Sendika başkanlarına Erdoğan'a hakaret davası
Gezi olayları sonrasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ı anmak üzere 13 Mart 2014’te İzmir Konak’ta gerçekleşen eylemlere katılan İzmirli üç sendikacı hakkında flaş bir yargılama kararı çıktı. Haklarında kamu görevlisine hakaret suçlamasıyla üç yıla kadar hapis istemi ile dava açılan sendikacılar, 30 Nisan’da görülecek ilk duruşmada hakim karşısına çıkacak. Sendika başkanlarına
- Ege Postası
- 28.04.2015 - 12:32
SENDİKACILARIN HAPSİ İSTENİYOR
Geçtiğimiz yıl gerçekleşen ve Türkiye çapında birçok ilde düzenlenen Berkin Elvan’ı anma eylemleri nedeniyle İzmirli sendikacılar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis istemi ile dava açıldı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK Dönem Sözcüsü Abdullah Tunalı ve Genel-İş Sendikası 3 No’lu Şube Yöneticisi Ali Rıza Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mağdur sıfatı ile şikayetçi olduğu davada kamu görevlisine hakaret suçlaması ile 30 Nisan 2015’te Bayraklı Adliyesi 39’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Olayların üzerinden bir yıl geçtikten sonra haklarında açılan davaya tepki gösteren sendika yöneticileri, düzenledikleri basın toplantısı ile duruma tepki gösterdi ve destek istedi.
“HİÇBİR CUMHURBAŞKANI KENDİ HALKINA BU KADAR DAVA AÇMADI”
Düzenlenen toplantıda haklarında açılan tüm dava ve soruşturmalara karşın demokratik kitle örgütleri, emekten ve demokrasiden yana olan kesimin haksızlıklara karşı alanda olmaya devam edeceklerini belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir cumhurbaşkanı yoktur ki kendi halkına bu kadar dava açsın… Tam anlamıyla AKP baskısını, diktatörlüğünü yaşıyoruz. O gün tüm devlet, polis şiddetine rağmen bu en demokratik hakkımızı ısrarla savunarak anmayı gerçekleştirdik. Polis saldırısı ve şiddeti haricinde hiçbir olay yaşanmadan anma etkinliği bitirildi. Ancak iktidar nasıl ki çocuk yaşında katledilen Berkin Elvan’a tahammül edemiyorsa onu unutmayacak ve unutturmayacak olan bizleri de cezalandırmak istiyor. Bu düşünceyle soruşturmalara başlanmış emniyet kanalı ile ifadeler alınmış hukuk bir kez daha adaletin değil güçlünün hukuku olarak karşımıza çıkmıştır. Gösteri ve yürüyüşler kanuna muhalefet suçlaması ile başlayan soruşturma bu iddialardan ve suçlardan bir ceza verilemeyeceği anlaşıldığından olsa gerek, tam bir yıl sonra o dönem suç isnadı olarak dosyada olmayan bu dönemin moda suçu karşımıza çıkmıştır” diyerek süreci özetledi.
“BİZİ YILDIRAMAZSINIZ”
Sözlerinin devamında hukukun sindirme ve korkutma aracı olarak kullananların asıl suçlular olduğunu söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Bir kez daha AKP iktidarına sesleniyoruz. Bizler yaptıklarımızda zerre kadar suç unsuru olmadığını biliyoruz. Bunu sizler de biliyorsunuz. Yapılanlarda suç unsuru bulamayınca dünya hukuk literatüründe çığır açan zorlama, mesnetsiz, hakaret iddialarınız ile bizleri yıldıramazsınız. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da emek ve demokrasi güçleri olarak barış düşmanlarının karşısında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜKLER TEHLİKEDE”
İzmir Barosu Eski Başkanı Avukat Ercan Demir ise, geçmişe doğru giden bir yargılama ve soruşturma süreci yaşandığına dikkat çekerek, “Türkiye’nin geldiği aşama itibarı ile Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eylem ve söylemlerde bulunanların soruşturulması ve cezalandırılması söz konusu. Onu eleştirmek ve hakkında beyanda bulunmak yasaklanmış durumda. Bu ve benzeri birçok yasak ifade özgürlüğünü engellemektedir. Toplumsal muhalefetin Berkin Elvan’ın ölümüne dair yaptığı değerlendirmeler tamamen siyasidir. Yargı bağımsız olmadığından ötürü kişisel güvenliğimizin tehlikede olduğunu düşünüyoruz. Özgürlüklere karşı bir hamle söz konusu. Biz özgürlüklerimiz için bu mücadeleye sahip çıkmak zorundayız. Ya bundan önceki cumhurbaşkanlarına hiç hakaret edilmiyordu ve herkes onları takdir ediyordu, ya da bu cumhurbaşkanına hakaret etmek isteyen çok kişi var. Daha önce de çok fazla yasakla karşı karşıya kaldık. O yasakları da hep birlikte yıktık. Bunları da hep birlikte yıkmak zorundayız” dedi.
“GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Geriye giden yargılama sürecine tepki gösteren KESK Dönem Sözcüsü Abdullah Tunalı ise, “Toplum bu şekilde organize biçimde baskı altına alındığı takdirde, Tayyip Erdoğan’ın ilkokuldaki arkadaşlarına da sınıftaki kavgalar nedeniyle dava açılırsa şaşırmamak lazım. Bu baskılar demokrasi, emek ve özgürlük mücadelesi yürüten kesimi yıldırmayacak. Hukukun bu konuda doğru kararı vereceğini düşünüyoruz. Biz mücadelemizde geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.
“HALKIN YARGIYA GÜVENİ KALMADI”
Toplantıda söz alan ve açılan davaya tepki gösteren TMMOB İKK Başkanı Melih Yalçın ise, “Bu baskılar halkın yargıya olan güvenini bırakın yok etmeyi, yargının meşrutiyetini de ortadan kaldırdı. Halk artık yargı ile alay eder hale geldi. Biz bunları kabullendiğimiz takdirde, bu yargı sistemi hukuksuzluğu gün be gün arttırarak işleyecektir. Bize düşen bu hukuksuzluğa karşı koyarak, bu haksızlıkların üzerine gitmektir. Aksi takdirde tutuklamalar ve soruşturmalar devam eder ve bizi sindirmiş olurlar. Bizi sindirmeye yönelik bu süreç bir paranoyadan ibarettir. Ve bu paranoya dönüp dolaşıp kendilerini bulacaktır” dedi.
Yorum Yazın