Soma faciası davasında tutuklu avukatı 'sabotaj' dedi, salon karıştı
AKHİSAR Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Soma'da 301 madencinin ölümüyle ilgili davada, tutuklu yargılanan 8 sanığın tahliye istemi reddedildi.
- Ege Postası
- 28.08.2015 - 16:13
Bu arada Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirketin mali durumu hakkında bilgi verirken, "Tüm bankalarla geçen ay konsorsiyum paketi yapıldı. Kredi borcu ödemeleri, bir yıl süreyle ertelendi" dedi.
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 8'i tutuklu toplam 46 sanığın yargılanmasına, kaldığı yerden devam edildi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra tutuksuz sanıkların bir bölümü hazır bulundu.
TARTIŞMA ÇIKTI
Ölen işçilerin aileri de 9 gündür devam eden dava serisinin son günü olduğu için duruşmanın yapılacağı Akhisar'a toplu olarak geldi. Aileler bir süre yürüyüp kontrol noktasından geçerek salona girdi. Duruşma serisinin son günü olduğu için sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de duruşmanın görüldüğü salonun çevresinde toplandığı görüldü. Bu arada duruşma başladıktan sonra polis dışarıda bekleyenlerin kullanması için sivil toplum örgütleri tarafından açılan bir gölgeliği kaldırmak isteyince gerginlik yaşandı. Bu sırada polis bir kişiyi gözaltına aldı. Bunu duyan duruşmadaki mağdur avukatları da dışarıya çıkıp polisle tartıştı. Gözaltına alınan kişi serbest bırakılırken arbede güçlükle önlendi.
TUTUKSUZ SANIKLAR İÇİN ADLİ KONTROL İSTENDİ
Yoklamanın ardından duruşmada alınan ara karar doğrultusunda duruşmalarda yapılanlar, mahkeme üyesi hakim Songül Yenigün tarafından okundu. 9 gündür süren duruşma serisinin son gününde, Hakim Aytaç Ballı, tarafların taleplerini de alacağını açıkladı. Ardından da talepler için ilk olarak mağdur ailelerin avukatları söz aldı. Aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep eden avukatlar, hala ocakta çalışan tutuksuz sanıkların delil güvenliği gerekçesiyle tutuklanmasını, aksi halde bu bölgeye girmelerinin engellenmesi için ocağa yaklaşmamalarını içeren adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını istedi.
Şirketin önceki yönetim kurulu Başkanı Alp Gürkan'ın, olayın ardından düzenlediği basın toplantısında “Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına gelmez" yönündeki açıklamasını da hatırlatan avukatlar, Alp Gürkan hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulmasını, soruşturma dosyasının da dava dosyasıyla birleştirilmesini, üye işçiler adına DİSK'in davaya müdahillik isteğinin kabul edilmesini, TKİ ve MİGEM'den ise, işletmeyle ilgili bazı belgelerin istenmesini talep etti.
Duruşma savcısı Burak Kocaoğlu da, sanıkların tutukluluk hali ile tutuksuz sanıkların bu hallerinin devamını, doğrudan zarar görme durumu olmadığı gerekçesiyle sendikanın katılma talebinin reddi yönünde görüşünü açıkladı.
CAN GÜRKAN, “BORÇLARIMIZI BİR YIL ERTELEDİK"
Bunun sonrasında tek tek söz alıp taleplerini aktaran tutuklu sanıklardan, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendisine yöneltilen “Şirketin kredi ödemeleri yaptığı sırada, işçilerin tazminatlarını ödemediği" yönündeki suçlamayla ilgili açıklama yaptı. Can Gürkan, “Bu iddia gerçeği yansıtmıyor. Tüm bankalarla geçen ay konsorsiyum paketi yapıldı. Kredi borcu ödemeleri, bir yıl süreyle ertelendi. Tazminat ödemeleri ise, belli miktarlarda taksitlendirme yapıldı ve ödenmeye başlandı" dedi. İşletme Müdürü Akın Çelik de bilirkişi raporunun yanlış olduğuna yönelik suçlamalarını sürdürdü.
SANIK AVUKATININI SAVUNMASI SALONU İSYAN ETTİRDİ
Sanıkların talep işlemlerinin tamamlanmasıyla son olarak sanık avukatlarının taleplerine geçildi. İlk sözü alan Akın Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit'in, savunmasının önemli bir bölümünde sabotaj iddiasını yinelemesi üzerine, mağdur aileler ile avukatları tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın uyarılarına rağmen madenci ailelerinin tepkileri sürdü. Bu sırada, savunma yaptığını söyleyen Avukat Yusuf Koçyiğit'in yardım istediği madenci avukatları, “Sabotajı bu kadar konuşursan, salondakiler de tepki gösterir" sözleriyle karşılık verdi. Yusuf Koçyiğit'in bu kez de avukatlara, “Neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz ki" sözü gerilimin daha da artmasına neden oldu. Hep birlikte ayağa kalkan ve avukatların bulunduğu alana yaklaşmak isteyen madenci aileleri, yanlarındaki çocuklarını da gösterip, “Mezarlığa baksınlar, deliller orada", “Eğer bir kişi hapisten çıksın, kendimi bu salonda, mahkemenin ortasında asarım", “Delil bu küçük çocuk" sözleriyle tepkilerini ifade etti.
Araya giren mağdur avukatları ve ailelerin gelişlerine yardım eden Sosyal Haklar Derneği üyeleri, sakinleşmeleri için ailelerin salondan çıkmalarını sağladı. Bu sırada bazı çocukların ağladıkları gözlendi. Salonun tamamen boşalmasından sonra sanık avukatları taleplerini iletmeye devam etti.
ERTUĞRUL KÜRKÇÜ DE DESTEK VERDİ
Duruşmayı izleyen HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, çıkışta açıklama yaptı. Ailelerle de konuşan Ertuğrul Kürkçü, “İçeride sanıkların savunmalarına tanık olduk. Çirkin bir savunma stratejisi izliyorlar. Bütün suçu işçilerin üzerine atıyorlar. Sabotaj yapılmak istendiği sırada büyük bir facia yaşanmış savunmasına umarım mahkeme, itibar etmeyecektir" dedi.
Başta tutuklu sanıkların serbest bırakılması olmak üzere taleplere cevap vermek üzere duruşmaya saat 17.30'a kadar ara verildi.
DURUŞMA ERTELENDİ, TAHLİYE YOK!
Duruşmanın 13 Ekim gününe ertelendiği davada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik tutuklu yargılanmaya devam edecek.
TUTUKLULUK DEVAM
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında ara karar açıklandı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın açıkladığı kararlara göre, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in, tutukluluklarının devamına ve duruşmanın de 13 Ekim 2015 Salı gününe ertelenmesine karar verdi.
ALP GÜRKAN İÇİN YAPILAN SUÇ DUYURUSUNU SAVCILIĞA GÖNDERDİ
Tutuksuz sanıkların da, tutuklanması talebini reddeden mahkemenin, aldığı diğer kararlarda ise, mağdur madencilerin avukatlarının Alp Gürkan için yaptığı suç duyurusunun kabul edilip Soma Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine, yine iddianamede bulunmayan daimi nezaretçi olarak beyanda bulunan kişilerin yazılı olmayan görevlerinin belirlenmesi için aynı şekilde savcılığa suç duyurusunda bulunmasına karar verdi.
İMAM NİKAHLI EŞİN, MÜDAHİLLİK TALEBİ KABUL
Mahkeme önemli bir kararı ise, nikahsız yaşayan madenci eşleri için verdi. Ölen madencilerden Ramazan Sökmen'in nikahsız yaşadığı Emine Elibol'un müdahillik talebini kabul etti. Mahkeme madenci aileleri ile mağdur madencilerini de yine müdahillik talebini yerinde buldu. Faciada hayatını kaybeden işçilerin Mart, Nisan ve mayıs ayı bordrolarının Manisa SGK'dan, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu kararlarının, MİGEM ve TKİ'nin 2006 yılından bugüne kadarki, Eynez ocağı işletme projeleriyle, revize edilmiş hallerinin, müfettiş raporlarının ilgili birimlerden istenmesine karar verdi. Şirketteki elektrikçi defteriyle, bant durumu ve bilgilerini gösteren defterlere el konulmasını, şirkete kredi veren bankanın, risk analiz raporu hazırlamışsa bunun istenmesine karar veren mahkeme, Maden Mühendisleri Odası, TMMOB ve DİSK'in katılımı talebiyle, tutuklu sanıklar arasında facia gününden tutuklanmalarına kadar geçen süredeki cep telefon, mail üzerinden görüşmelerinin istenmesi taleplerini reddetti. Mahkeme ayrıca, ocakta, keşif ve sondaj yapılması talebinin ise, bilirkişi heyetinin oluşturulup inceleme yaptığı anda uygulanmasına da yine kararında yer verdi. Ayrıca, TKİ görevlileri de, mahkeme kararına göre duruşmalardan vareste tutuldu.
Bu sırada dışarıda kararı bekleyen madenci yakınları duruşmanın yapıldığı salonun bahçesinde yere oturarak bedenleriyle ölen madencileri simgeleyen 301 yazdı.
AİLELER ADINA AVUKATLARA AÇIKLAMA YAPTI
Duruşmadan sonra aileler adına ilk olarak, avukatlardan Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Can Atalay yaptı. Can Atalay, “Duruşmaların başlamasının üzerinden geçen iki haftada, paranın her şeyi satın alamayacağını gördük. Bu şirket parayla her şeyi çözeceğini düşünmüş ama iş güvenliğini almayıp buna para ayırmamış. Burada aileler birkere daha dost ve düşmanlara gösterdi para her şeyi satın alamaz. Ocakta bağıra bağıra katliam geldiğini söyleyen bir kardeşimizin ne hale düşürüldüğünü gözlerimizle gördük. Ailelerle birlikte buna geçit vermemeye devam edeceğiz. Şehit ailelerin dayanışma yükü, aklına estiği zaman aileleri zora sokan polislere karşı koyma yükleri var. Aileleri bu yüklerle bırakamayız, demokratik örgütlere sesleniyoruz. Bu davaya sahip çıkılmalı. Davaya sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı da, “Mühendislerin suç duyusunu mahkemeye gönderdi. İlk günden söylüyoruz bunu anlamaların için başlarına gelmesi lazımdı, başlarına geldi. En kritik olan, burada mağdur işçilerin arka arkaya verecekleri beyanlardır. Yoksul insanlar için adalet ararken karşımıza başka yoksul insanları çıkardılar, yalan söyleyen işten atılmaktan korktuğu için yalan söyleyen, başka yoksullar çıkardılar. Biz bu oyuna düşmeyeceğiz. 13 Ekim'den itibaren ifade verecek olanlar, işten atılmaktan mı korkuyorsunu? Biz size iş bulacağız. Söz veriyoruz. Evden atılmaktan mı korkuyorsunu? Bizim evimiz sizlere açıktır. Söz veriyorum. Lütfen buraya gelin ve 301 işçinin ailesiyle mücadeleye katılın. Her kim diyorsa ki 'çocuklarım var bana kimse iş vermez, beni işten çıkartırlar' tekrar tekrar söylüyorum hepimiz buradayız. Bize gelmeniz yeterli. Yüzlerce insanın bu madendeki yalanları rezillikleri, insana değer vermeyen üretimi ilan etmesi ve şikayetçi olması, bizimle birlikte mücadeleyi yüceltmesini istiyoruz" dedi. (DHA)
Yorum Yazın