Soyer’den ‘alternatif kongre’ eleştirilerine son nokta: Onlarınki anma bizimki geleceğin inşası

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı bir canlı yayında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

17 Şubat tarihinde 100. Yılında yeniden düzenlenmesi planlanan ve Ağustos 2022 tarihinden bu yana ekonominin çeşitli paydaşlarıyla yapılan toplantıların sonuç deklarasyonun yayınlanacağı İktisat Kongresi’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Soyer, “alternatif kongre” eleştirilerine ise net ifadelerle yanıt verdi.

Büyükşehir’in düzenlediği kongre ve merkezi iktidarın düzenleyeceği kongre arasındaki farka değinen Başkan Soyer, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e ‘görev’ çağrısını da yineledi.

Soyer ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2023 yılı yatırım programında Halkapınar-Otogar Metro Hattı projesine yalnızca 3 bin lira ayrılmasına da “Oyuncak tren alacağız” diyerek tepki gösterdi.

“BİZ BİR GELECEK İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Merkezi iktidarın ilk kongrenin düzenlendiği alanda düzenleyeceği kongreyle Büykşehir’in kongresi arasındaki farkı açıklayan Soyer, “İsim benzerliği diyebiliriz. Onlarınki anma. Yani 100. Yıl vesilesiyle yapılan bir anma. Biz biraz daha oranın 100 yıl önceki ruhundan yola çıkarak geleceği inşa etmeye çalışıyoruz. Biz içerik takipçisiyiz. O içeriği kullanarak geleceği inşa etme peşindeyiz. Biz, bugünün koşullarında gençlerimize, insanlarımıza sadece geçmişinizi değil, iyi tasarlanmış brik geleceği miras bırakmak istiyoruz” dedi.

“EN BÜYÜK EKSİK ORTAK HAYAL KURMAK”

Büyükşehir’in Ağustos 2022’de aşlayan paydaş buluşmaları ve amacına yönelik de bilgi veren Soyer, “ortak akıl” vurgusu yaptı ve “Şöyle bir tarihsel hatırlatma yapmakta fayda var 100 yıl önce İstanbul işgal altında. Cumhuriyet ilan edilmemiş, İzmir yangının üstünden 5 ay geçmiş. Lozan imzalanmamış. Bu koşullarda Mustafa Kemal Atatürk sivil bir ekonomi inşa etmeye çalışıyor. Bu bir istişare meclis aslında. Yeni kurulacak devletin iktisat politikalarının belirlenmesi için yola çıkıyor. İşçiler, sanayiciler, tüccarlar, çiftçiler… Tamamen sivil isimler. O insanlar muazzam bir umutla bir araya geliyor. Böyle bir coğrafyada bu koşullar altında yepyeni bir Türkiye’yi inşa etmek için yola çıkıyorlar. Mustafa Kemal kongren sonunda kongrenin Misak-ı iktisadiyi ortaya koyacağını söylüyor. O dönemde Türkiye’nin dört bir yanında gelen işçi, çiftçi ve sanayiciler bir araya geliyor. Biz sanayici, tüccar ve esnafı bir araya oturttuk. 3 ayrı grup toplantı yaptılar. Hem geleceğe dair vizyonlarını geliştirdiler İşçiler, çiftçiler ve sanayiciler. Biz sadece şunu söyledik. ‘Bugünün siyasal ikliminde geleceğin Türkiye’sini tartışın’ dedik. Biz bugünün sorularını çözün demedik. Türkiye’nin geleceğini planlamaya çalışın dedik. Nasıl 100 yıl önce bizim atalarımız bambaşka bir ülke hayal etmişler, biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Bugünün Türkiye’sinde en büyük eksik ortak hayal kurmak. Biz bunu kaybettik. Biz ne zaman ortak hayal kuracağız, o zaman önümüzdeki engelleri aşacağız” diye konuştu.

“BUGÜNÜN SİYASAL İKLİMİNİ BİR KENARA BIRAKTIK

Düzenlenen toplantıların çıktılarının geleceğin politikalarına ışık tutacağını belirten Başkan Soyer, “180 kurumsal temsil bir araya geldi. Bunun içinde DİSK de var TÜSİAT’ta. Bizi birbirimizden ayıran sebeplerden daha çok birleştiren sebepler var. Biz bunu kaçırdığımız için enflasyonla yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalıyoruz. Birbirimizin paçasından çekmeyi başarırsak gelecek hayal edebiliriz. Birbirlerinin omzuna basarak çıkanlar kendileri için bir gelecek inşa ediyorlar ve o da çöküyor. Sürdürülebilir bir gelecek için ortak akılla inşa etmek zorundayız bunun için de siyasal farklılıkları bir kenara bırakmalıyız. Bizim kongremize katılan tüm paydaşlar masaya büyük bir umutla oturdular. Çok geniş bir birliktelik oluşturuldu. Ben bu toplantıların tamamına sonuna kadar katıldım. Toplantıların yönetiminde şöyle şeyler oldu: Aldıkları kararların cümle cümle oylamasını yapıyoruz. Sonuçta aldığımız kararlar… Toplamda 54 alt başlıkta 189 karar ve 51 ilke tespit edildi. Biz bunları oylamaya sunuyoruz. Yüzde 99’u oybirliğiyle geçti. Biz şunu anladık. Biz ancak birbirimizi dinlersek sürdürülebilir bir gelecek inşa edebiliriz. Önümüzdeki iki hafta içinde tarih ve inovasyon buluşmalarını yapacağız. Biz 15 -21 Şubat arasında biz grubun aldığı kararları diğer gruplara da götüreceğiz ve onlar da oylayacak. Aynı 100 yıl önce olduğu gibi. Muazzam bir ortak akıl var. Biz de bu ortak aklı ve o ortak akılla geleceği inşa ediyoruz. Biz bugünün siyasal iklimini bir kenara bıraktık. Bugünün siyasal ikliminde geleceği inşa etmeye çalışıyoruz. Tıpkı 100 yıl önce atalarımızın yaptığı gibi” ifadelerini kullandı.

“İZMİR BUNU YAPMA GÜCÜNE SAHİP”

Ülkedeki mevcut ekonomik buhranın sebebinin “ortak akıl” ve “ortak çıkarlardan” uzaklaşmak olduğunun altını çizen Soyer, şunları söyledi; “Biz, gelecekte hangi siyasal iktidar olursa olsun o iktidarın takip edeceği, örnek alacağı ve esinleneceği bir çalışmayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Onlar kullanırlar ya da kullanmazlar. Ama biz bu kararların takipçisi olacağız. Çünkü bunu kimse yapmıyor. Biz yapacağız. Biz, İzmir’in tarihi misyonundan yola çıkarak bugünkü koşullarda bunu yapma gerekliliği duyuyoruz. Bu ülkenin yüzde 86’sı hayal kurmaktan vazgeçtiyse biz iyi bir yere gitmiyoruz demektir. Eğer insanlar umutlarını ve hayallerini kaybetmişlerse bizim o hayalleri ve geleceği inşa etmemiz lazım. Toplumların da genetik kodları var. Bunlar da bizden sonra bar oluyorlar. Bu toplum, bunlara layık değil. Yüksek enflasyona, hayat pahalılığına, özgürlükler üzerindeki baskılara layık değil. Biz enflasyonda dünya birincisi olmayı hak etmiyoruz. Bunu değiştirmek mümkün. Nasıl ki atalarımız 100 yıl önce küllerinden doğarak geleceği inşa etmişler biz de bunu yapmak istiyoruz. İzmir bunu yapma gücüne sahip.”

“AYRIŞMA İKLİMİNDE MUAZZAM BİR ŞEY”

Toplantılara ayrım yapılmadan tüm kurumların davet edildiğini belirten Soyer, “Biz bu buluşmalara görüş ayırt etmeksizin tüm kurumları çağırdık. Hiçbir engelle karşılaşmadık ve hepsi de en süt düzeyde katıldılar. Bu, bu ayrışma ve kutuplaşma ikliminde muazzam bir şey. Bu birleşme kültürünün göstergesidir. Biz artık birbirimizin omzuna basmadan birlikte bir gelecek inşa edebileceğimizi gösterdik. Sonunda 15-21 Şubat arasında 6 gün sürecek toplantılar olacak. Orada hem gruplar birbirlerinin kararlarını müzakere edecekler hem de oylayacağız bu kararları. Bir yandan da dünyanın dört bir yanında alanında uzman önemli isimler gelecek. Onlar da Türkiye’deki değişimin tasarrufun yapacaklar. Bir yandan eş zamanlı forumlar yürüyecek. Akşamlarına da olağanüstü keyifli etkinlikler koyacağız” dedi.

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”

Merkezi iktidarın düzenleyeceği kongre için de İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e yaptığı ‘görev’ çağrısını yineleyen Soyer, Ben Sayın Valimize yaklaşık bir sene önce arz etmiştim bir kalkınma ajansı toplantısında. Biz böyle bir yolculuğa çıkıyoruz. Uzun bir yolculuk. Ama eğer hükümetimiz de bir yola çıkarsa üzerimize bir görev düşerse yapmaya hazırız demiştim. Onlar ayrı bir organizasyonla 17-18 Şubat’ta cumhurbaşkanımızın da katılacağı 2 günlük bir panel yapacaklar. Ama biz başka bir içerik inşa ediyoruz. Biz burada kendimize başak bir rol atfetmiyoruz. Biz sadece bir belediyeyiz ve organizatörüz” ifadelerini kullandı.

“BU KARARLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

6 Gün sürecek kongrenin sonuçlarının tüm ülke ile paylaşılacağını hatırlatan Başkan Soyer, “Biz bu çıktıları Türkiye ve bütün iktidarlarla paylaşacağız. Meslek odaları, STK’lar kim varsa paylanacağız. Biz bunu herkesin örnek almasını isteyeceğiz. Çünkü hiçbir yukarıdan aşağıya gelmiş şeyler değil. Aşağıdan yukarı çıkmış şeyler. O katılımcılar milyonları temsil ediyorlar. Kısacası biz bu kararların takipçisi olacağız” dedi.

“O PARAYLA OYUNCAK TREN ALACAĞIZ”

Halkapınar-Otogar Metro hattına hükümet yatırım planından ayrılan paya da yeniden tepki gösteren Soyer, şunları söyledi; “Havaalanından buraya gelirken baktım metrolarda U yazıyor nenden? Ulaştırma bakanlığının yaptığı çalışmasıymış. İzmir’de 1 tane U yok! 1 metre metro hatları yok. 3 bin lira ayırmışlar bu sene. Çok şükür bu yıl 3 bin lira ayırmışlar. O parayla oyuncak tren alacağız. ZBAN TCDD  ile İzBB’nin yüzde 50 ortak yapısı. İzBB köprülere geçitlere 550 milyar dolar harcadı. Yatırımın yüzde 70’ini karşıladı. TCDD rayları verdi sadece. İzmir’de merkezi hükümetin 1 metre metro tüneli yoktur. Tamını İzBB kendi öz kaynaklarından yapmıştır, yapmaya devam ediyor. Burada sadece şikayet etmek istemem. Hükümetin birçok dairesiyle uyumlu çalışan dairelerimiz var. Biz hükümetle her konuda kavga ediyoruz diye bir şey yok. Uyumlu çalışan bürokratlarımız ve yol açan siyasilerimiz var Buradan Hamza Bey’e yeniden teşekkür etmek istiyorum. Bu kadar hayati bir hat 9 sene önce hükümetin yatırım planına girmişse ve siz yapmıyorsanız… Biz 4,5 km’yi bu hükümet yapsın istiyoruz. 3 bin lira ne demektir! Şaka gibi ama gerçek.“

“PLANLAMA HİYERARŞİSİ VAR”

İzmir’de Cumhur İttifakı tarafından en çok eleştirilen konulardan biri olan dönüşüm projelerine de kısaca değinen Soyer, “Tarih vermek mümkün değil. Her bölgenin kendine has özellikleri var. Buralarda planlama hiyerarşisi de var ve bunlar her bölge için Uzun zaman alan çalışmalar. Uzun yıllara yayılan süreçler olabiliyor planlama süreçleri. Ortak akıl burada da önemli” dedi.

"BU İŞİ SÜRDÜRME NİYETİNDEYİZ"

İzmir’de uzun süredir yılan hikayesine dönen Opera Binası sorununa da değinen Soyer, “Çok büyük iddiayla ortaya çıkan bir proje bu. Biz devam ettik. Ama daha sonra mimar ve müteahhit arsında bir uyuşmazlık çıktığı bilgisini aldık. O da akustikle ilgili ve çok pahalı bir iş. İş o raddeye geldiğinde rakamlar çok yükseldi. İnşaat maliyetleri çok arttı. Orada müteahhidin yavaş yavaş işi hafifletmeye başladığını gördük. Orada iş hukuki boyuta döndü. Bir yandan maliyet çok yükseldiği için belediyenin koşulları bu maliyetleri yüklenmekte yetersiz. Bir yandan sponsor arayışlarını sürdürüyoruz bir yandan da iş bitmesin, durmasın diye uğraşıyoruz. Çünkü ihale feshedildiğinde süreç apayrı bir yere gidiyor. Kısacası bizim istediğimiz bu hikayeyi sürdürmekten yana. Çok hızlı gitmese de yavaş da gitse de bizim gücümüzle orantılı gitse de kendi imkanlarımızla bu işi sürdürme niyetindeyiz. Keşke bakanlık bu işle ilgi ‘Ama’ demeseydi, keşke bu işi yapsalardı. Ama biz hukuki sorunları da aşıp bu işi bitireceğiz” ifadelerini kullandı.

“İZMİRLİLERİN SABRINA İHTİYACIM VAR”

İzmirlilerin en çok şikayet ettiği konulardan olan yol çalışmaları için de 2 yıl süre isteyen Soyer, şunları söyledi; “İzmir’in yolları. 200 km… Allaç pamuğu gibi dağıttık altyapı ayrıştırması için. Daha da yapacağız. Yumurta kırılmadan omlet olmaz. Biz o yumurtayı kırıyoruz. İnsanların rahatını bozuyoruz. Ama şundan emin olsunlar, bu eziyet 2 yıl içinde bitmiş olacak. Biz görev süremiz içinde o Körfez’i yüzülebilir hale getireceğiz. Bu mümkün, biz bunu mümkün hale getireceğiz. Körfez’de yüzülebilir derken tamamını kast ediyorum. Bunun için yağmur ve atık uyu ayrıştırmasını yapmalıyız, Çiğli 4. Faz ihalesi tamamlanmalı. 1 milyarı sadece arıtma tesisinin inovasyonu için harcıyoruz. Kısacası bunları yapmak mecburiyetindeyiz. İzmirlinin sabrına ihtiyaç duyuyorum. Herkesin güle oynaya yaşayacağı, yollarında çukur ve çamur olmayan bir şehri yapacağız. Ve söylüyorum o Körfez yüzülebilir hale gelecek. Çoluk çocuk yüzeceğiz.”