Sendikadan sert eğitim çıkışı: Bakanlık sorumluluğu üzerinden atıyor

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Eylül'de başlayacak olan yüz yüze eğitim uygulamasına ilişkin teknik detayları içeren yazıyı il milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Gönderilen yazıyla birlikte öğrenciler tam zamanlı olmasa da kısmi zamanlı olarak okullarda eğitime başlayacaklar. Yazıya göre, okul öncesi eğitimde ilk hafta 1 gün 30’ar dakikalık 5 etkinlik saati suretiyle uyum eğitimi yapılacak. 

Uyum haftasından sonraki 28 Eylül–2 Ekim tarihlerini kapsayan hafta ve devamında okul öncesi eğitim kurumlarında haftada 2 gün olmak üzere günde 30’ar dakikalık 5 etkinlik saati süreyle eğitim yapılacak.

Bakanlık, yeni eğitim öğretim yılı programının yanında okullarda alınacak pandemi önlemlerine ilişkin de bilgilendirme yaptı. Buna göre; her öğrenciye okulda maske dağıtılacak ve maskeler gün boyunca çıkarılmayacak.
Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, okullarda sadece bir maskeye indirgenerek alınan önlemlerin yetersiz olduğunu ve yeni programla birlikte eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin de derinleştirildiğini söyledi. 

“ÖNLEMLER BİR MASKE Mİ!”

Salgınla mücadelenin bir maskeye indirgenemeyeceğini belirten Vardal, “Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 21 Eylül’de okul öncesi, ilkokul birinci sınıflar, sekizinci sınıflar ve lise son sınıfların seyreltilmiş bir şekilde yüzyüze eğitime başlayacağı duyurulmuştu. Ama salgının geldiği nokta düşünüldüğünde bazı şeylerin masaya yatırılması gerekiyor. Tabiki de okulların açılması çok önemli ve bizler okulların açılmasını istiyoruz. Ancak bilim insanlarının, alanda çalışanların ve akademik çevrelerin ortak çalıştığı bir kolektif akılla okulların açılması gerekiyor. Bakanlık önlemleri aldık diyor da bu önlemler bir maske mi! Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerinin maske takabilme becerileri ve bunu sağlayabileceği süreklilikleri nedir bilmiyoruz. Yani siz önlemler bir maske boyutuna indirgeniyorsa Bakanlık sorumluluğu kendi sırtından atmıştır demektir” dedi.  

“FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ YARATILIYOR”

Vardal, yeni sistemde ailelere tanınan çocuğunu okula göndermeme opsiyonunun olumsuz sonuçlanacak yönleri olduğunun altını çizerek, “İsteyen aile çocuğunu okula gönderecek istemeyen göndermeyecek ve bu günler devamsızlıktan sayılmayacak, uzaktan eğitimle devam edilcek. Siz bu opsiyonu ailelere bıraktığınız zaman yoksul çocuklar açısından bir fırsat eşitsizliği yaratırsınız. Bu nedenle yapılması gereken şey, tüm öğrenciler için uygulanabilecek önlemler ve kararlar alınmasıdır. Yaptıkları gibi sadece belirli öğrenci gruplarına ilişkin farklı kararlar alındığında bu durum mevcut olan eşitsizliği daha da derinleştirip büyütecektir” diye konuştu. 

“VERİLER GİZLENİYOR”

Bir süredir pozitif ya da temaslı öğretmenlerin sayılarını ve okullarını paylaştıklarını aktaran Vardal, “Öğretmenler arasındaki pozitif vakaları ya da riskli olanları önlemlerin alınması için açıklıyoruz. Çünkü, bu veriler gizleniyor ve paylaşılmıyor. Bunun getirdiği ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Öğretmenlere göreve başlamadan önce test yapılması gerekiyor. Hem öğretmenlere hem de öğrencilere ateş ölçümü yapılması gerekiyor. Alınacak hijyen malzemeleri ve ek personel istihdamı için Bakanlığın ek bütçeye ihtiyacı var ancak buna ilişkin de herhangi bir açıklama yapılmadı. Bütün bu adımlar atılmadığı sürece bir maske önlem almak değildir” ifadelerini kullandı.

VAKA SAYILARINDAKİ ARTIŞ DEVAM EDECEK

Vardal, son olarak Covid vakalarının azımsanamayacak bir kısmının asemptomatik olduğuna dikkat çekti. Okullarda da bu tarz herhangi bir belirti göstermeyen öğretmen ve öğrencinin olacağının altını çizeren Vardal şöyle konuştu; “Bu durum kuşkusuz olarak vaka sayılarında kritik bir artışa da neden olacaktır. Şu ana kadar yürütülen süreç böyle devam ederse vaka sayılarındaki artış devam edecektir. Gerekli önlemlerin alınmadığı konusunda büyük kaygı taşıyoruz ve şu ana kadar yapılan açıklamalar da kaygılarımızı gideremedi. Daha gerçekçi önlemler alınmalı.”