Sendikada “2 No'lu deprem“
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde geçtiğimiz ay boyunca tartışmaları devam eden ve YHK kararı ile noktalanan toplu sözleşme krizi sonrası DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nda yaşanan deprem dinmiyor. İlk olarak Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı’nın istifası ile hareketlenen ve ardından 1 No’lu şubede delegelerin istifa söylentileri ile kızışan ortam bugün de 2 No’lu şubede gelen toplu istifalarla doruk noktasına ulaştı.
- Ege Postası
- 05.08.2013 - 14:49
“ÖRGÜTÜN YENİ SESİ OLACAĞIZ”
YHK krizinin ardından sendika içinde yanşanan krizle birlikte DİSK’te ilk istifalar da geldi. Genel-İş 2 No’lu Şube’de yönetim kurulu üyelerinden Teslim Gündoğdu, Serkan Yıldırım, Yılmaz Tosun, Gürcan Kelek, Erdal Akman, Nevzat Karaoluk, Gökhan Eke, Ali Bitgin, Ali Basut ve Hamdi Demirkol görevlerinden istifa ederek, yaptıkları basın açıklası ile sendika yönetimi,ne de sert mesajlar gönderdi. İstifa eden işyeri temsilcileri, yaptıkları açıklamada istifaların birer tepki olduğunun altını çizerek “Ya hep birlikte küllerimizden doğacağız, ya da işçi sınıfı tamamen yok olacak. Örgütün sesi olacağız ve işçinin mücadelesini duyuracağız” dedi ve yöneticileri onurlu bir duruş sergilemeye davet etti.
“ŞANLI, KENDİNİ KURTARMA ADINA TİYATRO OYNADI”
İstifa eden yönetim kurulu üyeleri adına basın açıklaması yapan DİSK’e bağlı Genel-İş 2 No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Park Bahçeler İşyeri Temsilcisi Serkan Yıldırım, konuşmasında istifa duyurusu yapan 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı’ya yüklenerek ‘’İzmir’deki şubeler olmak üzere genel merkeze son yaşanan toplu iş sözleşmesi süreci ile ilgili işçiye doğru bilginin aktarılmadığı ve gelinen aşamada alınması gereken önlemlerin zamanında alınmamasından kaynaklı bugün İzmir’de 10 bin Türkiye genelinde tüm işçi sınıfına yapılmış bir saldırı düşüncesiyle istifa ettik. Taner Şanlı istifa etmedi. İki defa tekrarlamasına rağmen istifa etmedi. Taner Şanlı o gün orada kendini kurtarma adına bir tiyatro oynamıştır. Bu tamamen gerçekleri yansıtmayan, kendi yandaşlarıyla birlikte kendini kurtarma çabası içinde bir oyundu. Dürüst değiller, dürüst olmuş olsalar bugün burada olurlardı” diye konuştu.
GENEL MERKEZ’E SERT TEPKİ: SENDİKALI TAŞERON OLDUK
Yıldırım konuşmasının devamında yaşanan toplu sözleşme krizinde sorumunun sendika genel merkezi olduğunu vurgulayarak, “İzmir’deki 5 şubenin ve genel merkez yapısının maalesef bugüne kadar gerek işçi sınıfının yanındaki kötü duruşu gerekse İzmir’de son yaşanan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde doğru bilgi vermemeleri, işçinin çıkarlarını korumamaları nedeniyle işverene güvenerek tamamen kafa kol ilişkileri ve bürokratik sendikal anlayış neticesinde bu süreci yürüttüklerinden kaynaklı işçi arkadaşlarımızın talepleri doğrultusunda istifa ettik. İstifa kararımız pes ettiğimiz anlamına gelmiyor, anlayışı değiştirmek istiyoruz. Gücünü tabandan alan, yüzünü tabana dönen bir işçi sınıfı yaratmak… Son görüşmelerde işçinin hakkı elden gitmiştir. Bizler bugün açlık sınırının altında belediyede sendikalı çalışan taşeron sözleşmeli işçileriz. Yola 16 arkadaşımızla çıktık, istifalar konusunda kendi özgür iradelerini kullandılar biz de buna saygı duyduk. İlerleyen günlerde biz bu sürecin daha geniş kapsamlı olması konusunda çalışmalar yürüteceğiz. DİSK Genel-İş çatısı altında örgütleneceğiz, biz buranın üyeleriyiz. Derdimiz burada sağ sola çekmek değil, sendikamızın yüzünü tabana döndürmek. Sendikamızdan istifa etmiyoruz. 3 bin 600 işçi var, yaklaşık 7 birim temsilcileri olarak istifa ettik. Anlayış değişmedikten sonra Taner gitse Ahmet gelse yine bir şey değişmez” dedi.
Yorum Yazın