Skandal! CHP’li ilçe başkanı CHP’li belediyeden tazminat istedi!

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Göreve geldiği günden itibaren Bayraklı’da hem belediye ile hem de ilçe yönetimiyle yaşanan gerilimler nedeniyle sık sık gündeme gelen CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, bir skandala daha imza attı. Susmuş, kendi belediyesinden depremde zarar gören mülkü için tazminat istedi. 

İzmir 30 Ekim 2020’de 6.9 şiddetinde depremle sarsılmıştı. Depremden en çok etkilenen ilçe Bayraklı olurken ilçede 17 bina yıkılmış ve 170’in üzerinde bina da ağır hasar görmüştü.

Depremin ardından ilan edilen 7 adet proje bölgesine ilişkin tartışmalar devam ederken, skandal bir olay yaşandı.

Depremde konutu hasar gören ve daha sonra bakanlık tarafından riskli yapı ilan edilerek yıkımı yapılan Yücel Yılmaz Apartmanında mülkü olan CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, yaşadığı maddi kayıptan dolayı Bayraklı Belediyesi’ni sorumlu tuttu ve zararının tazmini için belediyeye dilekçe verdi.

Susmuş’un verdiği dilekçede, belediyeden maddi zararlar için 500 bin lira maddi tazminatın yanında 100 bin liralık da manevi tazminat talep etti.

Susmuş, dilekçesinde tazminat istemine gerekçe olarak ise belediyenin depremden doğabilecek zararları öngörebilmesine rağmen herhangi bir önlem almamasını, denetim ve kontrol görevlerini yerine getirmemesini öne sürdü.

Belediyenin fay hattı üzerinde yapılaşmaya izin verdiğini ve deprem mevzuatına aykırı ruhsatlandırma yapıldığını iddia eden Susmuş dilekçesinde şu ifadelere yer verdi;

“Bayraklı bölgesinin deprem bölgesinde kaldığı bilinmektedir. Belediyenizin depremin olası sonuçlarının öngörülebilmesine olanak sağlayacak düzeyde bilgi ve belgeler bulunduğuna göre, depremden doğabilecek zararın önlenmesi, en aza indirilmesi için gerekli yasal tedbirleri almayan, denetim ve kontrol görevlerini yerinde getirmeyen, proje ve uygulama konusundaki denetimini tam olarak yerine getirmeyen ve böylelikle zararımızın artmasına neden olan belediyenizin diğer ilgili kurumlarla birlikte hizmet kusurunun olduğu ortadadır.

Öyle ki, belediye tarafından depremden önce, yıkılan binamızda herhangi bir kontrol yapılmaması, gerekli zemin etütleri sağlanmamıştır. Bu bölgede kalan binaların belirli periyotlarla kontrol edilmesi ve gerekli güçlendirmelerin yapılması halinde, binanın yıkılmayacağı kanaatindeyiz. Yine ilgili belediyeniz tarafından imar planlarının oluşturulmasından yapıya ruhsat verilmesi, yapının inşası ve yapı kullanım izin belgesi verilmesinin tüm aşamalarının her kademesinde ayrıntılı görevli olmalarına karşın bu görevler gereği gibi yerine getirilmemiştir.

Meydana gelen zararın idaresinin hizmet kusuru sebebiyle oluştuğu kanaatindeyiz Zira maliki olduğumuz binanın bulunduğu bölgede deprem mevzuatına uygun yapılaşma koşullarına aykırı olarak inşaat ruhsatları verildiği, fay hattının yapılaşmaya açıldığı hâlihazırda derdest olan birçok davada alınan bilirkişi raporlarıyla ortaya konulmuştur. Bu noktada belediyenin, hizmet ve kusur sebebiyle sorumlu olduğu ve deprem sebebiyle yıkılan binamıza ilişkin zararımızın tazmin etmekle yükümlü olduğu ortadadır. Adıma kayıtlı taşınmazın yıkılmasında idarenizin kusuru bulunmaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve haklarım saklı kalmak kaydıyla 30.10. 2020 tarihli deprem nedeniyle konutumun yıkılması sonucu meydana gelen maddi zararlarım (binanın yapım maliyeti, daire bedeli, kira kayıpları, enkaz bedelleri vs.) karşılık 500.000 TL maddi tazminat ve 100.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 600.000 TL tazminatın 30.20.2010 tarihinden işlenecek faizi ile birlikte ödenmesini, aksi halde yargı yoluna başvuracağımı bilgilerinize saygıyla arz ederim”

Öte yandan İlçe Başkanı Susmuş'un aynı dilekçeyi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına da verdiği öğrenildi.