Semaver faciasına rekor tazminat!
Kantinde semaverden dökülen kaynar suyla haşlanan Ata’nın hayatı karardı. 50’den fazla ameliyat olan, vücudunda doku kalmayan talihsiz çocuğun ailesi 1.6 milyon liralık tazminat davası açtı. İzmirli Ata dehşeti yaşamıştı...
- Ege Postası
- 27.09.2018 - 12:57
İzmir'de okul kantininde kablosuna takılınca devrilen semaverden dökülen kaynar suyla haşlanan 11 yaşındaki Ata Tuna Kavalcı'nın hayatı karardı. Şimdiye kadar 50'den fazla ameliyat geçiren çocuğun ailesi 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. Aile, sorumlular hakkında 1 milyon 600 bin liralık tazminat davası açtı. Korkunç olay 9 Nisan 2015'te Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı'da 15 Eylül Mustafa Çapkan İlkokulu kantininde yaşandı.
Sabah’ın haberine göre; Okulda arkadaşlarıyla oynayan Ata Tuna Kavalcı'nın oyuncak arabası okul kantinin açık kapısından içeri doğru kaçtı. Kapısı açık olan kantinden içeri giren Ata Tuna'nın ayağı, masanın üzerinde duran semaverin kablosuna takıldı. İçinde 10 litre kaynar suyun bulunduğu semaver bir anda Ata Tuna'nın üzerine devrildi. Talihsiz çocuğun vücudu feci şekilde yandı. İddiaya göre okul yönetimi ambulans çağırmak yerine Ata Tuna'nın üstüne pet şişelerle su döküp, okul müdürünün arabasıyla hastaneye götürdü. Hastaneye kaldırılan Ata Tuna Kavalcı'nın vücudunun yüzde 50'sinde ağır derecede yanık oluştu. Yaklaşık bir ay boyunca yoğun bakımda kalan Ata Tuna dayanılmaz ağrılar çekti. Şimdiye kadar 50'den fazla ameliyat geçiren Ata Tuna'nın vücudunda hala yanık izleri duruyor.
HUKUK MÜCADELESİ
Ailenin avukatı Murat Çakar, olayda görevlilerin ihmalinin söz konusu olduğunu belirterek, "Kantin sahipleri Derya ve Mehmet Kemal Varlı hakkında dava açıldı. Şimdi Müdür Meral Kantemir de bu davaya sanık olarak dahil edildi. Ceza davası sürüyor. 600 bin maddi, 1 milyon lira manevi tazminat talep ettik" dedi.
VÜCUDUNDA DOKU KALMADI
Aynı okulda öğretmenlik yapan anne Serap Kavalcı, oğlunun vücudunda doku kalmadığı için böbrek ve karaciğer gibi organlarının da risk altında olduğunu söyledi. Anne Kavalcı, "Estetik boyutundan öte hayati organlarını korumak için devamlı ameliyat oluyor. Kol ve bacağını kullanamıyor ve fizik tedavileri devam ediyor. Son zamanlarda öfke nöbetleri geçirmeye de başladı" dedi. Anne Kavalcı, "Bir okulda kantinin kapısı nasıl açık olur. Hadi girdi diyelim derme çatma bir masada semaverin işi neydi. Ambulans çağırmak yerine pet şişelerle su döküp, müdürün arabasıyla hastaneye götürüyorlar. Bu nasıl bir cahilliktir" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın