Şehit polisin davasında kemaralar incelenecek

Hakim, olay yerindeki güvenlik kemaralarının görüntülerinin beklenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı, Kasım ayına erteledi. 

Kaza, geçtiğimiz Haziran ayında Altınyol Zafer Payzın Köprü altında meydana geldi. İzmir'de yedi yıldır görev yapan ve 35 A 4241 plakalı polis otosunda görevli polis memuru Sabri Emir'e, sabah trafiğinin akışını sağladığı sırada, Karşıyaka'dan Konak yönüne giden Burak Demir yönetimindeki 35 DC 2039 plakalı motosiklet çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulup başını beton zemine çarpan 11 yıllık polis memuru Emir, ağır yaralandı. Sağlık görevlileri, Emir'i ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdı. Kalbi duran ve yaklaşık 1 saat kalp masajı yapılan polis memuru kurtarılamadı. Gözaltına alınan motosiklet sürücüsü Burak Demir, tutuklandı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Nesri Sumru Tunç Emeklioğlu, sanık Burak Demir hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 2-6 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması için dava açtı. 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen üçüncü duruşmaya tutuklu yargılanan sanık Burak Demir, avukatı Ufuk Mansuroğlu, ölen polisin eşi Özlem Emir , babası İbrahim Demir ile avukatları Nevhan Akyıldız katıldı. Duruşmada tanık olarak ifade veren Acil Tıp Hemşiresi Çağatay Başar, “Motosikletimle seyir halindeydim, ileride kazadan dolayı trafik durdurulmuştu. Ben çarpma ve kaza anını görmedim. Sağ şeritten olay yerine yaklaştığımda yerde yatan yaralı trafik polisin gördüm. Benim mesleğim icabı yardım etmek için yaralıya müdahalede bulundum. Yaşam desteği uyguladım. Görevli olarak oraya gitmedim.Tesadüfen oradan geçerken olaya şahit oldum. Ambulans gelene kadar yaşam desteği ve kalp masajı yaptım" dedi. 

Tanık olarak dinlenen Manolya Kalay da, “Mimar olarak çalışıyorum. Sanık benim liseden eski erkek arkadaşım olur. Lise bitince de bugüne kadar birkaç kez görüştük. Babamın kullandığı arabanın arka koltuğunda oturuyordum. Karşıyaka'dan Gıda Çarşısı'na gidiyorduk. Yolun en sağ şeridinden seyir ediyorduk. Orta refüjden sol taraftan bir trafik polisi yolun sağına geçmek için yürüyordu. Trafik yoğundu. Yaklaşık 30 kilometre hızla trafik akıyordu. Arkamızdan gelen motosiklet emniyet şeridene doğru geçti. O sırada yolun sağına geçmek isteyen trafik polisine çarptı. Polis herhalde trafiğe bakmıyordu. Motosiklet polise çarptı, polis de yere düştü. Biz yolumuza devam ettik" dedi. 

Şehit polisin ailesinin avukatı Mustafa Nevhan Akyıldız, gerçeği yansıtmayan ifadeler kullandığını ileri sürdüğü tanığın, beyanlarının kabul edilmemesini istedi. Akyıldız, trafiğe kapalı bir alanda ölen polis memurunun o bölgeye bir aracın girebileceğini ön görmesinin mümkün olmayacağını, her gün aynı yolu kullandığını dile getiren sanığın, orada sürekli polislerin durduğunu bilmesi gerektiğini söyledi. Sanık avukatı Ufuk Mansuroğlu, olayın istenmeden yaşandığını, hayatını kaybeden polisin öngörüde bulunarak dikkatli olması gerektiğini savundu ve müvekkilinin tahliye edilmesini talep etti.

Ölen polisin eşi Özlem Emir ise “On yıllık polis olan eşim çok iyi bir polisti. Asıl mağdur olan biziz. Eşim fosforlu yeleği gece görev yaparken giyiyordu. Sanığın görmemesi mümkün değildir. Bunun bilerek yapıldığını düşünüyorum" dedi. Emir, duruşma salonunda elinde sarı renkli fosforlu polis yeleğini gösterdi. 

Hakim,eksik evrakların beklenmesin ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı kasım ayına erteledi. (DHA)