Dolar 34,0973
%0.24
Euro 38,0933
%0.1
Altın 2.875,160
%1.62
Bist-100 9.900,00
%-0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soma davasında, madenci ailelerinden büyük suçlama

Soma davasında, madenci ailelerinden büyük suçlama

MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, görülmesine devam edildi. Duruşmayı takip eden mağdur madenci ailelerinden de önemli bir iddia geldi. Aileler, duruşmalarda dinleneceği önceden belli olan işsiz madencileri, 13 Ekim'den önce arayan şirket yetkililerinin "İşe alınacaksınız. Bizden haber bekleyin" dediğini, bu vaatle ifadelerin etkilendiğini öne sürdü.

  • Ege Postası
  • 20.10.2015 - 11:59
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.



Duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra tutuksuz sanıkların bir bölümü hazır bulundu. Duruşmada, maden ocağında çalıştıkları sırada, faciayı yaşayan mağdur ve tanık işçilerin dinlenmesine, bugün de kaldığı yerden devam edilecek. 


AİLELER, İŞÇİLER KANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Bu arada, ölen madencilerin aileleri de, toplu olarak geldikleri arama noktasından geçip, duruşmayı takip etmek için mahkeme salonuna geldi. Aileler, bu sırada da önemli bir iddiada bulundu. Savcılık soruşturması sırasında şikayetçi olan ya da anlatımlarıyla suçlamalarda bulunan madencilerin, duruşmalardaki ifadelerini değiştirmelerine dikkat çeken aileler, bunun şirketin bir kandırma planından kaynaklandığını ileri sürdü. Aileler, şirket yetkililerinin, ilk olarak kendilerine başvuruları bulunan işsiz madencilerden, duruşmada ifade vereceklerin isimlerini belirlediğini anlattı. Ardından da bu işçilerin, 13 Ekim'de başlayan duruşmalar öncesinde arandığını ve onlara, “İşe alınacaksınız. Bizden haber bekleyin" dendiğini söyledi. Faciadan sonra yaklaşık 1.5 yıldır işsiz kalan işçilerin, bu vaatlerle, ifadelerin etkilendiği öne sürüldü. 

BURASI SOMA AŞ BÜROSU DEĞİL
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi. Duruşmanın hemen başında dünkü duruşmada, tutuksuz sanıklardan Serday Günay'ın "Kırmızı halı seriliyor muydu'" sorusunun tartışmasıyla başladı. Serdar Günay'ın, mağdur işçilerden Fikri Yıldırım'a sorduğu “Müfettiş gelince ortalık temizleniyor gibi yalan ifade veriliyor, acaba kırmızı halı da seriliyor muydu'" sözlerini hatırlatan Avukat Denizer Şahin, sanıklara bu tür saygısız tutumlarında gösterilen toleransın, mağdur ailelerine de uygulanmasını istedi. Söz alan mağdur ailelerin avukatlarından Aziz Aytaç ise, bu tür davranışların mahkemedeki disiplini bozduğunu söyleyip, tepkisini, “Burası Soma A.Ş.'nin ofisi değil, burası mahkeme" sözleriyle ifade etti. 

NORMAL ZAMANLARDA OLMAYAN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINIRDI
Duruşmanın başında yaşanan kısa tartışmadan sonra ilk olarak mağdur işçilerden Mehmet Bozdaz, dinlendi. Yaklaşık 5.5 yıldır madende bantçı olarak çalıştığını, facianın yaşandığı gün 3'üncü bantta görev yaptığını anlatan Mehmet Bozdaz, “Saat 14.50 civarında 4'üncü bant durdu. Sebebine bakmak için aşağı doğru indiğim sırada dumanı gördüm. Dumandan önce bir koku yoktu ancak dumanla birlikte koku da geldi" dedi. Müfettiş geldiğinde güvenli önlemlerinin arttırıldığını da savunan Bozdaz, “Olayın bir patlamadan kaynaklandığını düşünmüyorum. Olay yerine en yakın insanlardan biri bendim. Duman sıcaktı ama alev yoktu. Kablo kokusu gibi bir koku vardı. Bant yansa anlardım. Müfettişin geleceğini önceden bilirdik. Müfettiş geleceği zaman normal zamanlarda olmayan güvenlik önlemleri alınıyordu" dedi. İfadesi tamamlanan Mehmet Bozdaz, şikayetçi olmadı. 

İHMALDEN DOLAYI ŞİKAYETÇİYİM
Mehmet Bozdaz'dan sonra yine mağdur sıfatıyla işçilerden Gökhan Kuruoğlu, dinlendi. Facia günü 3'üncü bant bölgesinde görev yaptığını söyleyen Gökhan Kuruoğlu, “Aniden bir duman geldiğini gördüm. Yanmış kablo kokusu mu yoksa yanmış bant kokusu mu olduğunu kestiremedim. Duman öncesinde de bir alev görmedim" dedi. Emniyetçilerin gerekli önlemleri almadığını da önesüren Kuruoğlu, “Emniyetçiler görevlerini tam olarak yapmıyorlardı. Gözlük, kulaklık, maskeleri gelip sormaları lazımdı bize, bunlar yoktu. Bantla ilgili uyarılar yapıyorlardı. Bantta yangın çıksa ne yapmam gerektiğine dair bir eğitim almadım, tatbikat yapmadık. Denetçilerin geleceğini yaklaşık bir hafta önceden öğrenirdik" dedi.

İfadesinin sonunda Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Gökhan Kuruoğlu'na şikayetçi olup olmadığını sordu. Bu soruya “susma hakkımı kullanabilir miyi? Böyle biri hakkım var mı'" diye cevap veren Kuruoğlu, susma hakkının olmadığının hatırlatılması üzerine, “Sanıklar kimsenin ölmesini istemezdi. Ama ben ihmalden dolayı şikayetçiyim" dedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın “Ne gibi ihmaller vardı'" sorusuna da Gökhan Kuruoğlu, “Daha önce park enerji zamanında bas konuş sistemi varmış. Bu sonradan kaldırıldı. Herkes bir yerde bir arıza olsa duyuyordu. Eğer bu sistem olsaydı, belki arkadaşlarımıza 'ocağı boşaltın' diyebilirdik. Ölü sayısı daha az olabilirdi" yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya öğle arası verdi. 

EMNİYETÇİYİ GÖRMEDİM 

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanıkların ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmada ilk olarak, facianın meydana geldiği ocakta 7 yıldır nakliyat vardiya amiri olarak çalışan Emir Usta, tanık olarak dinlendi. Facia günü S panosunda sorunlu bir bölge olduğunu ve buradaki tamiri arkadaşlarıyla yaptıktan sonra U3 bölgesine geçtiğini anlatan Emir Usta, “Saat 15.00 civarında ocaktaki elektrik kesildi. Yaklaşık 5 dakika kadar sonra da duman geldi. Bunun öncesinde dinamit patlatılmıştı. Normalde dinamit patladıktan sonra gaz ölçümü yapılıp ardından alana girilirdi. O gün dinamit patlatıldıktan sonra emniyetçi görmedim, gaz ölçümü yapılmadı. Bu patlatmadan yaklaşık 5 dakika sonra çalışmak için alana girdik. Duman, alana girdikten 25 - 30 dakika sonra geldi. Alev görmedim, patlama sesi de duymadım" dedi.  

YOĞUN DUMANDAN, 50 METREYİ 15 DAKİKADA YÜRÜDÜK 
Emir Usta'nın ifadesinden sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya 15 dakika ara verdi. Aradan sonra da, gününü son ifadesini bant görevlisi Şenol Karabaş, verdi. Yaklaşık 4 yıl önce facianın yaşandığı ocakta çalışmaya başladığını ifade eden Şenol Karabaş, “Saat 14.50 civarında önce beyaz sonra da siyah bir duman geldi. Alev görmedim ama duman sıcaktı. İlk anda dumanın dinamit atımından kaynaklandığını sandık. Duman siyah olunca ve yanık kokusu alınca temiz hava bölümüne gittik. Orayla aramızda 50 metre vardı. Ama dumanın içinde kaldığımız için, 15 dakika sürdü buraya gitmemiz. Arkadaşlarımın sesini duyuyordum ama kendilerini göremiyordum. Facia günü ve öncesinde 2-3 ayda, dördüncü nakil bandı boyunca sıcaklık olması gerekenden daha fazlaydı" dedi. Şenol Karabaş, müfettişler gelmeden de göstermelik güvenlik tedbirleri alındığını, sonra eski düzene geri dönüldüğünü de savundu. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı yarına erteledi. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.