Soyer’den ‘kadına şiddet’ mesajı: Sorumluluk başta yöneticiler olmak üzere...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadına şiddete ve cinsiyet eşitsizliğine karşı bir mesaj yayımladı. Mesajında kadına yönelik şiddetin ve cinsiyet eşitsizliğinin sona ermesi için çözümün İstanbul Sözleşmesi’nden geçtiğini ifade eden Soyer, “Şiddetin devam etmesinde başta yöneticiler olmak üzere hepimizin sorumluluğu var” dedi.
- Ege Postası
- 25.11.2020 - 11:10
EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadına şiddete ve cinsiyet eşitsizliğine karşı bi mesaj yayımladı.
Yıllardır engellenemeyen ve özellikle son yıllarda önü alınamaz bir şekilde artan kadına şiddet vakalarının sorumluluğunun başta ülke yöneticileri olmak üzere herkeste olduğunu belirten Soyer, kadına yönelik şiddetin ve erkeği kadına üstün gören eril düzenin son bulabilmesi için İstanbul Sözleşmesi’ni işaret etti.
Soyer mesajında şu ifadelere yer verdi; “Tüm dünyada kadınların karşı karşıya bırakıldığı şiddet bireysel ya da münferit değil aksine ayrımcı ve kutuplaştırıcı bir iklimin ve cinsiyetçi bir zihnin sonucu. Kabul etmeliyiz ki bu şiddetin devam etmesinde başta yöneticiler olmak üzere hepimizin sorumluluğu var. Bu tabloyu değiştirmenin yolu ise İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaktan geçiyor. Sözleşmeyi, başta kadın örgütleri olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin ısrarcı bir biçimde ortaya koydukları irade hayata geçirilecektir. Ancak bu şekilde, eşitsizliğin ve şiddetin temeli olan eril ve cinsiyetçi düzene karşı yaşamı savunabiliriz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde biz, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonumuzun, Kadın Dayanışma Merkezimizin, Kadın Erkek Eşitlik Birimimizin öncülüğünde, farkındalık eğitimleri, kadın üreticilere destek, belediyemizin eşitlikçi yönetim ve istihdam politikasıyla bu mücadeleyi yürütüyoruz. Bu mücadelenin devamı olarak da bugün itibariyle ikinci bir sığınma evi projesini hayata geçirdik. Dileğimizse hiçbir kadın sığınma evine ihtiyaç duymaması...”
Yorum Yazın