Soyer çifti TV35'e konuk oldu; İzmir’in neye ihtiyacı var, Başkan Soyer’in ciddiye aldığı muhalif kim '

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer TV35 ekranlarında bayram özel programında Refik Pak’ın konuğu oldu. Başkanlık Konutu’nda gerçekleştirilen özel yayında politika ve ve yerel siyasetin yanı sıra Soyer çiftinin çok özel açıklamaları yer aldı. 

“İZMİR’İN KALP MASAJINA İHTİYACI VAR“
Başkan Tunç Soyer, İzmir’i bir kalp olarak betimlerken, İzmir’i kalp masajına ihtiyacı olduğunu dikkat çekti. Başkan Soyer,  “İzmir’in liman kimliği asla kaybolmadı. İzmir’in tarihinde liman kimliği hep var. Binlerce yıldır var çok geniş bir coğrafyanın başkenti olmuş bunu liman kimliği ile sağlamış. Aynı insan bedeninde yürek nasıl bütün bedene taze kan pompalarsa İzmir’de bu coğrafyada batıdan gelen ürünleri doğuya, doğunun damalarından gelen ürünleri ve değerleri batıya pompalamış. Dolayısıyla bir yürek olmuş. Bu yürek kimliğini öne çıkartacağız. O nedenle bir kalp mesajına ihtiyaç o damarların taze kan pompalamaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. 

“KÖKLERİNDEN KOPMADAN MODERN KENT OLACAK” 
İzmir’in köklerinden kopmadan dünyanın en güzel kenti haline getireceklerini dile getiren Başkan Tunç Soyer,  “İzmir’i İzmir yapan 3 şey var. Bir liman, iki Menemen Ovası, üç tane de büyük dağımız var. Bu dağlar taze su kaynakları üretmiş. Menemen Ovası Ege’nin en bereketli toprakları olmuş ve liman var. Bu özellikler kaybolmadı. Hepsi yerli yerinde duruyor. Bizim buradan bir dünya markası dünya kenti yaratmamız lazım. Fuarlar, turizm, sağlık, tarım, sanat, müzik, tiyatro hepsi olacak. Dünya kenti dediğiniz zaman bu ölçekte metropolde hepsi olması lazım. Mesela sanayi muakkak olması gerek. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde 600 fabrika, 40 bin insan karınca gibi çalışıyor ve yatırım için yer arıyorlar. İzmir bunları kullanarak dünya markası haline gelecek. İzmir bütün bunlarla beraber demokrasiyi dünyanın en güzel uygulayan kenti olacak. İzmir köklerinden kopmadan köklerinden beslenerek bugünün modern dünyasıyla buluşturarak dünyanın en güzel kenti haline gelecek” diye konuştu. 

“KENTİN KALBİ KEMERALTI” 
İzmir’in kalbinin Kemeraltı olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Bizim Kadifekale, fuar, Kemeraltı gibi yerlerimiz var. Kemeraltı tarihin en eski en büyük açık hava alışveriş merkezi. Tek başına bu bile dünya markası yapmaya yeter. Yeter ki siz o bölgenin altyapı ve üstyapısını 24 sat yaşayacak bir yer haline getirin. Bu kentin kalbi Kemeraltı. Kemeraltı ne kadar iyi olursa İzmir’i büyütecektir” dedi. 

NEPTÜN SOYER’İN İSMİ 
Neptün Soyer, ismiyle  ilgili sosyal medyada çok yorum okuduğunu ve hoşuna gittiğini belirtirken, “Sosyal medyada ismimle ilgili çok şey yazıldı çok hoşuma gidiyor. 1966 doğumluyum, çocukken zorluk çekiyordum ama şimdi babama çok teşekkür ediyorum. Astroloji dersinde arkadaşlarıyla konuşmuşlar. Babam o zaman Neptün ismini koymuş” şeklinde konuştu. 
Başkan Soyer ise espirili bir dille kayınpederinin Neptün ismini neden koyduğunu hala söylemediğini ifade ederken, “Sebebi hala meçhul 30 yıldır evliyiz kayınpederim hala gerçek sebebini söylememiştir. Anlatıyor ama ben hala gerçek sebebini öğrenebilmiş değilim. Bir şey var ki sır gibi saklıyor” dedi.

 
 “EN CİDDİ MUHALİFİM NEPTÜN” 
Başkan Tunç Soyer, en cidi muhalifinin eşi Neptün Soyer olduğunu belirtirken, bu durumdan çok memnun olduğunu ifade etti. Başkan Soyer, “Dobralığı çok kıymetli ve özeldir. Özellikle siyaset hayatına girdiğimden beri benim en çok ciddiye aldığım muhalifim Neptün oldu. Acımasız eleştirir, herkes alkışlarken orada eleştirecek bir şey görür ve onu söyler. Bu bir siyasetçi için çok önemli. Siyasetçiler alkışın büyüsüne kaptırıp çok kolay zehirlenebilirler. Neptün buna asla müsade etmez. Bununla çok mutluyum iyi ki böyle diyorum. O eleştirilerden ben her zaman yararlanmışımdır. Bazen ağır gelse de herkes beni alkışlarken sen bunu nasıl söylersin desem bile hep anlarım ki haklıdır. Bu siyasetçi için büyük nimet. Koltuğun büyüsüne inanıp güç zehirlenmesine kaptırması mümkün. Bu eleştiriden hiçbir zaman şikayetçi olmadım” şeklinde konuştu. 

“EN İYİSİ OLSUN İSTİYORUZ” 
Neptün Soyer muhalif kimliğini “Hep en iyisi olsun istiyoruz” sözleriyle açıklarken, “Mesleki deformasyon diyebilirsiniz. Ben Tunç’un eşi olarak 7 bin gönüllü vardı. Ben 7 bin 1’inci gönüllüsü oldum. Tunç kendisi için bir şey yapmıyor söz verdiği hem oy verenler hem de oy vermeyenler için bu şehre bir şeyler yapmak istiyor. Hata olmamalı elbette hata olacak ama hep en iyisi olsun istiyoruz” diye konuştu. 

ÖĞRETMENLİKTEN KÖY-KOOP BAŞKANLIĞINA 
Neptün Soyer, kooperatifçiliğe nasıl başladığını su sözlerle anlattı; 
“Aslında hedef ev eksenli çalışan kadınları istihadamı. Seferihisar’da yaptığımız bu, çok keyifliydi 10 yıldır ve hala devam ediyor. Seferihisar’da kooperatifleşmem Bademler İlköğretim Okulundaki ilk günümdür. Mahmut Türkmenoğlu kooperatifçiliğin hocası. Muhta bana onun hayatını anlatan bir kitap vermişti. Ben öyle başladım. Matematik öğretmeni olarak okulda kooperatif kurardık.  Okuldaki kantinlerde vardı. Bütün öğrenci ve öğretmenler o kantinin ortağı olurdu ihtiyaçları giderilirdi. Her hafta bir öğrenci orada nöbetçi olur. Sene sonunda kazanç eşit olarak paylaştırılırdı. Seferihisar’da kadınlarla bir araya gelerek bir kooperatif kurduk. Baktım ki kadınlar hiç yönetimde yer almamış. O dönemde de yönetimde olan insanların desteğiyle KÖY-KOOP yönetimine girdim. Girdiğimiz seçimi kazandım ve KÖY-KOOP’un ilk kadın başkanı oldum.” 

İlgili Haber

Soyer çifti TV35’e konuk oldu;Bayram anısı, aşık olduğu an, Soyer’in annesinden yeni öğrendiği detay...