Silahların gölgesinde esrar tarlaları
25.09.2012 Diyarbakır ile Bingöl arasındaki kırsal bölge uçsuz bucaksız kenevir tarlalarıyla dolu. Terör örgütü "Siz ekin, biz burada oldukça devlet buraya gelmez." diyor. Uyuşturucu yetiştiricileri de PKK'ya hem lojistik destek, hem de gelirden pay veriyor. Bu bölgedeki 80 köy ve mezrada yaklaşık 500 ton esrar yetiştiriliyor.
- Ege Postası
- 25.09.2012 - 09:41
DİYARBAKIR-Türkiye'nin 30 yıldır yaşadığı, 50 bin kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan terör sorunu, yıllarca sadece güvenlik boyutuyla ele alındı. Terörün, kendini besleyen 'yan alanlar' oluşturduğu fark edilemedi. Tedbir alınmadığı için PKK'yı beslemeye devam eden en önemli damar uyuşturucu. Terörün yoğun olduğu bölgeler, uyuşturucu ve kara para için adeta 'güvenli bölge' olarak görülüyor. Diyarbakır ile Bingöl arasındaki kırsal alan bunun en bariz örneklerinden biri. Diyarbakır'ın kuzeyinde yer alan Lice, Hani, Hazro ve Kulp ilçeleri ile Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında uçsuz bucaksız uyuşturucu tarlaları bulunuyor. Devletin 'terör' gerekçesiyle uğramadığı, PKK'nın ise kamp kurduğu bu bölgedeki 80 köy ve mezrada Hint keneviri ekiliyor, esrar üretiliyor. Bu yıl, bölgede yetiştirilen esrar miktarı yaklaşık 500 ton. Üretimin tamamı terör örgütünün kontrolünde gerçekleşiyor. Zira örgüte 'komisyon' vermeden kenevir ekmek mümkün değil. Kendi başına hareket edenlerin tarlası yakılıyor. Terör örgütünün geçen yıl bu bölgedeki uyuşturucudan yaklaşık 50 milyon dolar gelir elde ettiği hesaplanıyor. PKK'nın 'eyalet' olarak tanımladığı 5 bölge içinde, kendi masraflarını karşılayıp şehirdeki milisleri finanse ve diğer eyaletlere yardım edebilen Amed, Kandil'e de para aktarabilen tek yer.
Uyuşturucu üretim merkezlerine dönüşen Diyarbakır-Bingöl kırsalında terör örgütü PKK'nın kampları bulunuyor. 12 yıl aradan sonra asker ve polisin birlikte Görese Dağı'na düzenlediği operasyonda, PKK'nın, 'Amed' dediği eyaleti buradan yönettiği ortaya çıktı. Diyarbakır kırsalında Görese gibi 4 yer daha var. Bunlardan ikisi Lice'nin en kuzeyinde, birisi Lice'nin kuzeydoğusunda diğeri ise Genç ilçesi kırsalında. Güvenlik güçlerinin 'terör bölgesi' diyerek gitmediği; ancak PKK'lıların çok rahat hareket ettiği bu bölge tamamıyla esrar tarlalarıyla kaplı.
Lice ile Genç arasındaki Akçabudak gibi onlarca köy ve mezranın hemen yanında kenevir tarlaları görmek mümkün. Zehir tarlalarının su ihtiyacını karşılamak için özel kuyular ve havuzlar yapılmış. Esrar tarlasına sulama sistemi kuranlar bile görülüyor. Bu bölgede evi olmayanlar tarlaların başına yaptıkları kulübelerde kalıyor, hasat sonrası şehre dönüyor. PKK, bölgede uyuşturucuyu kendi kontrolünde tutuyor. Esrarın gelirinden yüzde 20 pay alıyor. Kırsalda yılda ortalama 500 ton esrar yetiştiriliyor. Polis ve jandarmanın ele geçirdiği esrar en fazla 15-20 ton oluyor. Geriye kalan uyuşturucu İstanbul gibi büyük şehirlerde gençleri zehirliyor. Bu rant çarkının içinde bölgedeki bazı devlet görevlileri ile köy korucuları da yer alıyor.
Doğu ve Güneydoğu'da OHAL kapsamında köylerin boşaltılması en çok terör örgütü ve uyuşturucu tacirlerine yaradı. Diyarbakır'ın Lice, Hani, Hazro, Kulp ile Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında büyük bir boşluk meydana geldi. Askerin kırsala çıkmaması üzerine kenevir ekim alanı her geçen yıl genişledi. PKK'lılar, kenevir ekenlere, "Siz ekin, biz burada oldukça devlet buraya gelmez." garantisi verdi. 2008 yılına gelindiğinde PKK, kenevir ekimini tamamen kontrolü altına alırken, 2010 yılında izne tabi tuttu. Köyleri tek tek gezen örgüt üyeleri, kimin kaç dönümde ne kadar kenevir yetiştirdiğini kayıt altına alırken, örgüte verilecek payı belirledi. Uyuşturucu tacirleri, PKK'ya hem yüzde vermeye hem de lojistik ihtiyaçlarını gidermeye başladı. Militanların yaşam malzemeleri büyük oranda kenevir ekenler tarafından karşılandı. Örgüte rağmen kenevir ekenlere iki farklı 'ceza' kesildi. Birincisi ürettiği bütün esrarı elinden almak, ikincisi ise esrarı ve sevkiyatta kullandığı aracı yakmak. Komisyon vermeyenlerin araçlarını yakan PKK, kendisine yakın basın organlarında ise, 'uyuşturucuya karşı olduğu için araçları yaktığı' yönünde propaganda yaptı.
Güvenlik güçleri, bu yıl Diyarbakır kırsalında kenevir ekiminin adeta patladığına dikkat çekiyor. Yaklaşık 3 katlık bir artış söz konusu. Narkoterör uzmanları, 2011 yılında Avrupa'da baş gösteren kriz sebebiyle örgütün özellikle Hollanda, Danimarka, Almanya ve İspanya'daki 'haraç' gelirinin ciddi oranda azaldığını belirtiyor. Bunu telafi etmek için PKK'nın uyuşturucuya ağırlık verdiği üzerinde duruluyor.
'KENEVİR EKENLER ÖRGÜTÜN KURYESİ OLUYOR'
Peki, binlerce asker bu bölgede konuşlu olmasına rağmen Hani, Lice, Kulp, Genç kırsalında terör örgütü nasıl bu kadar etkin olabiliyo? Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı bir köyde kendisi de kenevir eken C.K., uyuşturucuya bulaşanların hem bazı jandarma görevlileriyle hem de PKK ile irtibatlı olduğunu söylüyor. Bölgede koruculuk yapan bazı isimlerin de Hint keneviri ektiği biliniyor. Bu kişilerin hem bazı devlet görevlileriyle hem de örgütle bağlantıları olduğu vurgulanıyor. Terör örgütüne yönelik operasyonların, uyuşturucu işi yapan korucular tarafından bölgedeki PKK'lılara iletildiği ileri sürülüyor. Bazı korucuların köyde kenevir ekenlerden adam başına para toplayarak karakoldaki başçavuşa verdiğini ileri sürüyor. C.K., örgütün de köylüleri meydanda topladığını ve kenevir ekimi yapacak olanlara 'herkes parasını ayarlasın' dediğini belirtiyor. C.K., yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Yolçatı köyüne geçen yıl il jandarma tarafından operasyon yapıldı. Bunun üzerine köylüler aracılık yapan korucuya kızdı. O da, 'Biz ilçeyi bağlamıştık ama il jandarma beni aştı, zaten gelirken haberimiz olmadı.' dedi. Hatta il jandarma operasyonu yaptıktan sonra tahkikatı ilçe jandarma yaptı. Esrarların gerçek sahiplerini yakalamadılar, sadece 80 yaşında yaşlı adamın üzerine her şeyi yıktılar." (ZAMAN)
Yorum Yazın