Siz bunu sakın yapmayın

İzmir'de telefon ettikleri ev hanımı Sezen Yıldırım’a kendilerini polis olarak tanıtan ve eşinin bir kuyumcu hırsızlığına karıştığını söyleyen dolandırıcılar, karşılaştırmak üzere evdeki ziynet eşyaları ve paraları istedi. Toplam 120 bin TL değerindeki altın ve paraları eve giderek alan zanlılar kayıplara karıştı. Evdeki altınlarla eşleştirme yapılacağı yalanına inanarak 26 yıllık birikimini dolandırıcılara veren Yıldırım çifti, zanlıların bir an evvel yakalanmasını istiyor.

Ege Postası
28.10.2014 - 12:37

Her geçen gün yeni yöntemler keşfeden dolandırıcılar, bu kez, "Kuyumcu soygunu oldu. Şüphelisiniz. Evinizdeki altınları getirin, karşılaştıracağız." bahanesiyle kandırıyor. İzmir’deki olay, 15 Ekim 2014 tarihinde, Bornova ilçesi Manavkuyu semtinde yaşandı. Aile apartmanında oturan Özer ile Sezen Yıldırım çifti, yaşadıkları olayı şaşkınlık içinde anlattı. Kendini polis olarak tanıtıp telefon ettiği ev hanımından 26 yıllık birikimini çalan dolandırıcılar kayıplara karıştı.

TAKILARI VE PARALARI TORBAYA KOYDU

Evde oturduğu sırada telefonun çaldığını söyleyen Sezen Yıldırım, “Bayraklı Karakolu'ndan aradığını ve kendisinin komiser olduğunu söyledi. Bir gün önce de haberlerde, kuyumcu soygunu olduğunu ve bir kişinin öldürüldüğünü görmüştük. Bu olayla ilgili üç kişinin tespit edildiğini, eşimin ve benim kimlik bilgilerimin olduğunu, teröristlerle bağlantımızın tespit edildiği söylendi.” diye konuştu. Şüphelilerin, evin önüne gelecek sivil polise parayı vermesini söylemesi üzerine 120 bin TL değerindeki bilezik ve künyelerle paraları, kapıya gelen şüpheliye verdi. Eşinin karakolda savcıya ifade verdiğini belirten dolandırıcıların, kendisine kapıyı kilitleyerek kimseyi aramaması konusunda uyarıda bulunduğunu dile getiren Yıldırım, telefonu kapattırmadıklarını da ifade ederek, “Zanlılardan birini yakaladıklarını söylediler. İki kişi kaçmış, bizim evin olduğu yerdeymiş. Sivil polis eve göndereceklerini, evde ne kadar para, altın varsa kuyumcunun altınlarıyla karşılaştırıp tekrar eşime vereceklerini söylediler. Şahıs geldi, poşetin içine koyduğum altınları alıp gitti. 'Benim telefonda eşinle konuşmam için bekle.' dedi. Daha sonra anladım.” dedi.

Kendisinin işte olduğunu belirten Özer Yıldırım ise telefonla haber verilmesi üzerine eve geldiğini anlattı. Yıldırım, şüphelilerin evin önüne gelecek sivil polise parayı vermesini söylemesi üzerine 120 bin TL değerindeki bilezik ve künyelerle paraları kapıya gelen şüpheliye verdiğini dile getirdi. Daha sonra polislerle birlikte kamera kayıtlarını incelediklerini ve bir sonuç çıkmadığını aktaran Yıldırım, “Ertesi gün biz mahallede kamera kayıtlarını inceleyip kişileri tespit ettik fakat görüntüler net değil.” dedi. Kuyumcu soygunu haberlerinin ardından evdeki bütün altınları, karşılaştırmak için eşinden istediklerini anlatan Özer Yıldırım, “Kızım okula gittikten sonra evi arıyorlar. Kuyumcu hırsızlığından bağlantımız var gibi hava oluşturmuşlar. Hanıma diyorlar, 'Kapıları kapatın, teröristler o civarda dolaşıyor. Evde ne kadar altın, para varsa onları siyah poşete bırakın, sivil polis göndereceğim.' Teröristler o civarda olduğu için sivil polis göndereceklerini söylüyorlar. 'Biz daha sonra evde arama yapacağız. Evde çeyrek altın ya da 5 lira para bulsak, bu bizim için delil karartmadır. Onun için beyiniz, delil karartmaktan 6 yıldan 12 yıla kadar yatar.' diyorler. Hanımda da yüksek tansiyon var, bunu da duyunca sağolsun evde ne var ne yok poşete doldurup vermiş. Yaklaşık 120 bin TL civarı.” diye konuştu.

Çocukları için 26 yıllık kendi birikimleriyle kardeşlerinin birikimini dolandırıcılara kaptıran Yıldırım çifti, polisin telefonla para istemeyeceğini vurgulayarak, bu tür konularda vatandaşlara uyarıda bulundu. (Bugün)