Dolar 34,0973
%0.24
Euro 38,0933
%0.1
Altın 2.875,160
%1.62
Bist-100 9.900,00
%-0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soma'yı unutma, unutturma

Soma'yı unutma, unutturma

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davanın görülmesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, yeniden başlandı. İki hafta sürmesi beklenen duruşmalarda, facia sırasında madenden çıkartılan işçilerle, kurtarma çalışmalarına katılan ekipler, acıya tanıklıklarını anlatacak. Mahkemede istedikleri takdirde konuşacak olan aileler ise duruşmaya, 'Soma'nın hesabı sorulacak', 'Soma'yı unutma, unutturma' sloganlarıyla girdi.

  • Ege Postası
  • 16.02.2016 - 11:35
Soma'da önceki yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tekrar başlandı.

Duruşma öncesinde, Gar önünde toplanıp topluca yargılamanın yapılacağı kültür merkezinin yakınına kadar yürüyen Somalı işçilerin aileleri ile onlara destek veren STK üyeleri, 'Soma'nın hesabı sorulacak', 'Soma'yı unutma, unutturma' sloganları attı. Aileler adına açıklama yapan Avukat Evler İşler, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdürecekleri, bunun için Akhisar'a geldiklerini söyledi. Aileler daha sonra arama noktasından geçip davayı izlemek üzere salona girdi. Bu arada İş Kazalarını ve Meslek Hastalıklarını Önleme Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Ali Haydar Hakverdi, Mehmet Göker ve Yaşar Tüzün de ailelere destek verdi. 



MAĞDUR İŞÇİLER İLE KURTARMA EKİPLERİ DİNLENECEK
Yaklaşık 15 gün sürmesi beklenen duruşmalarda, iddianamede mağdur ve tanık olarak geçen, facia anına tanıklık yapan işçiler, dinlenecek. Bu işçilerin yaşadıkları yaşam mücadelelerini anlatmasından sonra isteyen ailelerin de, yine duruşmada dinlenecekleri öğrenildi. 

DAVANIN GEÇMİŞİ
Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen yıl 13 Mayıs 2014'teki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen yıl 13 Nisan'da ilk kez hakim karşısına çıkan 46 sanık, peş peşe yapılan 8 duruşmada, savunmalarını yaptı. Geçen 25 Aralık'ta tamamlanan duruşmalarda 2 tutuklu sanık tahliye edildi. Tutuklu sayısı 6'ya düştü. 



DAVANIN SANIKLARI
Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 6 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 40 sanık ise; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal'dan oluşuyor.

SUÇLANANLAR OCAĞA İNMESİN 
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması, yoklamayla başladı. Geçen duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Yasin Kurnaz ile Hilmi Kazık da, bu kez diğer tutuklulardan farklı olarak, arka bölümdeki koltuklarda oturdu. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın duruşmayı başlatmasından sonra söz alan mağdur ailelerin avukatlarından Denizer Şanlı, halen inceleme amaçlı ocakta yapılan sondaj çalışmasında, tutuksuz sanıkların ve firma görevlilerinin bulunduğunu, bunun delil güvenliğini tehlikeye düşüreceğini anlattı. Sondaj çalışmalarında bulunan TKİ görevlileri hakkında da dava açılmasa da, soruşturma sürdüğünü, bu nedenle sondajın ya bilirkişi gözetiminde yapılmasını ya da durdurulmasını talep etti. Sanık avukatları ise bu talebe itiraz etti. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, talebin duruşma bitiminde karara bağlanacağını söyledi. 

İŞYERİ DOKTORUNUN İFADESİ AİLELERİ İSYAN ETTİRDİ
Duruşmada daha sonra iş yeri doktoru Mehmet Serdar Ayanoğlu tanık olarak dinlendi. Şirketin Atabacası ocağında görev yaptıktan sonra faciadan bir ay önce Nisan ayında ocakta görev yapmaya başladığını anlatan Ayanoğlu, kendilerine genellikle mevsimsel hastalıkların, mantar zehirlenmesi, gıda zehirlenmesi, gibi başvuruların olduğunu söyledi. Zaman zaman da iş kazalarının geldiğini, tutulan tutanak sonrasında işçileri, devlet hastanesine gönderdiklerini söyleyen Mehmet Serdar Ayanoğlu, iş sağlığı ve güvenliği toplantısının ise Nisan ayında yapılamadığını ifade etti.

Toplantının yapılması için sözlü talepte de bulunduğunu savunan Ayanoğlu'na, iş kazaları konusunda yeterli bilgi vermediği ve kayıt tutmadığı için madenci ailelerin avukatları tepki gösterdi. Sanık avukatlarının da bu sorulara itiraz etmesi madenci yakınlarını isyan ettirdi. Tepki gösteren bazı kişilerin mahkeme başkanının talimatıyla, salondan çıkartılması üzerine, madenci aileleri, 'Ancak bizi çıkartın', '5-10 kişi kaldık, bizi de atın', 'Acımız var bizim, içimiz yanıyor içimiz' diye bağırdı. Bazı ailelerin, “davamızı savunmak için geliyoruz" yönündeki sözlerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın “dava böyle savunulmaz" sözlerine karşılık aileler bu kez, “Sesimizi çıkarmayalım, 2-2 salın" yanıtını verdi. 

KORBONMONOKSİT TEŞHİSİ HİÇ KOYMADIM
Duruşmada daha sonra aynı zamanda Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. bünyesindeki ocaklarda koordinatör doktor olarak da görev yapan Caner Soyer, dinlendi. İfadesinde, karbonmonoksit zehirlenmelerinin kan testiyle belli olduğunu, bu tür zehirlenmelerde 10 - 15 işçinin aynı anda geldiğini savunan Caner Soyer, ancak böyle bir durum yaşamadıklarını söyledi. Ocakta bu güne kadar, korbonmonoksit gazı zehirlenmesi teşhisi koymadığını, kan testi yaptırmaya da gerek duymadığını ifade eden Caner Uysal, “Soma Devlet Hastanesi'nden de bize zehirlenme gibi bir geri dönüş olmadı" dedi. Madenci aileleri, Caner Uysal'ın ifadesi sırasında sık sık tepki gösterdi.



MİLLETVEKİLLERİNDEN AÇIKLAMA
Duruşmaya verilen arada, İş Kazalarını ve Meslek Hastalıklarını Önleme Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Ali Haydar Hakverdi, Mehmet Göker ile Yaşar Tüzün, açıklama yaptı. Ortak açıklamayı yapan Mehmet Göker, "Bu kazaların, cinayetlerin taşıdığı önem, denetim görevini yapacak kişilerin işini daha ciddiyetle yapması, işverenin ceza alması korkusu açısından önemli. Bu davada suçluların yaptıkları ya da yapmadıklarından alacakları cezalar, özellikle kaybedilen 301 ailenin ailelerine, eşlerine, annelerine, babalarına teselli olacaktır. Biz bu davayı izlemeyi önemli buluyoruz. İnsanların manevi olarak huzurunun sağlanması için gerekli görüyoruz" dedi.

Davaya müdahil olanların, çeşitli baskılarla davadan çekildiğini, fişlendiğini, iş bulamadığını da söyleyen Göker, “Ancak hayat devam ediyor. Sizin evinize aş götürmeniz gerekli. Bunun için de insanlar bu davadan çekilmeye, gelmemeye başladı. İlk davada 10 binler vardı. Şimdi salonun ancak yarısını dolduracak kadar davacı takibi var. Bu salon eskiden tiyatro salonuydu. Salonda önceki konumuna uygun bir sonuç çıkmaması için ailelerin yanındayız. Salonda inzibat tedbirleriyle acılı aileler susturulmaya çalışılıyor. Burada önemli olan bu kazaları önlemektir. Davanın takipçisi olacağımıza söz veriyoruz" dedi. Mehmet Göker, ayrıca sonuçtan direk etkilenecek kişilerin, bilirkişi çalışmalarına katılmalarını da sakıncalı bulduklarını ifade etti.

BANTTAN ALEVLER YÜKSELMİŞ 
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davada, işçilerin ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmada, ilk olarak makine tamir ustası Nail Kılıç dinlendi. Fanların durmasından sonra temiz havanın olduğu bölüme geçmek için yürüdüklerini anlatan Kılıç, "Bir güvenlik amiri bizlere gaz maskelerini takmamızı söyledi. Bizler de onun dediğini yaptık. Temiz hava yerine gittik. Saat 18.00'e kadar bekledik sonra yer değiştirdik. Bu sırada bazı arkadaşlarımız kendilerinden geçti. Onların öldüklerini düşündük ancak sonradan onların bayıldıklarını ve kurtarıldıklarını öğrendik" dedi. Kömür taşınan bant üzerinde zaman zaman yükselen alev gördüğünü de söyleyen Nail Kılıç, bu sırada gaz maskesi takılı olduğu için konuşamayan bir arkadaşının yere yazdığı direktif doğrultusunda falçata ile lastik bandı kestiğini ifade etti. Acil durum eylem tatbikatı yapmadıklarını da savunan Nail Kılıç, sanıklardan şikayetçi olmadı.

BİLİRKİŞİNİN FOTOĞRAFLARINDAN TEŞHİS YAPTILAR
Nail Kılıç'tan sonra dinlenen maden işçilerinden Süleyman İnce ise bandın durmasından sonra amirini aradığını ondan da 'elektrik arızası' olduğu yanıtını aldığını, ancak bu sırada ocakta yoğun duman bulunduğunu söyledi. Müfettişler gelmeden önce haberlerinin olduğunu da savunan Süleyman İnce, ocakta son günlerde sıcaklığın arttığını hatırlatıp, "Bizim çalıştığımız bölgede, hava az geldiği için çok sıcak olurdu. Havalandırmada bu sıralarda sorun yaşanmış olabilir. Belli oranlarda kömür çıkartılmadığı zaman, herkes rahatsız oluyordu" dedi. Duruşmada dinlenen bant görevlisi Ümit Yılmaz ve ağabeyi Bülent Yılmaz, ocağın Kasım ayında açılmasından sonra, barajlama olması için 4 bandın sökülmesi gerektiğini, bu nedenle de çalışmalara katıldıklarını anlattı. İşçilerden Ümit Yılmaz, bilirkişilerin çektikleri fotoğraflardan kendi söktükleri bant parçalarının teşhisini de yaptı. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.