Serdar Aksoy’un avukatından flaş iddia: Çok farklı pazarlıklar ortaya çıkacak

EGEPOSTASI- Geçtiğimiz hafta, ‘zimmet ve irtikap’, ‘belgede sahtecilik’, ‘ihaleye fesat karıştırmak’ ve ‘rüşvet’ iddialarının da aralarında olduğu toplamda 15 suçtan hakkında gözaltı kararı çıkarılan Serdar Aksoy, ‘zimmet ve irtikap’ suçlaması ile Menemen Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanmıştı.

İçişleri Bakanlığı ise dün Aksoy’un görevinden uzaklaştırıldığını bildiren yazıyı göndermişti.

Yargılanma süreci devam ederken Aksoy’un avukatlarından Ahmet Öncel TV35 Ana Haber bülteninde yargılama sürecine ilişkin flaş açıklamalarda bulundu.

“ADALETİMİZ SUÇ VE SUÇLUYU ARIYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin açıklamalarını değerlendiren Öncel, “Bugün Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir açıklaması oldu. Bunu derin bir üzüntüyle dinledik. Bu konuda bir değerlendirme yapmak isterim. İsmail Küçükkaya’nın ‘Rüşvet aldığı için’ gibi bir ifadesi oldu. Her iki ifade de tamamen yanlıştır. Mevcuttaki soruşturma dosyası zaten rüşvetle alakalı bir dosya değil. Bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, T.C Anayasası ve Türk Ceza Kanunu’nda ‘Masumiyet karinesi’ vardır. Bunu bugün artık ilkokuldaki öğrenciler bile biliyor. Kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı yok ise herkes masumdur. Bir atasözümüz vardır. ‘Adalet suç ya da suçluyu aramaz. Adalet masumiyeti arar’ der. Maalesef bu olayda adalet masumiyeti aramaktan uzaklaşmış, suç ve suçluyu aramakta” dedi.

“DOSYA RÜŞVET DOSYASI DEĞİL”

Soruşturma aşamasında gizlilik prensibi nedeniyle dosya hakkında fazla bilgi verilemeyeceğini ifade eden Önceli “Dosyanın detayına girmek istemiyorum ama şunu açık ve net bir şekilde söyleyelim. Bu dosya rüşvet dosyası değil. Müvekkilimin kim tarafından olursa olsun suçlu ilan edilmesi tamamen hukukun katlidir. Özellikle yaşadığımız süreçlerde insanların haksız yere tutuklandığını, davalarının yıllarca sürdüğünü ve sonrasında beraat ettiğini ancak eski duruma dönmelerinin mümkün olmadığını gördük. Bunun da en büyük örneğini İzmir yaşadı. Bir belediye başkanımız 7 ay tutuklu kaldıktan sonra yargılaması 12 yıl sürdü. 12 yılın sonunda beraat etti ama eski hayatı kalmadı. Bir de tutuklama istisnai bir durumdur. Burada aslolan tutuksuz yargılamaktır. Belediye başkanımız yüzde 54 gibi bir oranla seçilmiştir. Halkın seçtiği biridir. Kısa dönmede pek çok hizmet yapmıştır. Yapılan anket sonuçlarına göre de İzmir’deki en başarılı belediye başkanı olmuştur. Başkan, 1,5 yıllık süreçte Menemen gibi değerli gayrimenkullerin bulunduğu bir yerde sağa sola dağıtılan gayrimenkullerin 171 tanesini geri toplamıştır. Bazı basın yayın organlarında çok astronomik rakamlar söz konusu.  Bunlar tamamen gerçek dışıdır ve olayla alakası yoktur. Dava dosyası ve soruşturma konusu bellidir. Biz burada başkanımızın haklılığına inanıyoruz” diye konuştu.

“MAHKEME TUTANAKLARINDA BAZI İFADELER EKSİK”

Aksoy’un ifadesinin uygunsuz koşullarda alındığını belirten Öncel, mahkeme tutanaklarında da bazı ifadelerin eksik olduğuna dikkat çekti ve “Belirtilmesi gereken bir başka husus da şudur: Başkanım Cuma sabahı saat 6.00’da gözaltına alınmıştır. Yaklaşık 4 gün süren gözaltı süresinin sonunda savcılığa, oradan da mahkemeye sevk edilmesi ve tutuklama aşamaları yaklaşık 30 saat sürmüştür. Bütün bunlar avukat arkadaşlarımız tarafından tutanak altına alındı. İfadeler alınırken özellikle böyle önemli bir konuda hiç kimseyi 30 saat ayakta uykusuz tutamazsınız. Başkanım 30 saat ayakta uykusuz tutulmuştur. Öyle bir hale geldi ki hakim önünde neredeyse uyuklayacaktı. Mola istemek durumunda kaldık fakat mahkeme zabıtlarında bunun olmadığını gördük. Zabıtlarda bazı ifadelerin ne hikmetse olmadığını fark ettik. Bunun sebebini araştıracağız. Bu yönde de bazı sıkıntılarımız var” dedi.

“TUTUKLU YARGILANMASI ADİL DEĞİL”

Öncel, tutuklu yargılanma yapılmaması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi; “Modern hukuk sistemlerinde aslolan tutuksuz yargılamaktır.  Tutuksuz yargılamak sebebi de şudur: Bu dosyada gizlilik kararı yok. Bütün deliller toplanmış durumda. Buna rağmen suçun vasfı da değişecektir. Buna inanıyoruz. Şu an itiraz sürecimiz devam ediyor. Pazartesi günü itirazımızı yapacağız. Dosyayı sıkı bir şekilde analiz ediyoruz. En önemli husu şu: Menemen halkı bir belediye başkanı seçiyor. En yakın rakibinden 10 bin oy fazla alıp 55 bin oy alıyor. Halkın teveccüh gösterdiği kişilerin bazı iddialarla tutuklanıp yargılanması adil bir durum değil.”

KILIÇDAROĞLU’NA ADALET GÖNDERMESİ"

Soruşturmanın tamamlanma süresine ilişkin için kesin ifadeler kullanılamayacağını belirten Öncel, adalet vurgusu yaparak Kılıçdaroğlu’na seslendi. Öncel, “Bizim istediğimiz bir an önce iddianamenin tamamlanıp ilgili mahkemeye gitmesi. Hak ve hukuk her zaman her yerde ölünceye kadar lazım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sürekli bahsettiği Hz. Ali’nin söylediği bir cümle var. ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ diye. Bu sözü ben kendisine hatırlatmak istiyorum. Keşke müvekkilim dinlenseydi önceden. ‘Şucudur, bucur, bunu almıştır, vermiştir, yemiştir, yedirmiştir’ gibi suçlamalar yerine ‘Hakkınızda böyle iddialar var siz ne diyorsunuz’ deseydi söylenecek kelimeler farklıydı. Evet başkanım partisinden istifa etmiştir. Belediye başkanı olarak menemen halkının tek bir kuruşunu bile harcamamak için bütün çabayı göstermektedir. 58 proje gerçekleştirmiş ve en önemlisi bahsi geçen olay tarihlerinde de Sayın Cumhurbaşkanımız ile otoyol açılışındadır. Orada resimleri de mevcut. Bu olay kısa sürece cereyan ettiği için yavaş yavaş bazı tespitleri yapabiliyoruz. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına baktım. Kendisi hakim ve savcıların uygulamalarından dem vuruyordu fakat aynısını 10-15 dakika önce kendisi yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşı, aksi mahkeme kararıyla kesinleşinceye kadar suçlu adledilmemeli” dedi.

“PAZARLIK YAPAN MECLİS ÜYELERİ ORTAYA ÇIKACAK”

Soruşturma dosyasının içeriğine ilişkin çarpıcı ifadelerde bulunan Öncel, “CHP tarafından hakkında rapor hazırlanıp disipline gönderİlmesi ve ardından gözaltına alınması birbirinden farklı durumlar. Bu olay CHP tarihinde bir ilk. Konuşup söylemek istediğim çok şey var ama söyleyemiyorum. Birincisi dosya gizliliği sebebiyle. Dosya dışından konuşacak olursak da bu gazetecilerin işi. Aklı selim gazeteciler bu olayın üzerine gittikleri zaman çok farklı şeyler ve çok farklı pazarlıkların olduğu ortaya çıkacak. CHP Genel Merkezi’ne gidip bu olayla ilgili pazarlık yapan gazeteciler ve meclis üyeleri ortaya çıkacak. Kimin Sayın Serdar Aksoy’un yerine başkan olarak atandığına dair pazarlıklar ortaya çıkacak. Ben bir siyasi olmadığım için bunları kısmen rahat söyleyebiliyorum. Bunlar araştırıldığı zaman kim ne zaman nereye gitmiş kim bu dosyanın içinde var kim dilekçe vermiş kim vermemiş, bu kişiler Genel Merkez’e gitmişler mi, gitmişlerse ne konuşmuşlar hepsi ortaya çıkacak” diye konuştu.