma hakkından mahrum edilmektedir. Her yönüyle yurttaşlarımızın oy kullanma işi bir işkenceye dönüşmektedir. Bu da yurttaşlık haklarını kullanamama gibi bir durum yaratmaktadır."
Seçim güvenliği
Hüseyin Saygılı 3 gün süreyle oy kullanılan Avustralya'daki seçimde oyların güvenliğine ilişkin sorunların da bulunduğuna dikkat çekti. CHP PM Üyesi Saygılı şöyle devam etti:
"Oyların güvenliği konsoloslukların ya da Büyükelçiliklerin sorumluluğuna verilmiştir. Oylar üç gün boyunca konsoloslukta yada elçilikte uygun bir odada saklanması gerekmektedir. Bu durum bazı kuşkulara neden olmaktadır. Oyların kilitlendiği odanın anahtarının kimde olacağı da çok önemli olmuştur. Önce konsolosluk yetkilileri anahtar bizde demekteyken benim müdahalemle böyle şey olmaz anahtarı siyasi partilerin temsilcilerine verilmelidir, üç ayrı anahtar yapılıp her bir anahtar bir temsilcide kalır biri de konsolosluk yetkilisinde kalır. Böylelikle aynı anda bir araya gelince oda açılabilir önerisini getirdim. Bunun üzerine devlete güvenmiyor musun sözlerine karşın evet güvenmiyoruz güvenmemiz için bir neden yok dedim . Zaten oldukça tecrübesiz olan buradaki temsilcilerimiz bu duruma karşı tavır geliştirme konusunda oldukça yetersiz olduklarını söyleyebiliriz. Toplantıda bana hak veren arkadaşların desteğiyle üç ayrı anahtar yaptırıp her bir parti temsilcisine vererek bir tanesi de konsolosluk yetkilisine vererek sorunu kendimizce çözüme kavuşturduk."
İlk seçim deneyleri
Sandık görevlilerinin ilk seçimleri olması sebebiyle deneyimsiz olduklarına da işaret eden CHP PM Üyesi Hüseyin Saygılı; herhangi bir sorun yaşandığında nasıl çözeceklerini bilemediklerini vurguladı. YSK'ya her konuyu sorarak sürdürülen seçimde itiraz eden parti temsilcilerinin sonuç alamadığını da söyleyen Saygılı, ön önemli konunun da oyların taşınması sürecinde yaşanabileceğine dikkat çekti. Saygılı bu konudaki düşüncelerini şöyle açıkladı:
"En önemli konu ise oyların yerinde değil Türkiye'ye götürüp orada sayılmasıdır. Bu durum seçimlerin gizli oy açık sayım ilkesini açıkça ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Seçimlere gölge düşürülmesine neden olmaktadır. Burada oy kullanan vatandaş oyunun ne olacağı konusunda kuşku duymasına sebep olmaktadır. Devletin, YSK'nın burada oy kullanabilirsin ancak ben sana oyları saymana müsaade etmem sana güvenmiyorum demesi sonucudur. BU son derece yanlış bir uygulamadır. Bunun yanısıra oyların 3 gün sonra yani 03 Ağustos'ta Avustralya'nın iki ayrı kenti Sydney ve Melbourne'dan ayrı uçaklarla Türkiye'ye hareket eden uçakların Dubaide birleşmesi sonucu İstanbul'a ulaştırılması söz konusudur. Bu oyların taşınması için Dışişleri Bakanlığı'nın görevlendirdiği 10 kişiden oluşan kuryeler gelmiştir 5 kişi Melbourne 5 kişi Sydney kentine gelmiştir. Bu kişilerin Dışişleri Bakınlığı'ndan gelmiş olması da insanın aklına bazı şüphelerin doğmasına neden olmaktadır. Niçin bu taşıma işinde siyasal parti temsilcileri yer almamaktadır. Bu sorumuz yanıtsız kalmıştır. Bunun üzerine inisiyatif kullanarak aynı uçakların saatlerini öğrenip buradan bir arkadaşı Sydney den bir arkadaşı Melbourne kentinden göndermeye karar verdik. Bu da yetmedi torbaları üçerli olmak üzere koltuk tutulmuş. 10 kişi de kurye var. Dolayısıyla her uçakta 30- 40 koltuk işgaliyle Türkiye'ye götürülecek. Bunca masraf cabası. Bu işi zorlaştırın deseler ancak bu kadar yapılır. Arkadaşlarımızın torbalara nezaret etmesi olayına gelince gelince bu seferde uçakta yer yok. Kısacası bilet bulamamakla karşı karşıyayız."
Yorum Yazın