Sertel’den Adalet Bakanı’na çağrı

Cezaevinde açlık grevine devam eden her iki ismin de yaşamlarının riske girmeye başladığını ifade eden Atila Sertel, cezaevi doktorlarını kabul etmeyen Nuriye ve Semih’in Tabip Odası’ndan doktor istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a çağrıda bulunan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Onlar birer insan ve yaşam hakları göz göre göre ellerinden alınıyor. Açlık grevinde kararlılar ve geriye dönülmez bir yola giriyorlar. Cezaevi doktorlarının yapacağı kontrolü reddediyorlar. Tabip Odası’ndan gelecek doktorlara müsaade edeceklerini söylediler. Sayın Adalet Bakanı’na çağrıda bulunuyorum. Tabip Odası’ndan doktor görevlendirilmesi için gerekli izinleri bir an önce versin” dedi.

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in son durumlarına ilişkin bilgileri paylaştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “terörist” ilan ettiği Nuriye ve Semih’in adli sicil kayıtlarının tertemiz olduğunu belirten Atila Sertel, FETÖ’den açığa alınan isimlerin şimdi DHKP-C ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyledi.

“YÜRÜYEMEZ NOKTADALAR”

Açlık grevlerinin 85’nci gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın hızla kilo kaybettiklerini ve yaşamlarının risk altında olduğunu dile getiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:

“Semih Özakça 86 kilogramdan 64 kilograma düşmüş. Nuriye ise 59 kilogramdan 48 kilograma düşmüş. Kendilerini açlık grevini sonlandırmaları için ikna etmeye çalıştım ancak bana ‘Ekmeğimizi elimizden aldılar, yaşam hakkımızı elimizden aldılar. İşimiz, ekmeğimiz geri verilmediği sürece yaşamamızın da bir anlamı yok’ dediler. Her ikisi de çok zayıflamış. Bitkin görünüyorlar. Nuriye Gülmen, artık yürüyemediği için tekerlekli sandalye ile geldi yanıma. Şakası olmayan bir noktadayız. İki genç insan çok ağır koşullar altında. Yaşamları son bulursa bu vebalin altından kimse kalkamaz.”

CEZAEVİ SORUŞTURMA AÇTI

Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in “Emekçiyiz, haklıyız. İşimizi geri istiyoruz” şeklinde slogan attıkları için Cezaevi yönetimi tarafından soruşturma açıldığını vurgulayan Sertel, her iki isminde tecrite dayalı hücrelerde kaldıklarını söyledi.  Sincan Cezaevi içerisinde yeni binalar yükseldiğini belirten Atila Sertel, “Bu ülkenin işe, aşa, okula ihtiyacı var. Suçu önlemek için çalışmalar yapılacağı yerde cezaevlerinin sayısı artırılıyor. Bu acı tablo Türkiye’deki siyaset adamlarına asla yakışmaz” diye konuştu.